6 Nisan 2018 Cuma

Hocalar Üzerinden Yürütülen Sosyo-Psikolojik Savaş-4: PROF. DR. AHMET AĞIRAKÇA’YI LİNÇ ETME GİRİŞİMİNİN ANLAMI NEDİR?

 (Milli Gazete)

GİRİŞ

Mehmet Görmez, Nurettin Yıldız, İhsan Şenocak hocalardan sonra şimdi de, bir başka hoca Ahmet Ağırakça aynı metotla linç edilmek isteniyor.

Unutulmaması gereken ana gerçek şudur: Tahrifat üzerine inşa edilen bu tür saldırılarda hedef, bir Mehmet Görmez, Nurettin Yıldız, İhsan Şenocak veya Ahmet Ağırakça değildir; hedef, İslam’dır, topyekûn Müslümanlardır ve özellikle dindarlardır.

Bu yazıda, Ahmet Ağırakça Hocaya kurulan kumpası ele alıp değerlendireceğiz.

CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ DR. ALİ ŞEKER’İN, MARDİN ARTUKLU ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ PROF. DR. AHMET AĞIRAKÇA İLE İLGİLİ VERDİĞİ SORU ÖNERGESİ

İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, Artuklu Üniversitesi Rektörü, Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ile ilgili medyada değişik zamanlarda yer alan iddia ve suçlamaları esas alarak Başbakan Binali Yıldırım’a Meclis’te şu soru önergesini (medyada yer aldığı şekliyle) yöneltmiştir:

“Prof. Dr. Ahmet Ağırakça›nın genel yönetim ve ilmi redaksiyonunu yaparak yayına hazırladığı Şamil Yayıncılık tarafından yayınlanan 6 ciltlik Şamil İslâm Ansiklopedisi’nde yer alan “mürted” maddesinde, “Kâfirleri tekfir etmemek, kâfirler hakkında şüpheye düşmek ve uydukları İslâm dışı ideolojilerinin doğru olduğuna inanmak; anıt mezar ve ölülere tapınmak; Yahudilik, Hıristiyanlık, komünizm, kapitalizm, demokrasi, sosyal demokrasi vb. şirk düzenlerini doğrulamak” olarak ifade edilmekte, maddenin devamında ise “Mürted’in cezası, eğer tevbe etmezse öldürülmektedir” denilmektedir.

Şamil İslâm Ansiklopedisi’nin nüşûz maddesinde erkeğin cinsel isteklerine itaat etmeme durumu ile Allah›a isyan etme aynı kefeye konularak «erkeğin isteğini yerine getirmeyen kadın Allah›a isyan etmiş sayılır» denmektedir.

“Sayın Başbakan’a soruyorum sizce de öyle midir?”

“Komünizm, kapitalizm, demokrasi, sosyal demokrasi vb. düzenleri savunmak kâfirlik olarak tanımlanmakta ve tıpkı IŞİD zihniyeti gibi cezaları ölümdür denmektedir. Hem bu ifadelerin, hem de kadına bakışın IŞİD zihniyetinden bir farkı yoktur. Bu zihniyete gençlerimizi ve üniversiteleri neden teslim ediyorsunuz?”

“Sarıkla kılınan namaz, sarıksız kılınan 25 namaza, sarıklı Cuma da sarıksız 70 cumaya bedeldir. Melekler sarıklı olarak Cuma namazını müşahade eder ve güneş batıncaya kadar, sarıkla namaz kılınarak dua ederler” ve “Sarıklı kılınan iki rekât, sarıksız 70 rekâttan daha hayırlıdır. Sarıkla kılınan namaza on bin sevap vardır.”

