(Umran Dergisi Ağustos 2018 Yazısıdır)
TÜRKİYE’DE İKİ ZIT MİLLİYETÇİ AKIM YERLEŞİP YAYGINLAŞIYOR
Türkiye’nin, hal değişiminin getirdiği geçici hal
sürecini kazasız, belasız atlatabilmesi için toplumsal bir mutabakata
ihtiyaç vardır. 24 Haziran seçimlerinin ortaya koyduğu bir gerçek,
Türkiye’deki toplumsal mutabakatı bozabilecek en ciddi gelişme, kavmiyetçiliğe
kayan milliyetçiliğin, birbirine zıt iki kutupta yaygınlaşması ve derinleşmesi
tehlikesidir.
Hem küresel hem de İslâm coğrafyasında hâkimiyet kurma amaçlı 16 proje bölgede çatışmaktadır. Bugün; bölge ülkelerini bölmek ve birbiri ile savaştırmak, böylelikle İsrail’i rahatlatabilmek ve genişlemesini sağlamak, enerji havzalarına el koymak, Filistin meselesini göz ardı edebilmek, hatta bir küresel savaş çıkarmak için Türkiye’yi provoke ederek kullanabilmek hedeflenmektedir. İsrail, Filistin’de her geçen gün katliamlarını artırmakta ve yaygınlaştırmaktadır. İsrail, bölgedeki kaostan yararlanarak, Arapları devre dışı bırakan, Kudüs’ü başkent kabul eden yeni bir Yahudi devleti ilan etmiştir. Ayrıca İsrail, her geçen gün, Suriye’de bir bölgeyi bombalayarak “güvenli bölge” adı altında Suriye topraklarını işgal edip yayılmaktadır.
Türkiye, böyle bir atmosferde 24 Haziran 2018 cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini,
%86 bir katılımla, çok başarılı bir şekilde gerçekleştirmiştir. Kadife
darbeciler umduklarını bulamamışlardır. Bu seçimden çıkarılabilecek dersler
nelerdir? Toplum ne mesaj vermiştir? Verilen mesajın gereği nasıl yerine
getirilebilir? Bu seçimde milletin verdiği mesajları, ana hatları ile aşağıdaki
gibi özetleyebiliriz:
- Cumhurbaşkanlığı
hükümet sistemi kusurludur, bu kusurları el birlik giderin.
- Türkiye’de
birbiri ile çatışma eğilimi olan iki ana milliyetçi akım yayılmakta ve
kökleşmektedir.
- Türkiye,
ittifaklar sistemi ile neredeyse ortadan iki ana bloka bölünmüş gibidir.
Gerilimin yükselmesi, bölünmenin derinleşmesi, ülkeye fayda değil, zarar
getirir.
- Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi yerleştirilirken yeni fay hatları inşa edilmemeli ve
varolanlar enerji ile yüklenmemelidir. Yeni gayrimemnunlar
üretilmemelidir.
- Cumhurbaşkanlığı
Hükümet Sistemi, tüm kurum ve kuruluşları ile yerleştirilirken, “Tek
Adam”, “Diktatör” imajı oluşturacak tüm söylem, eylem ve uygulamalardan
kaçınılmalıdır.
- Yönetim
Sistemi değişikliği yapılırken, geçmiş uygulamaların tümünün kötü olduğu
varsayımıyla hareket edilmemeli, olumlu ve olumsuzluklar göz önüne
alınarak hareket edilmeli, ifrat ve tefritten kaçınılmalıdır.
- Yönetim
Sistemi değişikliği yapılırken çıkarılacak olan kanunlara, mayın
yerleştirmek isteyen kripto işbirlikçiler/FETÖ’cüler olabilir. O nedenle
yasal düzenlemeler, kanunlaştırılmadan önce topluma sunulmasında, görüş
alınmasında fayda vardır.
- Yeni
yapı kurulurken içe kapanıp, bölgede ve dünyada olan olaylara karşı
duyarsız kalınmamalıdır.
- Türkiye’nin
yeni vizyonlara ve vizyon sahiplerine ihtiyacı vardır.
- Seçmen
davranışlarında geçişkenlik vardır. İttifaklar arası ve ittifak içi oy
kayması söz konusu olup, futbol takımı tutar gibi bir seçmen profili söz
konusu değildir.
- Partilerdeki
ve bürokraside ki kifayetsiz muhterisler, yolsuzluğa, rüşvete bulaşmış
olanlar ve halktan kopanlar tasfiye edilmeli; siyaset ve siyasetçi
arınmalıdır.
- Gençlik
siyasetin dilinden ve siyasetçilerin kavga etmelerinden memnun değildir.
Geçiş Dönemi/Geçici Hal Sıkıntılı Olup Dikkatli
Olunmalıdır
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, “Cumhuriyetin Kuruluşu” ve “Çok Partili
Sisteme Geçişten” sonra Cumhuriyet tarihinin önemli “üçüncü bir evresi” olarak
tanımlanmaktadır.[1] Her
sistem ve yapı değişikliği, bir geçici hal dönemi ortaya çıkartır. Süreç
iyi yönetilemezse eskisinden çok daha kötü durumlara sebebiyet verilebilir. Her
değişim, aynı zamanda sistemde memnun ve gayrimemnunlar üretir.
Önemli olan, memnun sayısının gayrimemnun sayısından çok daha fazla olması;
değişim sürecinde halkın canının fazla yanmaması, halkın tedirgin edilmemesi ve
ülkenin güvenliğinde bir krizin yaşanmamasıdır. Türkiye’nin, bu hal değişiminin
getirdiği geçici hal sürecini kazasız, belasız atlatabilmesi için toplumsal
bir mutabakata ihtiyaç vardır. 24 Haziran Seçimlerinin ortaya
koyduğu bir gerçek, Türkiye’deki toplumsal mutabakatı bozabilecek en ciddi
gelişme, kavmiyetçiliğe kayan milliyetçiliğin, birbirine zıt iki kutupta
yaygınlaşması ve derinleşmesi tehlikesidir.
Tarihi Arka Plan: Lozan’da Lağvedilen Kimlikler ve
Laik-Seküler Yeni “Türk Kimliği” İnşası
Son
dönem Osmanlı yönetiminin taklitçi yaklaşımı, genel olarak
Cumhuriyet dönemi yöneticilerinin de yaklaşımı olmuştur. Fransız ihtilalının
etkisinde kalan Cumhuriyetin kurucu kadrosu, heterojen Osmanlı toplumundan
miras kalan bir ümmeti, yeni bir ‘ulus’a dönüştürmeyi, kendi
tabirleri ile ‘yaratmayı’, ana politika olarak benimsemiştir.