“İktidarınız döneminde laik, demokratik, bilimsel eğitim yuvaları olması gereken üniversitelerde tüzel kişiliğin temsilcisi olarak görev yaparken hem bir din âlimi hem de bir siyasi temsilci gibi davranan rektörler hakkında yapılmış herhangi bir idari işlem var mıdır? Bir bilim insanına yakışmayacak tarzda açıklamalarıyla açıkça tarafsızlığını yitirdiğini gösteren Prof. Dr. Ahmet Ağırakça hakkında herhangi bir idari işlem yapılmış mıdır? Rektör Ağırakça’nın ifade ettiği şekliyle sarıklı kılınan namazın sarıksız kılınan namaza göre oransal olarak daha yukarıda olması durumu hangi ilmi çalışmalar neticesinde tespit edilmiştir?”

“Ben (Artuklu Üniversitesi Rektörü) genel başkanımızın Mardin temsilcisiyim. Yeni dönemde Sayın Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız bunların hepsini atacak. Zaten kendisi de açıkladı. Metal yorgunluğu var” demiştir.

“Laik, bilimsel ve çağdaş eğitimle adını duyurması gereken Artuklu Üniversitesi’nin tüzel kişiliğini temsil eden ve tarafsız bir eğitimci olması gereken Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça yapmış olduğu siyasi paylaşımları ile sıklıkla ulusal basının ve kamuoyunun gündemine gelmektedir. Söz konusu şahıs rektörden ziyade il başkanı gibi hareket etmektedir. Niyeyse iktidarı eleştiren sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri her sesini çıkardıklarında siyaset yapacaklarsa siyasete doğrudan girmekle itham edilip, gözaltı ve KHK sopasıyla susturulurken bilim adamı değil de iktidarın emir eri gibi çalışan bu kişilere karşı iktidarın gözleri görmez, kulakları duymaz oluyor. Üniversitenin gelişimi ve ilerlemesi için zaman harcaması gereken kişiler de üstlerine vazife olmayan her konuda açıklamaya yapmayı bu yüzden kendilerine hak görüyor.”

- … Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Sayın Erdoğan’ın tarif ettiği kapsamda bir rektör müdür? Öyleyse görevden almayı düşünüyor musunuz?”(1,2)

Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ile ilgili iddialar

Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ile ilgili değişik zamanlarda medyada ve/veya “soru önergesinde”, yer alan iddia ve suçlamaları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

1-Şamil Ansiklopedisi’nin Mürted maddesinden dolayı Ahmet Ağırakça suç işlemiştir.

2- Şamil Ansiklopedisi’nin Nüşûz maddesinde Ahmet Ağırakça kadınlara hakaret etmekte, ayırımcılık yapmaktadır.

3- Ağırakça, sarıkla kılınan namazla ilgili söylediklerinin ilmi dayanağı nedir?

4- Ağırakça: “Rektör ve akademisyenler için kep değil, sarık daha uygundur, sayın rektör arkadaşlarıma arz ederim.” “Akademisyenlere kep değil sarık yakışır.”(3)

5- Ağırakça, AK Parti Genel Başkanı’nın “Mardin temsilcisi” olduğunu söylemekle siyasallaşmıştır. Bu denli siyasallaşan biri, rektörlük yapamaz(4,5).

Ağırakça ile ilgili yukarıda verilen iddia ve suçlamalarından konumuz itibarıyla bizi ilgilendiren 1’den 3’e kadar olan maddelerdir. 4. maddede yer alan “kep yerine sarık” meselesi, Batı’dan, kiliseden alınan kep yerine kendi kültür ve medeniyetimizin bir ürünü olan sarığı tercih edip dayatması değil, önermesi en doğal hakkıdır.