Avrupa delegasyonu Lozan’da, Hıristiyanlara, Musevilere ve Kürtlere
azınlık statüsünün tanınmasını istemiştir. Birinci meclis,
Türklerle, Kürtler arasındaki “gaye ve din
birliğini” gerekçe göstererek Kürtlere “azınlık statüsü” verilmesi
isteğine şiddetle karşı çıkmış ve Lozan’da bir şeylerin ters gittiğini görerek
Lozan Antlaşması’nı reddetmiştir. Lozan’a karşı olan, örgütsüz ve fakat
çoğunlukta olan birinci meclis üyelerinin büyük bir kesimi, örgütlü bir azınlık
tarafından tasfiye edilmiş ve Lozan Antlaşması imzalanmıştır.[2]
Cumhuriyetin ilk başbakanlarından Rauf Orbay hatıratında, Lozan’da İsmet Paşa
ve İngilizlerle gizli irtibatı olan İstanbul Yahudi Hahambaşı Haim Naum
ve Lord Gurzon arasında gizli bir antlaşmanın var olduğunu
açıklamaktadır. Bu gizli anlaşmaya göre “halifelik lağvedilecek”,
“İslâm dünyası ile her türlü ilişki kesilecek” ve “laiklik merkezli”
yeni bir sistem inşa edilecektir.[3]
Türkiye’de, başta Türkler ve Kürtler olmak üzere tüm Müslüman etnik unsurlar
için İslâm ve Halifelik, en önemli bağlayıcı bir unsur ve bir
çimento idi. Kürt Sorunu ile ilgili yapılan araştırmalarda (1-Martin van
Bruinessen; 2- Nader Entessar; 3- Kemal Kirişçi-Gareth M. Winrow; 4- David Mc
Dowall’ın eserleri) Kürt kavmiyetçiliğinin başlangıç noktası olarak Hilafetin
kaldırılması gösterilmektedir.[4]
Kürtlerle
Türkler arasında ki kardeşliğin kırılma noktası halifeliğin kaldırılması, ivme
kazanması laikliğin getirilmesi, zirve noktası ise Kürt kimliğinin inkâr
edilmesi ve Kürtlerin asimile edilmeye çalışılmasıdır.
Cumhuriyetin çekirdek kadrosu, gücü tam olarak ele geçirene kadar hem Kürt
önderlere, hem de Müslüman önderlere bol vaatte bulunmuş halifeliği, İslâm’ı
çok öne çekmiştir. Mustafa Kemal,14 Ocak1923 İzmit konuşmasında Kürtlere
özerklik bile vaad etmiştir.[5] Fakat
çekirdek kadro, gücü ele geçirince hem Türk kimliğini hem Kürt kimliğini hem de
İslâm kimliğini ve de İslâm kültür ve medeniyetini ret ve inkâr etmiştir. Bu
uygulamalardan sonra Türkiye’nin bağrında, İslâmî kimlik, Türk kimliği,
Kürt kimliği olmak üzere üç ana kimlik sorunu, hep var
olagelmiştir. Batılılaşma hareketi ile yol boyu, hem İslâmi kimlik hem
de Türk, Kürt ve diğer kimlikler red ve inkâr edilmiştir. Devrimlerle
bir taraftan varolan tüm kimlikler parçalanırken, diğer taraftan Batı kültür ve
medeniyetinin değerlerini benimseyip inanan bir halk inşa edilmeye
çalışılmıştır. İnşa edilecek olan yeni ulusun, mevcut tarafından kabul görmesi
için etnik olarak çoğunlukta olan Türklerin ismi, kanı ve konuşma dili
dayanak olarak seçilmiştir.
Yeni
kimlikte, Türk’ün ismi vardı fakat kültür ve medeniyeti,
tarihi, örfü, adetleri, gelenekleri, görenekleri, alfabesi, Kur’ân’ı, Ezanı ve dini
yoktu. Tüm yaşantıları, Batılı değerlere göre şekillendirilmek istenen bir
halkın hangi Türklüğünden bahsedilebilirdi? Tarihten bize intikal eden Müslüman
Türk (Eski Türk) öldürülmüştü. Yeni Türk (Batılı Türk) ise,
tarihini, kültür ve medeniyetini, dinini, imanını, ecdadını, kıblesini red ve
inkâr eden mankurtlaştırılmış bir Türk idi. Bu coğrafyada yaşayan, yeni
alfabeyi, laiklik dinini benimseyen, İslâm’la ilişkili tüm tarihi, kültür
medeniyeti red ve inkâr edip Batı Kültür Medeniyetini benimseyen ve “Türk
kanını taşıyan herkes Türk’tü”(!).
Bu
yeni Türk, tarihten gelen ve Müslüman olan Türk’ten başka bir şeydi.
Kanı
işin içine niçin soktukları belli değildi. Çünkü Türkçülüğün ateşli
savunucularının birçoğu- İnönü, Ziya Gökalp ve Moiz Kohen; vb. - Türk soyundan
gelmemekteydi.
1950
öncesinde yazılan kitaplarda, nedense kan meselesi hep öne çekilmiştir: “Türk
yurdu üzerinde yaşayan, Türk dili ile konuşan ve Türk kanını taşıyan insanların
birliğine Türk milleti denir.” “Bütün Türkleri bütün yüreğimle seveceğim. Çünkü
hepimiz aynı kanı taşıyoruz. Hepimiz aynı toprakta yaşıyoruz. Aynı dili
konuşuyoruz.”[6]
Türk milletinden kast edilen, aynı coğrafyada, aynı soydan,
aynı kandan ve aynı dilden olan insanlar topluluğu idi. Aynı coğrafyada
yaşadığı halde aynı dil ve kandan olmayanlar ne olacaktı?
Herkes, yeni din-kültür ve medeniyete göre yeniden
formatlanacaktı. Formatlanmaya karşı çıkanlar “gerici”, “yobaz”, “bölücü”,
“hain”, “düşman” ve “tehlikeliydi”. Formatlanma asimile olmak demekti. Ya
asimile olacaklar ya da yok edileceklerdir.
Cumhuriyetin çekirdek kadrosu, ‘kanunen ve cebren’ formatlanma
gerçekleştirerek ‘Yeni Türkü yaratacaktı’(!). İnönü 1925 yılında; “Vazifemiz,
bu vatanın içinde bulunanları behemehâl Türk yapmaktır. Türklere ve Türkçülüğe
muhalefet edecek anasırı kesip atacağız.”[7] demekteydi.
“Onuncu Yıl Marşı”, bu yeni Türk’ün marşıydı.
Yeni
Sistem için nüfus olarak Türklerden sonra hem en baskın unsur olmaları hem de
İslâm dinine bağlılıkları açısından tehlikeli olabilecek olan unsur, Kürtlerdi.
Öncelikle bunların, öngörülen yeni Türk’ün saflarına katılması için
formatlanması gerekmekteydi. Bu noktadan hareketle Kürtler üzerinde tezler
üretilerek dilleri, soyları, kültürleri yok sayıldı. Yerel isimler
değiştirildi. Dağa taşa ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazıldı; herkese okullarda
“Türküm, Doğruyum, Çalışkanım”(!) marşı söylettirildi. Kürtler, Türklerin bir
boyu, bir kolu, “Dağ Türkleri” olarak gösterilmek istendi.
İki
kuvvet Komutanının aşağıdaki açıklamaları, Cumhuriyetin kurucu kadrosunun zihin
yapısını anlama açısından önemlidir: Deniz Kuvvetleri eski Komutanı
Emekli Oramiral Salim Dervişoğlu: Ekonomik adımları atmadık, Kürtleri
kültürel bakımdan ülkeye entegre edemedik, asimile etmeye çalıştık. … İşe kendi
içimizdeki ekonomik, kültürel, sosyal bölünmüşlüğü ortadan kaldırarak başlamak
lazım.”[8] Kara
Kuvvetleri eski Komutanı Emekli Orgeneral Aytaç Yalman: Cumhuriyet
dönemindeki isyanlardan sonra 1938'den 1970'e kadar terör yoktu. Sosyal sorun
dönemi dediğim, bu dönemdir. Aslında Türkiye'nin sorunu henüz sosyal boyuttayken
görmesi ve doğru okuması gerekirdi. Bu yapılabilseydi sorun belki sosyal
aşamadayken çözülebilirdi. Ancak, maalesef bunun yapılamadığını görüyoruz.
Henüz terör boyutuna gelmeden sosyal aşamada sorun çözülebilseydi çok daha iyi
olurdu.