Beşinci madde siyasi boyut olup hocalar üzerinden yürütülen sosyo-psikolojik savaşla ilgili çerçevenin kapsamı dışındadır. Bununla beraber siyasi olan bu ve benzeri ifadeler, rektörlük dönemindeki Ahmet Ağırakça Hocaya aitse çok yanlış yapmıştır. Rektörlerin bu denli, particilik anlamında, siyasete bulaşması tehlikelidir. Yıllarca üniversitelerin ve bürokrasinin siyasallaşmasına, yöneticilerin bir parti mensubu gibi davranmasının yanlış olduğuna vurgu yaptık ve bu anlayışa karşı mücadele ettik. Kendisi de böyle bir yaklaşımın mağdurları arasındadır. Ayrıca bu tür yaklaşımların, “genel başkanım dediği” (eğer demiş ise) Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıprattığını da unutmamalıdır. Bunlar, Ahmet Hocanın rektörlük dönemine ilişkin sözler ise yanlış yaptığını beyan edip özür dilemesi yararlı olur ve gerekir. Hatalar karşısında özür dilemek, yanlış yaptığını söylemek, bir erdemdir.

Dolayısıyla bizim üzerinde durmamız gereken, Ağırakça tarafından yazıldığı iddia edilen murted, nüşûz ve sarıkla ilgili maddeler ve söylediği iddia edilen sözlerdir.

Bu noktada sorgulamamız gereken noktalar şunlardır:

1-Medya tarafından sunulan ve iddia edilen bu maddeler gerçekten Ahmet Ağırakça tarafından mı yazılmıştır?

2-Bu maddeler, ansiklopedideki aslına uygun olarak verilmiş midir?

3-Bu maddeler aslına uygun bir şekilde verilmemiş ise bu maddelerin Şamil İslâm Ansiklopedisi’ndeki asılları nasıldır?

Bu üç maddenin ele alınıp tartışılması, bu yazının amaçları kapsamındadır. Ancak, CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker’in Meclis’te verdiği soru önergesi üzerine Artuklu Üniversitesi Rektörü Ahmet Ağırakça’nın yaptığı kamuoyu açıklaması ve mahkemeye başvuracağını beyan etmesi, ele almak istediğimiz tartışmayı, ayrı bir boyuta taşımıştır. Çünkü Ahmet Hoca, ansiklopedideki mürted, nüşuz ve sarıkla ilgili maddeleri, kendisinin yazmadığını ifade etmektedir.

PROF. DR. AHMET AĞIRAKÇA’NIN KAMUOYU AÇIKLAMASI

Ahmet Hoca yaptığı kamuoyu açıklamasında kendisine atfedilen bilgilerin hiçbirisinin kendisi ile alâkası olmadığını söylemektedir. Ahmet Hocanın yaptığı kamuoyu açıklamasının tam metni aşağıda verilmektedir:

“Son günlerde şahsımla ilgili basın ve sosyal medyada çıkan gerçek dışı, karalama amaçlı, suçlayıcı, kurgusal haber ve yorumları büyük bir şaşkınlık ve ibret ile izliyorum.

28 Şubat zihniyetinin refleksleriyle yaklaşım gösterenlerin her hâlükârda mahcup ve mağlup olmaları kaçınılmazdır. Buna rağmen, özellikle siyasal iktidara talip bir ana muhalefet partisi mensubu milletvekilleri ve Genel Başkanlarının araştırma ve inceleme zahmetinde bulunmadan bu saptırmaların maşalığına soyunmalarını hayretler içinde müşahede etmekteyim. Yazımı 30 yıllık evveliyata dayanan bir ansiklopedide yer alan bazı maddelere ait bilgilerin kırpılarak gündeme getirilmesi ve adeta cımbızlanarak kamuoyuna ahlaksızca sunulması vicdani sorumluluktan fersah fersah uzak kalmaktadır. Yüzlerce yazar tarafından kaleme alınmış ve binlerce maddeden oluşan bu yayında “Çamur at izi kalsın” yaklaşımından hareketle aslı astarı olmayan çirkin savlarla şahsıma isnat edilerek servis edilen demokrasi, kadın ve sarığa dair bilgilerin hiçbirisi bana ait değildir.

Basın etik ilkelerini çiğneyerek kirli odaklara kalemşörlük yapan şahısların iyi niyetten uzak kalemleriyle yazdıkları bu asılsız iftiraları bilerek sosyal medyada dolaşıma koyup sahiplenmeleri vicdan ve ahlâk açığının aleni bir göstergesidir.

Akademik temellendirmeden tamamen uzak bir üslupla şahsımı hedefleyerek, yıllar önce yayınlanmış bir ansiklopedide yer alan ve kesinlikle bana ait olmayan bilgileri manipülatif çerçeveye oturtarak yıllardır ulaşamadıkları iktidar hırslarını kara çalarak beslemeye çalışanları şiddetle kınıyor ve vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum.”(6,7)

SONUÇ: SOSYO-PSİKOLOJİK SAVAŞIN AMACI

Ahmet Ağırakça’nın yaptığı bu açıklamadan sonra, tarafımızdan tahkik edilmesi gereken, gerek medyada ve gerekse Ali Şeker’in soru önergesinde yer verilen suçlamaların, orijinal metinlere uygun olup olmadığı değil; Hocanın iddia ettiği gibi suçlamaya konu olan mürted, nüşuz ve sarık gibi ansiklopedideki maddelerin kendisine ait olup olmadığıdır.

Şamil İslâm Ansiklopedisi’nin giriş kısmında önsöz başlıklı yazının altında “yazım ve maddelerle ilgili açıklamalar” kısmında; “Her maddenin sonunda müellif ismini özellikle belirtmeyi tercih ettik.” denmektedir.

Bu kısmın altında projede görev alanların konumları belirtilmektedir: Genel Yönetim ve İlmî Redaksiyon: Doç. Dr. Ahmet AĞIRAKÇA, Editör: Duran KÖMÜRCÜ, İlmî Danışman: M. Beşir ERYARSOY, İlmî Redaksiyon ve İnceleme Kurulu: Doç. Dr. Ahmet AĞIRAKÇA, Doç. Dr. Hamdi DÖNDÜREN, Ömer TELLİOĞLU, Dil ve İmlâ Danışmanı - Teknik Redaksiyon: Dr. Muhammed Nur DOĞAN, Yazar Kadrosu: 84 kişinin ismi verilmektedir.

Şamil İslâm Ansiklopedisi’ne ulaşma imkânı olmadığını varsaysak, internet ortamında, “Şamil İslâm Ansiklopedisi” dediğinizde birçok sitede bu bilgilere ulaşma imkânı vardır(8).

Ansiklopedi elinizde varsa, Mürted maddesinin, Ömer TELLİOĞLU tarafından, Nüşuz maddesinin, Hamdi DÖNDÜREN tarafından, Sarık maddesinin ise Akif KÖTEN tarafından yazılmış olduğunu hemen görebilirsiniz. Ansiklopedi elinizde yoksa internet ortamında bu maddelerin kapsamını ve kimler tarafından yazıldığını hemen bulabilirsiniz(9-11).

Böyle geniş bir heyet tarafından yazılan kitap ya da ansiklopedilerde yazılanların sorumluluğu, kural olarak maddeleri yazanlara aittir.

Ahmet Ağırakça’yı suçlayanların özellikle soru önergesi veren CHP Milletvekili Dr. Ali Şeker’in ciddi bir araştırma yapması, Şamil İslâm Ansiklopedisi’ne bir şekilde ulaşıp medyada yer alan iddiaların doğru olup olmadığını araştırması gerekmez miydi?

Ciddi bir araştırma yapmadan soru önergesi vermesinde, eğer kendisi birileri tarafından tuzağa düşürülmek istenmedi ise, amaç nedir?

Bir insanı, yapmadığı bir işten dolayı yapmış gibi gösterip linç etmeye kalkmanın anlamı nedir?

CHP Milletvekili Ali Şeker’in bu tavrı, Genel Başkanı’nın Ankara’dan İstanbul’a yapmış olduğu “Adalet yürüyüşündeki” amaca uygun mudur? Yoksa adalet anlayışı kişiye bağlı olarak mı değişmektedir?