Bu açıdan baktığımızda, o aşamada sorunun 'kendini
ifade' olarak tarif edildiğini görüyoruz. Dilini konuşmak, şarkısını,
türküsünü dinlemek istiyor, kültürünü yaşamak istiyor. Oysa, bizler o dönemde, 'Kürt
yoktur'(!) diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak
görüyoruz. Ortalıkta işte dağlarda gezerken, karda yürürken kart-kurt
sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir, gibi tarifler dolaşıyor. O
dönemde sosyal istekleri bile biz 'yıkıcı faaliyetler' kapsamında
görüyoruz. Biz olayın sosyal yönünü görmemişiz, dolayısıyla sorunu
zamanında görmemişiz."[9]
‘Bu ülkede herkes Türk’tür.’ şeklinde formatlanan bir nesil için, Türk’ten başka etnik yapılardan, farklı dillerden bahsetmek, “ülkeyi bölmek istemek”, “hainlik yapmak” demektir. “Güç Zehirlenmesine” tutulmuş Cumhuriyetçi kadro, en vahim hatayı, 1980 darbesinde “Kürtçe konuşma yasağı” getirerek yapmıştır: Emekli Cumhurbaşkanı Orgeneral Kenan Evren: Kürtçe konuşmayı yasakladık. Şöyle yasakladık: Konuşmalarda, mitinglerde, şurada burada Kürtçe konuşulmayacak. Okulda filan Kürtçe tedrisat yapılamaz dedik. Neden dedik? Ben Devlet Başkanı'yken, bir köyde ilkokula gittim. Açtım kitabı, oku şunu dedim çocuğa. Kem küm, çocuk okuyamıyor… 'Dördüncü sınıfa gelmiş, Türkçeyi okuyamıyor, bu nasıl iş?' dedim. Döndüm ve Kürtçe yasağını koyduk. Kürtçe tedrisat yapılamaz dedik. Ama biraz ağır yasak koyduk. Sonra bu yasak kaldırıldı, ama hataydı. Hata olduğunu sonradan anladım…”[10]
“Yeni Türkiye”de Milliyetçi Dalganın Yükselişi
Birbirini besleyen ve destekleyen bu iki zıt akım (Türk Milliyetçiliği, Kürt
Milliyetçiliği) bugün, belli boyutlarda Türkiye sathında yerleşmiş ve
yaygınlaşmıştır. Türk milliyetçiliği, tabanda etkinlik olarak, Kürt
milliyetçiliğine nazaran daha baskın ve yaygındır. Bu akımın siyasi ana
temsilcisi, MHP’dir. MHP, geçmişte (1999) %18 civarında bir oy potansiyeline
ulaşmıştır. Bugün bölünmüş olmasına rağmen %11 oy oranına sahiptir.
Geçmişte Türk milliyetçiliği, “Türk-İslâm Sentezi”,
“Tanrı Dağı Kadar Türk Hıra Dağı Kadar Müslüman”, sloganlarına göre
şekillenmişti. 1980 Darbesinden sonra bu çizgiden yol boyu uzaklaşmış, İslâm
yerine AB değerleri öne çıkmış; “Tanrı dağı” yanında “Hıra dağı” küçülmüş ya da
unutulmuştur. Bu akımda kavmiyetçiliğe ciddi bir kayış vardır.
Kürt
Milliyetçiliği ise, başından beri, solun, Marksizm’in tekelinde büyümüş, boy
salmış, laik-seküler bir hareket olarak var olmuş ve “Marksist Türk
solu” tarafından genellikle desteklenmiştir. Yol boyu Marksist Kürt
milliyetçiliği, mecliste var olmuş olmasına rağmen, çok etkili olamamış;
genelde PKK’nin gölgesi altında, hep terörle özdeş olarak görülmüştür. Kürt
Milliyetçiliğini etkin kılan, BDP sonrasında HDP ile birlikte “dindar
Kürtlerin” Kürt milliyetçiliğine kaymış olması, laik seküler, Marksist-sol bir
harekete destek vermiş olmalarıdır.
Gelinen noktada ana sorun, %11 civarında Türk ve Kürt kavmiyetçiliğinin varlığı
değildir. Gelinen noktada merkez parti olan AK Parti tabanında kavmiyetçiliği
çağrıştıracak ve besleyecek hem Türk ve hem de Kürt milliyetçiliğinin
gelişmesidir. Bunun sebebi nedir? Bunun sebeplerini
aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:
1-
“Çözüm Süreci Buzdolabında”
AK Parti kurmayları, Kürt kavmiyetçiliğinin yaygınlaşmasına
ilişkin sorunu önce “Kürt Sorunu”, sonra “Demokratikleşme Süreci” ve daha sonra
da “Çözüm Süreci” diye adlandırmışlardır. Sorunun çözümü için de PKK’yi
muhatap seçmişler; “3. Göz ya da Gözlemci” olarak her zaman arkadan iş çeviren
hilebaz İngiltere’yi sürece dâhil etmişlerdir.
Devletin, “Çözüm sürecinde” Kürt halkının bizzat kendisi yerine, yabancı
istihbaratların etkin olduğu “bir terör ve taşeron örgüt” olan
PKK’yı muhatap alması ve “3. Göz ya da Gözlemci” olarak İngiltere’yi sürece
dâhil etmesi, hataydı.
Ayrıca
stratejik olarak yapılan ciddi hatalardan biri de, PKK-BDP/HDP’nin yanısıra AK
Parti Kürt milletvekili grubunun (BDP’nin mecliste 30 milletvekili varken AK
Parti’nin mecliste 60 civarında milletvekili mevcuttu.) ve Güneydoğu bölgesinde
ya da Türkiye’nin farklı bölgelerinde Kürt halkının hakları için mücadele veren
farklı Kürt örgütlerinin, kanaat önderlerinin, melelerin, STK temsilcilerinin,
medreselerin ve mecliste bulunun muhalefet partilerinin muhatap alınmaması
olmuştur.
PKK-BDP/HDP’nin tek olarak muhatap alınması, terör örgütüne meşruiyet, zımnen
sanki Kürtlerin tek temsilcisiymiş gibi bir statü kazandırmış ve Devletin doğal
olarak yaptığı yasal düzenlemelerle iade edilen tüm haklar, “PKK
tarafından silah zoruyla alınmış haklar” olarak PKK tarafından
kamuoyuna duyurulmuş ve Kürt halkına kabul ettirilmiştir. Bu durum, Kürt
halkının belli bir kesiminin, özellikle gençlerin, örgütün şemsiyesi altına
girmesine sebebiyet vermiştir.
Doğal
olarak verilmesi gereken hakları, bir terör örgütünü aracı kılıp onunla
pazarlık yaparak vermek, yanlıştı, ilahi sünnete aykırı idi; bu nedenle de işin
bereketi olmadı. Çözüm sürecinin AK Parti kanadı, “Biliyorsunuz,
2013’te bize o zaman silahları bırakma sözü vermişlerdi. Ama sözlerini
tutmadılar.” “Bizi aldattılar, kandırdılar.” diyerek “Çözüm sürecini
buzdolabına” koymuşlar; “Çözüm sürecini unutun” ve “Çözüm süreci bitti” gibi
açıklamalar yapmışlardır.[11]
Bu
açıklamalar ve ardından gelen uygulama, dindar Kürtler arasında HDP’ye kayma
eğiliminin ortaya çıkmasına ve hızlanmasına neden olmuştur.
2-‘Bağımsız Kürdistan Referandumu’/ ‘Kuzey Irak Referandumu’
Bununla birlikte AK Parti tabanında birbirine zıt Milliyetçiliğin
tırmanmasına sebebiyet veren çok önemli diğer bir olay, Türkiye, İran, Irak ve
Rusya’nın karşı çıkışlarına rağmen Barzani yönetiminin, İsrail’in açık
desteğini alarak ‘ihtilaflı bölgeleri’ de içeren ‘Bağımsız Kürdistan
Referandumunu’/‘Kuzey Irak Referandumunu’ yapmış olmasıdır.
Kuzey
Irak Referandumu ile birlikte başlayan tartışmalarda, Türkiye’deki yöneticiler
başta olmak üzere dini hassasiyeti olan Müslüman Türklerle Müslüman Kürtlerin
kullandıkları dil, kavmiyetçi bir dildi. “Bu Kürtler” veya “bu Türkler” diye
başlayan ve işi “nankörlüğe”, “küfretmeye” kadar götüren bir dil, kavmiyetçilik
ateşinin AK Parti tabanında daha da şiddetli yanmasına sebebiyet
vermiştir.
3-Afrin-Menbiç-Kandil Operasyonlarının İyi Anlatılamaması
Şer
ittifakının, yabancı istihbaratların ve kavmiyetçi Kürt hareketi mensuplarının,
Afrin, Kandil ve Menbiç operasyonlarının “Kürt halkına karşı yapılıyor” propagandasını
yapması; buna karşı güçlü bir karşı psikolojik harekât geliştirilmemesi, AK
Parti tabanındaki Kürt kökenli kardeşlerimiz üzerinde kötü etki meydana
getirmiş, önceden başlayan kıvılcım daha da şiddetlenmiştir. CIA ajanı Henri
Barkey'in 8 Haziran 2018’deki aşağıdaki ifadelerini bu açıdan değerlendirmek
gerekmektedir: "Her şeyden önce, Menbiç meselesi Erdoğan için
seçimler yüzünden önemliydi, bir açıdan, ABD ona bir hediye verdi. Bu,
Erdoğan'ın istediği bir şeydi ve sonunda istediğini aldı."[12]
4- “Amerikan İlerleme
Merkezi” (CAP) Raporunun “Popülist Milliyetçiliğin Kökenleri” Araştırması
ve İstihbarat Örgütlerinin Gereğini Yapması
2014
Yılının sonu, 2015 yılının başında Amerikan İlerleme Merkezi (CAP) tarafından
Türkiye’de “Türkiye'nin yükselen milliyetçi duygularını incelemek ve
din, etnisite, tarih, mağduriyet, sınıf kırgınlığı ve onu körükleyen
güvensizlik dinamikleri hakkında bilimsel bir anlayış geliştirmek için” bir
araştırma yapılmıştır.[13] “Popülist
milliyetçiliğin ardında yatan sebepler ve gerekçeler” öğrenilmek
istenmiş ve “Batı kültür, siyaset ve güvenlik alanındaki yeri de dâhil
olmak üzere, önümüzdeki yıllarda Türkiye'nin yörüngesini şekillendirebilecek
yerel zorunluluklara ışık tutmak” amaçlanmıştır.
Rapordan anlaşıldığına göre başta CIA olmak üzere Şer İttifakının istihbarat
örgütlerine çok önemli malzeme üretilmiş ve bir yol haritası önerilmiştir.
Yabancı istihbaratların Türkiye’de “Popülist milliyetçiliğin”
yaygınlaşması için yürüttükleri psikolojik harekâtın, Türk ve Kürt
Milliyetçileri üzerinde çok önemli etkileri olmuş olabilir.
Keza
her seçim döneminde ABD ve AB’nin Türkiye’ye karşı sert tavır koyması, gerilimi
yükseltmeleri, bu tavra karşı Türkiye’nin aynı sertlikte cevap vermesi;
Türkiye’nin küresel bir operasyonla karşı karşıya kaldığı intiba ve imajının
doğmasına ve “Türk’ün Türk’ten Başka Dostu yoktur.” sloganının(“Popülist
milliyetçilik”) zemin bulmasına sebebiyet vermiştir.
5-
15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi Gecesi ve Sonrasında Kullanılan Dil, Söylem ve
Sloganlar
15
Temmuz askeri darbe girişiminin, dini/ cemaat özelliği öne çıkmış Gülen
Hareketi (FETÖ) ve NATO’nun ittifakı ile gerçekleştirilmesi, 15 Temmuz
gecesi ve sonrasında darbeye karşı yapılan kitlesel eylemlerde, Milliyetçi
slogan ve söylemlerin baskın olması, AK Parti tabanında başlayan iki zıt
milliyetçi dalganın daha da gürleşmesine neden olmuştur.
6-16 Nisan Referandum ve Seçimlerde Kullanılan Dil, Söylem ve Sloganlar
16
Nisan Referandumu ve 24 Haziran Seçimleri sürecinde başta Cumhurbaşkanı olmak
üzere AK Parti kurmaylarının kullandığı dil; Cumhurbaşkanının “Kızıl Elmadan”
bahsetmesi, “Bozkurt işareti” yapması, AK Parti tabanındaki Türk milliyetçileri
ile MHP’li milliyetçileri birbirine yakınlaştırırken; AK Partiye rey vermiş
Kürt seçmeni olumsuz etkilemiş ve bir kısmının AK Parti’den uzaklaşmasına,
HDP’ye yaklaşmasına sebebiyet vermiştir.
7-
AK Parti MHP Arasında Kurulan Cumhur İttifakı
AK
Parti ile MHP arasında 7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra başlayan,
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin yasallaştırılması sürecinde geliştirilen ve
nihayet 24 Haziran 2018 seçimlerinde Cumhur İttifakı ile
zirveye taşınan yakınlaşma, AK Parti tabanındaki Kürt seçmeni olumsuz
etkilemiştir.
8-
Türkiye’nin Ana Tezadının Anlatılmaması
Türkiye’nin ana sorunu, Batı Kültür ve Medeniyeti değerlerine göre kurulmuş bir sistemle İslâm kültür ve medeniyet değerlerine göre şu ya da bu şekilde yaşayan bir milletin arasında var olan değer sistemi çatışmasıdır. Türkiye’nin ana sorunu, bu zihinsel karmaşadır. Bu sistemde baştan beri toplumun her kesimi, şu ya da bu şekilde asimilasyona tabı tutulmuştur. Bunun topluma gereğince anlatılmaması ya da anlatılamaması “popülist milliyetçi” eğilimlerin yükselmesine sebebiyet vermiştir ve de vermektedir.
Milliyetçilik Açısından Seçim Sonuçlarının
Değerlendirilmesi
1995
yılından günümüze kadar yapılan seçimlerin sonucunda, oy dağılımı
açısından Türkiye, üç ana bölgeye ayrılmış durumdadır (Şekil
1-Şekil 8). Kürt halkından çok rahat rey alabilen (Şekil 1-Şekil 2) RP ve
FP’nin 28 Şubat askeri cuntası tarafından kapatılmasının sonucu varılmak
istenen nokta, Türkiye’nin zihinsel olarak bölünmesiydi. Şekil 1’den
Şekil 8’e kadar olan haritalar incelendiğinde, adım adım bu hedefe yaklaşıldığı
görülmektedir. Bu ana tehlikedir.
“Çözüm sürecinin buzdolabına konmasından” sonra, Kürt halkı arasında PKK’nın ve
kimliği belli olmayan bazı örgüt ve şahısların yaptığı yoğun gri/kara
propagandanın sonucu, dindar Kürtlerin belli bir kesiminin Kürt
milliyetçiliğine kaydığını ve HDP’yi meşru olarak görmeye başladığını, 7
Haziran 2015 seçimlerinden itibaren AK Parti’den koparak HDP’ye rey verdiğini
görmekteyiz.