Medya ve sosyal medyada yazıp çizenler, birbirinden alıntı yapıp yalan ve yanlışları yaygınlaştıranlar, o çok karşı çıkıp eleştirdikleri sosyolojik savaş amaçlı 15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi’ni yapanlara hizmet etmiş olmuyorlar mı? Onların satranç tahtasında, hangi taş olarak yer almaktadırlar? Farkındalar mı?

Bugün yürütülen ve her geçen gün yoğunlaştırılan sosyo-psikolojik savaşta, şimdilik, öne çıkan dört amaç vardır:

Birinci amaç, dini ve dindarı, genel olarak halkın, özel olarak gençlerin, daha da özel olarak kadınların gözünde itibarsızlaştırmaktır. Kadın ve çocuklar, bu psikolojik harekâtın, hem malzemesi hem de hedefidir.

İkinci amaç, genelde toplumun tüm katmanları arasında, özelde dini cemaat ve gruplar arasında güvensizliği yaymak, fitne ve fesat tohumlarını ekmek, her türlü dayanışmayı yıkmak ve gayrimemnun sayısını artırmaktır.

Üçüncü amaç, laik, seküler ve kavmiyetçiliği ağır basan bir milliyetçiliği referans almış olan kapitalist bir sistemi, Müslümanlara benimsetmektir.

Dördüncü amaç, Türk ve Kürt kavmiyetçiliğini yaygınlaştırmak, derinleştirmek ve Türk-Kürt Fay Hattında yüksek gerilim meydana getirip çatıştırmaktır.

Hocalar üzerinden yürütülen sosyo-psikolojik savaş, sosyolojik savaş amaçlı 15 Temmuz Askeri Darbe Girişiminden bağımsız olarak düşünülmemeli ve de değerlendirilmemelidir. Sürecin devamı vardır ve gelecektir.

Bu nedenle başta cemaatler, gönüllü kuruluşlar, kanaat önderleri, akademisyenler, özellikle ilahiyatçı akademisyenler, siyasiler olmak üzere milletimizin bu oyuna gelmemesi tarihi bir zorunluluktur.

Henüz Vakit Varken! Yarın Çok Geç Olabilir!

KAYNAKLAR

1-28 Mart 2018; www.gercekgundem.com/siyaset/7193/chpden-o-rektor-hakkinda-soru-onerges

2- ODA TV 27 Mart 2018; https://odatv.com/demokrasi-isteyen-kâfirdir-tevbe-etmezse-oldurulmelidir-27031856.html

3- ODA TV 20.03.2018; https://odatv.com/bize-kep-degil-sarik-uygun-20031801.html

4- ODA TV 10.08.2017; https://odatv.com/bir-rektor-digeri-vakif-baskani-akp-icin-kavga-etti-1008171200.html

5-9.08.2017, https://www.birgun.net

6-28.03.2018 Rektör Ağırakça’dan açıklama geldi: Demokrasi, kadın ve sarığa dair ...

https://www.cnnturk.com › Türkiye

7-28.03.2018 -Rektör Ağırakça: Demokrasi, kadın ve sarığa dair bilgilerin hiçbirisi ...

www.hurriyet.com.tr › Yerel Haberler › Mardin

8-http://www.goncakitap.com.tr/samil-İslâm-ansiklopedisi-6-cilt-pmu321;

www.samilyayincilik.com.tr/yazar_samil-İslâm-ansiklopedisi-yazar-heyeti_24.html;

9-https://www.muhabbetullah.com/ansiklopedi/53-6.htm

10-https://www.muhabbetullah.com/ansiklopedi/65.htm

11-https://www.muhabbetullah.com/ansiklopedi/40-5.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

21. Asırda Ümmet Şuurunun Yeniden İnşası-5: KAVMİYETÇİLİK HASTALIĞINDAN KURTULMAK

  Prof. Dr. Burhanettin Can  – Umran Dergisi/Nisan 2025-368. Sayı     MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın des...