7 Haziran 2015 seçimlerinde Doğu ve Güneydoğu’da ve Kürt
halkının yoğun olarak yaşadığı batıdaki şehirlerde, HDP’nin 80 milletvekili
alması; buna karşılık AK Parti’nin %8 civarında rey kaybederek iktidar
olamaması, AK Parti tabanın da Kürt halkına karşı bir tepki meydana getirmiş ve
AK Parti tabanı, belli boyutları ile Türk milliyetçiliğine doğru kaymıştır.
AK
Parti, Türkiye’nin her tarafından yüksek oranda rey alabilen tek partidir. Doğu
ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise HDP etkindir. CHP ise Trakya, Ege ve
Akdeniz sahillerinde vardır. MHP, İç Anadolu, Karadeniz ve Akdeniz
bölgesinde belli boyutlarda etkindir.
Güneydoğu Anadolu bölgesinde Kürt kavmiyetçiliğinin temsilcisi HDP etkindir. Bu
bölgede 2. derecede etkin olan parti, AK Parti’dir. Bu seçimde AK Parti’nin
Güneydoğu’da oyunu artırmış olması önemli bir olgudur. İslâmî
kimlikleri öne çıkan SP ve HÜDA-PAR’ın Güneydoğu bölgesinde ciddi bir varlık
gösterememeleri, Türkiye’nin geleceği açısından iyi olmamıştır(Tablo 1, Tablo
2).
Şekil
1-Şekil 8’de görülen haritalarda Güneydoğu Anadolu bölgesinde Kürt
kavmiyetçiliği üzerinden siyaset yapan bir parti, yol boyu etkin olmuş ve
kökleşmiştir. Yılları göz önüne aldığımızda Kürt kavmiyetçiliğinin bir taban
bulduğu görülmektedir.
Mesele,
bir terör meselesi olmanın ötesine geçmiş ve siyasallaşmıştır. Var olan sorun,
yukarıda yer verdiğimiz Komutanların ifade ettiği tehlike sınırlarına gelip
dayanmış ve sınırları zorlamaktadır. Bu nedenle siyaset erbabı önümüzdeki
günlerde kullandığı dile daha fazla dikkat etmeli ve bu sorunu çözmek için
toplumsal bir mutabakat aramalıdır.
OHAL
sürecinde atanan kayyumların Güneydoğu bölgesinde çok güzel hizmetler yapmış
olmasına rağmen AK Parti’nin oyunun gereğince artmamış olması, hizmet-kavmiyetçilik denkleminin
ne kadar karmaşık olduğunun bir göstergesidir. Denklemin çözümü, kavmiyetçilik
eksenli olmuştur.
Kavmiyetçilik, zihinsel bir sorundur. Zihinsel sorunlar, zihinsel,
fikrî/felsefî yaklaşımlarla çözülebilir. Güneydoğu’da söylenen, “İyi
hizmet yapıyorlar fakat bizden değiller.” sözü, durumu ve de sorunu,
en güzel bir şekilde özetlemektedir. Keza Güneydoğuda verilen hizmetlere
karşılık AK Parti’nin istenen ya da beklenen oyu alamaması karşısında
Güneydoğudaki bazı AK Partililerin Kürt halkı için “Nankörler” (!)
tabirini kullanması, ana sorunun zihinsel olduğunun, kavranılamadığının bir göstergesi
olarak değerlendirilebilir.
1995
yılında HADEP ile başlayan siyasal Kürt hareketi, Kürt kavmiyetçilik
hareketi, 2002’den bugüne yapılan seçimlere bakıldığında, 22 Temmuz
2007 ve 12 Haziran 2011 seçimlerinde bağımsız adaylarla meclise girebilmiş ve
mecliste grup kurabilmiştir (Tablo1, Tablo 2). 7 Haziran 2015 seçimlerinde en
yüksek oyu yakalamış (%13,11) ve 80 milletvekili kazanmıştır. HDP; 1 Kasım 2015
seçimlerinde %10,8 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde hiçbir ittifaka girmeden,
lideri ve bazı milletvekilleri tutuklu iken %11,7 oy alarak %10 barajının
üzerine çıkabilmiş ve MHP ile oy potansiyeli olarak aynı düzleme gelip oturmuş
bir partidir.
HDP’nin %10 seçim barajını geçmesinin AK Parti’ye maliyeti,
60-65 civarında milletvekili kaybıdır.
AK
Parti tabanında meydana gelen, birbirini besleyen bu iki zıt milliyetçi akım,
AK Parti ile MHP ve HDP arasında şartlara göre oy geçişkenliğini beslemiş ve
artırmıştır. 7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti’nin oyları düşmüş, buna
karşılık hem MHP’nin hem de HDP’nin oyları artmıştır (Tablo1). Bu seçimde AK
Parti’den hem MHP’ye hem de HDP’ye belli bir miktar oyun geçtiği görülmektedir.
Bu noktada, dindar Kürtlerin HDP’ye yöneldiğine ilişkin çok ciddi tartışmaların
7 Haziran 2015 seçimlerinden sonra yapıldığı hatırlanmalıdır.
HDP,
24 Haziran 2018 seçimlerinde, Kürt halkının her kesiminden, sol ve laikçi
çevrelerden, Alevilerden, CHP’den, AK Parti’den memnun olmayanlardan, Müslüman
entelektüellerin bir kesiminden ve FETÖ’cülerden oy almıştır. Bahçeli’nin
erken seçim çıkışı ile birlikte yapılan 1 Kasım 2015 seçimlerinde, AK Parti’nin
oyları yükselmiş buna karşılık MHP ve HDP’nin oyları düşmüştür. 24 Haziran 2018
seçimlerinde ise AK Parti, HDP’ye giden oylarının tamamını değil, bir kısmını
geri alabilmiştir.
24
Haziran 2018 seçimlerinde AK Parti, %7 civarında bir oy kaybına uğrarken; MHP
kendisinden doğan İYİ Parti’ye rağmen, AK Parti’den %4-6 civarında bir oy
alarak barajı rahatlıkla geçebilmiştir. AK Parti ile MHP arasındaki bu oy
geçişkenliğinin sebebi, AK Parti tabanının Türk Milliyetçiliğine kaymış
olmasının bir sonucu olabilir. Bununla birlikte bu geçişkenlikte, geçen yazıda
ifade ettiğimiz Bahçeli’nin çok kritik zamanlarda yaptığı çıkışların ve aldığı
kararların etkili olduğunu söyleyebiliriz.
Tablo 1: 2002-2018 Milletvekili Seçim Sonuçları(%) |
|||||||||||||
SEÇİM TARİHİ |
PARTİLER |
||||||||||||
KATILIM |
AKP |
CHP |
MHP |
HDP/ BDP |
İYİ PARTİ |
SP |
HAS PARTİ |
GENÇ PARTİ |
VATAN |
HÜDA PAR |
ANAP |
DYP |
|
03 Kasım 2002 |
79 |
34,43 |
19,41 |
8,35 |
6,22 |
|
2,49 |
|
7,24 |
0,5 |
|
5,12 |
9,52 |
22 Temmuz 2007 |
84 |
46,58 |
20,88 |
14,27 |
4,84* |
|
2,34 |
|
3,04 |
0,3 |
|
|
5,42 |
12 Haziran 2011 |
87 |
49,8 |
26 |
13 |
6,55* |
|
1,27 |
0,77 |
|
|
|
|
|
07 Haziran 2015 |
85 |
40,87 |
24,95 |
16,29 |
13,12 |
|
2,1 |
|
|
0,3 |
|
|
|
01 Kasım 2015 |
85 |
49,5 |
25,3 |
11,9 |
10,8 |
|
0,7 |
|
|
0,2 |
|
|
|
24 Haziran 2018 |
86 |
42,6 |
22,6 |
11,1 |
11,7 |
10 |
1,3 |
|
|
0,2 |
0,3 |
|
|
* Bağımsız adaylarla seçime girildi |
Tablo 2: Türk(MHP) ve Kürt Milliyetçisi Partilerin(HDP
Çizgisi) Yıllara Göre Türkiye Geneli Seçim Sonuçları (%) |
||||||||
|
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 7 HAZİRAN |
2015 1 KASIM |
2018 24 HAZİRAN |
PARTİ |
HADEP |
HADEP |
HADEP |
Bağımsız DTP |
Bağımsız BDP |
HDP |
HDP |
HDP |
TÜRKİYE ORTALAMA |
4,2 |
4,3 |
6,1 |
5,2 |
6,4 |
13,2 |
10,8 |
11,7 |
PARTİ |
MHP |
MHP |
MHP |
MHP |
MHP |
MHP |
MHP |
MHP |
TÜRKİYE ORTALAMA |
8,2 |
18 |
8 |
14 |
13 |
16,3 |
12 |
11 |
Coğrafi Bölgelere Göre Seçim Sonuçlarının Analizi
24
Haziran 2018 seçimlerinde HDP’nin aldığı oy oranları %10 barajını göz önüne
alarak bölgelere göre bir değerlendirme yapıldığında HDP, Güneydoğu Anadolu
(%38,6), Doğu Anadolu (%32,3) ve Akdeniz (%10) bölgelerinde barajı aşarken; MHP
Doğu Anadolu (%10,2), Akdeniz (%13,5), İç Anadolu (%15,8) ve Karadeniz (%14,8)
bölgelerinde barajı aştığı görülmektedir (Tablo 3). HDP, Marmara bölgesinde
%9,7 gibi bir oy potansiyeline sahiptir.
Tablo 3: 24 Haziran 2018 Seçimlerinde Bölgelere Göre
Partilerin ve Cumhurbaşkanı Adaylarının Aldıkları oylar(%) |
|||||||
PARTİLER/ CUMUHRBAŞKANI ADAYLARI |
BÖLGELER |
||||||
GÜNEYDOĞU ANADOLU |
DOĞUANADOLU |
AKDENİZ |
EGE |
İÇ ANADOLU |
KARADENİZ |
MARMARA |
|
AK PARTİ |
40 |
42,3 |
37,3 |
35,5 |
47,1 |
52 |
43,2 |
CHP |
6,9 |
8,5 |
24,7 |
33,4 |
19,9 |
19,6 |
26,6 |
MHP |
7,1 |
10,2 |
13,5 |
8,8 |
15,8 |
14,8 |
8,8 |
HDP |
38,6 |
32,3 |
10 |
8 |
4,3 |
1,9 |
9,7 |
İYİ PARTİ |
3,5 |
4,5 |
13 |
12,9 |
11 |
9,6 |
9,8 |
|
|
|
|
|
|
|
|
ERDOĞAN |
49,1 |
52,3 |
48,4 |
42 |
61 |
65,4 |
50,8 |
İNCE |
11,5 |
13,7 |
34,3 |
43,4 |
27,2 |
24,8 |
36,2 |
DEMİRTAŞ |
35,9 |
29,3 |
5,7 |
4,3 |
1,6 |
0,4 |
5,5 |
AKŞENER |
2,5 |
3,7 |
10,8 |
9,4 |
9 |
8 |
6,3 |
Kürt milliyetçisi siyasal hareketin 1995’den bugüne aldığı oy dağılımını, Güneydoğu
Anadolu Bölgesi ve İllerine göre analiz ettiğimizde, oy oranı olarak
tepe nokta, 7 Haziran 2015 seçimleridir. Bu seçimlerde HDP, en yüksek oyu
almıştır. 1 Kasım 2015 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde Güneydoğu Anadolu
bölgesinde hem bölge bazında hem de tüm iller bazında oyları kısmî azalma
göstermiştir. Bununla beraber 7 Haziran 2015 öncesi dönemlerdeki aldığı oyların
çok üzerinde bir oy almıştır(Tablo 4). Bu durum, bölgede Kürt milliyetçiliğinin
derinliğinin bir ölçüsü olarak değerlendirilmelidir.
Türk
milliyetçi siyasal hareketi MHP, genel olarak, Güneydoğu Anadolu
Bölgesinde ciddi bir varlık gösterememiştir (Tablo 5). 1999 yılında
Adıyaman’da %10 barajını aşabilmiştir. Buna karşılık, 1995 seçimlerinde
Gaziantep’te %10, 1999’da %20, 2007’de % 11, 7 Haziran 2015’de %18 ve 24 Haziran
2018’de %12,7 oy alırken; 1999’da Kilis’te %21, 2007’de %20, 2011’de %21, 7
Haziran 2015’de %35, 1 Kasım 2015’de %18 ve 24 Haziran 2018’de %20 oy
almıştır. Özellikle Kilis’te MHP’nin bir ağırlığının olduğu
görülmektedir.
Dikkat çeken nokta, 7 Haziran 2015 seçimlerinden önce Gaziantep ve Kilis’te
HDP’nin ciddi bir ağırlığı yokken 7 Haziran 2015 seçimleri ve sonrasında
HDP’nin, %10 barajını aşmış olmasıdır. MHP’nin 7 Haziran 2015 öncesinde oranlar
değişik olmakla beraber Gaziantep’te belli bir ağırlığının olduğu
görülmektedir. Kilis’te HDP’ye nazaran MHP’nin çok ciddi bir ağırlığı vardır.
Tablo 4: Kürt Milliyetçisi Partilerin(HDP Çizgisi)
Yıllara Göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları (%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 7 HAZİRAN |
2015 1 KASIM |
2018 24 HAZİRAN |
HADEP |
HADEP |
HADEP |
Bağımsız DTP |
Bağımsız BDP |
HDP |
HDP |
HDP |
|
DİYARBAKIR |
46 |
46 |
56,1 |
47 |
61,69 |
77,7 |
71,3 |
65,5 |
ŞIRNAK |
25,9 |
24 |
45,9 |
51,8 |
72,31 |
83,8 |
83,7 |
70,2 |
MARDİN |
22 |
25,3 |
39,6 |
38,8 |
60,85 |
72,1 |
67,4 |
59,3 |
SİİRT |
26,6 |
22,1 |
19,3 |
39,5 |
51,5 |
64,7 |
52,2 |
51,1 |
BATMAN |
37,2 |
43,4 |
47,1 |
39,4 |
51,48 |
71,4 |
66,8 |
62,1 |
URFA |
13,7 |
16 |
19,3 |
5,1 |
5,9 |
38,1 |
28,2 |
28,9 |
ADIYAMAN |
9,5 |
7 |
12 |
8 |
6,5 |
22,6 |
14,3 |
15,4 |
GAZIANTEP |
6 |
5 |
8 |
5,1 |
5,4 |
15,3 |
10,7 |
11,9 |
KİLİS |
|
|
|
|
|
4,1 |
2 |
2,3 |
GÜNEYDOĞU ANADOLU ORTALAMA |
20,56 |
21,4 |
27,6 |
25,3 |
31,7 |
48,4 |
41,5 |
38,6 |
Tablo 5: Türk Milliyetçisi MHP’nin Yıllara Göre
Güneydoğu Anadolu Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 7 HAZİRAN |
2015 1 KASIM |
2018 24 HAZİRAN |
DİYARBAKIR |
1 |
3 |
1 |
2,5 |
0,8 |
1,2 |
0,8 |
1,4 |
ŞIRNAK |
4 |
5 |
2 |
2,9 |
1,2 |
2,6 |
1,4 |
4 |
MARDİN |
5 |
2 |
2 |
1,3 |
0,6 |
1,3 |
1 |
2,6 |
SİİRT |
6 |
5 |
0 |
3 |
1,2 |
2,5 |
1,7 |
3,5 |
BATMAN |
1 |
2 |
1 |
1 |
0,6 |
1,2 |
0,8 |
1,2 |
ŞANLIURFA |
3 |
8 |
7 |
5 |
3,3 |
5,6 |
2,9 |
9,3 |
ADIYAMAN |
6 |
10 |
4 |
5 |
4,6 |
4,3 |
3,1 |
9 |
GAZİANTEP |
10 |
20 |
6 |
11 |
9,4 |
18 |
9,5 |
12,7 |
KİLİS |
6 |
21 |
9 |
20 |
21 |
35 |
18 |
20 |
GÜNEYDOĞU ANADOLU ORTALAMA |
5,5 |
9,2 |
5 |
5,6 |
4,74 |
7 |
4 |
7,1 |
Kürt
milliyetçisi siyasal hareketin 1995’den bugüne aldığı oy dağılımını, Doğu
Anadolu Bölgesi ve İllerine göre analiz ettiğimizde, oy oranı olarak
tepe nokta, 7 Haziran 2015 seçimleridir (Tablo 6). Bu seçimlerde HDP, en yüksek
oyu almıştır. 1 Kasım 2015 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde Doğu Anadolu
bölgesinde hem bölge bazında hem de tüm iller bazında oyları kısmî azalma
göstermiştir. Bununla beraber 7 Haziran 2015 öncesi seçim dönemlerinde aldığı
oyların üzerinde bir oy almış, Tunceli hariç, hiçbir yerde oyları önceki
oyların altına düşmemiştir. Bu, bölgede kavmiyetçi siyasallaşmanın derinliğinin
bir ölçüsü olarak değerlendirilebilir.
7
Haziran 2015 seçimlerinden önce Malatya ve Erzincan’da HDP’nin ciddi bir
ağırlığı yoktur. 7 Haziran 2015 seçimleri ve sonrasında HDP %10 barajını
aşamamış olmakla beraber ciddi bir oy artışı sağlamıştır. Erzurum’da 7 Haziran
2015’den önce ciddi bir ağırlığı yokken; 7 Haziran seçimlerinden sonra %10
barajını aşarak, %12 bandına gelip oturmuştur (Tablo 6).
Türk
milliyetçi siyasal hareketi MHP, genel olarak, Doğu Anadolu Bölgesinde ciddi
bir varlık gösterememiştir (Tablo 7). Bununla birlikte Güneydoğu Anadolu göz
önüne alındığında genel ortalama daha iyidir. Genel olarak Iğdır, Kars,
Erzurum, Erzincan, Elazığ illerinde %10 barajını, birkaç istisna hariç tüm
seçimlerde aşmıştır.
1999
yılında Bingöl’de %11, Bitlis’te %11 oy alarak %10 barajını aşabilmiştir. 24
Haziran 2018’de Kars’ta %7,2 oy alarak bütün seçimlerin en düşük reyini
almıştır. Muhtemelen oylar, İYİ Parti’ye gitmiş olabilir. Dikkat çeken nokta,
MHP 1999 seçimlerinde Malatya’da %20 oy almış olmasına rağmen, 7 Haziran 2015
seçimlerine kadar Malatya’da ciddi bir varlık (%11) gösterememiş olmasıdır. 24
Haziran 2018 seçimlerinde MHP, bölünmüş olmasına rağmen Malatya’da %16 rey
alarak ciddi bir başarı göstermiştir.
Tablo 6: Kürt Milliyetçisi Partilerin(HDP Çizgisi)
Yıllara Göre Doğu Anadolu Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 7 HAZİRAN |
2015 1 KASIM |
2018 24 HAZİRAN |
HADEP |
HADEP |
HADEP |
Bağımsız DTP |
Bağımsız BDP |
HDP |
HDP |
HDP |
|
HAKKÂRİ |
54 |
46,1 |
45,1 |
56,2 |
80 |
84,9 |
82,3 |
70,2 |
IĞDIR |
21 |
29,7 |
32,7 |
40,5 |
31,5 |
57,3 |
51,7 |
44,2 |
TUNCELİ |
16,9 |
13 |
32,5 |
60 |
22,3 |
60 |
54,8 |
51 |
BİNGÖL |
7,1 |
12,9 |
22,2 |
14,3 |
23,9 |
41,5 |
29,2 |
26,8 |
VAN |
28 |
35,7 |
40,9 |
32,6 |
49,5 |
73,6 |
64,3 |
59,3 |
MUŞ |
16,7 |
31,8 |
38,1 |
45,8 |
44,3 |
70,2 |
60,6 |
54,5 |
AĞRI |
17,9 |
37,7 |
35,1 |
24,4 |
43,5 |
76,9 |
66,8 |
62,2 |
ARDAHAN |
6,5 |
7 |
15 |
9,3 |
12,5 |
30,1 |
22,1 |
23,4 |
KARS |
6 |
17,5 |
19,6 |
15,6 |
19,2 |
43,5 |
34 |
31,9 |
BİTLİS |
10 |
13,7 |
29,6 |
21,8 |
40,2 |
60,8 |
48,6 |
42,5 |
ERZURUM |
5 |
6,2 |
9 |
5,4 |
8,1 |
17,8 |
12,3 |
12 |
ERZİNCAN |
1 |
1 |
1 |
4,5 |
|
5,8 |
3,5 |
5,6 |
MALATYA |
2 |
2 |
4 |
1,8 |
1,2 |
8,2 |
5,9 |
7 |
ELAZIĞ |
3 |
4 |
7,1 |
3,1 |
|
15,4 |
11,2 |
10,1 |
DOĞU ANADOLU ORTALAMA |
11,2 |
15,5 |
20,2 |
17,6 |
24 |
42,8 |
35,1 |
32,3 |
Tablo 7: Türk Milliyetçisi MHP’nin Yıllara Göre Doğu
Anadolu Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 7 HAZİRAN |
2015 1 KASIM |
2018 24 HAZİRAN |
HAKKÂRİ |
2 |
2 |
3 |
2 |
1 |
3 |
1,6 |
3,7 |
IĞDIR |
15 |
17 |
13 |
15 |
34 |
27 |
12,5 |
24 |
TUNCELİ |
5 |
7 |
9 |
6,5 |
2,1 |
6 |
2,7 |
5,7 |
BİNGÖL |
5 |
11 |
8 |
2,5 |
1,3 |
3 |
2 |
5,9 |
VAN |
7 |
8 |
3 |
3 |
3 |
3 |
1,3 |
3,1 |
MUŞ |
5 |
4 |
3 |
2 |
4,4 |
2 |
1,4 |
3,7 |
AĞRI |
5 |
7 |
5 |
4 |
2,2 |
3 |
1,7 |
2,5 |
ARDAHAN |
7 |
8 |
8 |
6 |
10 |
8 |
8,8 |
6,8 |
KARS |
12 |
13 |
11 |
20 |
17 |
14 |
12 |
7,2 |
BİTLİS |
7 |
11 |
6 |
6 |
3,2 |
4 |
2 |
4,1 |
ERZURUM |
13 |
26 |
10 |
13 |
13 |
23 |
14 |
18,5 |
ERZİNCAN |
14 |
25 |
7 |
11 |
9 |
16 |
10 |
18,6 |
MALATYA |
8 |
20 |
6 |
8 |
8 |
11 |
9 |
16 |
ELAZIĞ |
6 |
13 |
6 |
6,5 |
14 |
21 |
13 |
13,5 |
DOĞU ANADOLU ORTALAMA |
9 |
15 |
7 |
7,6 |
8,5 |
11 |
7 |
10,2 |
Kürt
milliyetçisi siyasal hareketin 1995’den bugüne aldığı oy dağılımını, Marmara
Bölgesi ve İllerine göre analiz ettiğimizde, oy oranı olarak tepe
nokta, 7 Haziran 2015 seçimleridir(Tablo 8). Bu seçimlerde HDP, en yüksek oyunu
almıştır. 1 Kasım 2015 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde Marmara bölgesinde hem
bölge bazında, hem de tüm iller bazında oyları kısmî azalma göstermiştir.
Bununla beraber 7 Haziran 2015 öncesi dönemlerdeki aldığı oyların çok üzerinde
bir oy almıştır.
HDP,
7 Haziran 2015, 1 Kasım 2015 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde İstanbul hariç
hiçbir ilde %10 barajını aşamamıştır. Bununla birlikte Tekirdağ, Bursa, Kocaeli
ve Yalova’da oylarında bir artış sağlayarak oylarını % 5,7-8 bandına
yükseltmiştir (Tablo 8).
Türk
milliyetçi siyasal hareketi MHP, genel olarak, Marmara Bölgesinde bazı
istisna il ve zamanlar dışında belli bir ağırlığı vardır (Tablo 9). 7 Haziran
2015 seçimlerinde tüm illerde %10 barajını kolaylıkla aşmış iken 24 Haziran
2018 seçimlerinde muhtemelen bölünmeden dolayı Bursa (%10,7), Sakarya (%13,6)
ve Kocaeli’nde (%11,4) %10 barajını aşabilmiştir. Muhtemelen bu illerde AK
Parti tabanından MHP’ye bir oy kayması olmuştur.
Tablo 8: Kürt Milliyetçisi Partilerin(HDP Çizgisi)
Yıllara Göre Marmara Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 HAZİRAN |
2015 KASIM |
2018 HAZİRAN |
HADEP |
HADEP |
HADEP |
Bağımsız DTP |
Bağımsız BDP |
HDP |
HDP |
HDP |
|
İSTANBUL |
3 |
4 |
5 |
5,9 |
5,3 |
12,6 |
10,3 |
12,7 |
KIRKLARELİ |
|
1 |
|
|
|
2,7 |
2,3 |
3,4 |
EDİRNE |
|
1 |
1 |
|
|
3,1 |
2,5 |
3,7 |
TEKİRDAĞ |
1 |
1 |
1 |
|
1,5 |
5,9 |
4,7 |
6,6 |
ÇANAKKALE |
|
1 |
1 |
|
|
3,1 |
2,5 |
3,7 |
BALIKESİR |
1 |
1 |
1 |
|
|
3,5 |
2,7 |
4,3 |
BURSA |
1 |
1 |
2 |
1,1 |
1,7 |
5,8 |
4,5 |
5,7 |
BİLECİK |
|
1 |
1 |
|
|
3,8 |
2,9 |
3,4 |
SAKARYA |
1 |
1 |
1 |
|
|
3 |
2,1 |
2,7 |
KOCAELİ |
2 |
3 |
3 |
2,1 |
2,3 |
7,7 |
5,9 |
7,4 |
YALOVA |
2 |
3 |
1 |
1,7 |
4,7 |
8,6 |
6,7 |
8 |
MARMARA ORTALAMA |
2,6 |
3 |
4 |
3,7 |
3,7 |
9,6 |
7,8 |
9,7 |
Tablo 9: Türk Milliyetçisi MHP’nin Yıllara Göre Marmara
Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 7 HAZİRAN |
2015 1 KASIM |
2018 24 HAZİRAN |
İSTANBUL |
3 |
10 |
5 |
10 |
9,4 |
11 |
8 |
8,3 |
KIRKLARELİ |
6 |
12 |
7 |
16 |
16,6 |
21 |
12 |
4,9 |
EDİRNE |
3 |
9 |
9 |
17 |
13 |
16 |
10 |
5 |
TEKİRDAĞ |
3 |
10 |
8 |
13 |
13 |
15 |
10 |
7,6 |
ÇANAKKALE |
5 |
16 |
9 |
21 |
14 |
20 |
15 |
6,9 |
BALIKESİR |
5 |
15 |
7 |
16 |
14 |
20 |
14 |
7,6 |
BURSA |
5 |
14 |
6 |
14 |
14 |
17,5 |
12 |
10,7 |
BİLECİK |
6 |
18 |
9 |
18 |
27 |
26 |
14 |
9,3 |
SAKARYA |
6 |
17 |
4 |
11 |
15 |
19 |
12 |
13,6 |
KOCAELİ |
5 |
14 |
6 |
10 |
12 |
15 |
11 |
11,4 |
YALOVA |
5 |
11 |
15 |
12 |
10 |
19 |
10 |
7,8 |
MARMARA ORTALAMA |
4,5 |
12 |
6 |
12 |
11 |
14 |
10 |
8,8 |
Kürt
milliyetçisi siyasal hareketin 1995’ten bugüne aldığı oy
dağılımını, Akdeniz Bölgesi ve İllerine göre analiz
ettiğimizde, oy oranı olarak tepe nokta, 7 Haziran 2015 seçimleridir (Tablo
10). Bu seçimlerde HDP, en yüksek oyunu almıştır. 1 Kasım 2015 seçimlerinde tüm
illerde, oylarında genel olarak bir düşme olmasına karşılık, 24 Haziran 2018
seçimlerinde bazı illerde oylarını korumuş, bazılarında ise oylarını
yükseltmiştir. Bölge ve iller bazında son üç seçimde aldığı oylar, 7 Haziran
2015 öncesi dönemlerde aldığı oyların çok üzerindedir.
HDP,
son üç seçimde Adana ve Mersin’de %10 barajını çok rahat aşarak oylarını %14-17
bandına yerleştirmiştir. Dikkat çeken nokta, 24 Haziran 2018 seçimlerinde
Hatay’da %11 oy alarak %10 barajını aşmış olmasıdır.
Türk
milliyetçi siyasal hareketi MHP, genel olarak, Akdeniz Bölgesinde 1995
seçimlerinden 24 Haziran 2018 seçimlerinde kadar baraj sorunu olmayan, bölgede
önemli ağırlığı olan bir partidir (Tablo 11). 1 Kasım 2015 seçimlerinde AK
Parti’ye açık destek vermiş olması ve 24 Haziran 2018’de parti bölünmüş
olmasına rağmen Antalya hariç (%10), bölgede barajı kolaylıkla geçmiş bir
partidir. Muhtemelen son seçimde tüm illerde AK Parti tabanından MHP’ye
bir oy kayması olmuştur.
Tablo 10: Kürt Milliyetçisi Partilerin (HDP Çizgisi)
Yıllara Göre Akdeniz Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 HAZİRAN |
2015 KASIM |
2018 HAZİRAN |
HADEP |
HADEP |
HADEP |
Bağımsız DTP |
Bağımsız BDP |
HDP |
HDP |
HDP |
|
ADANA |
6,7 |
7 |
9 |
5,9 |
8 |
14,6 |
11,9 |
13,5 |
MERSİN |
|
|
9 |
6,6 |
9,7 |
17,9 |
15 |
16,9 |
ANTALYA |
1,9 |
2 |
2 |
1,8 |
2,4 |
7,2 |
5,9 |
7,3 |
ISPARTA |
|
1 |
1 |
|
|
2,3 |
1,6 |
2,1 |
BURDUR |
|
|
|
|
|
1,9 |
1,2 |
1,9 |
HATAY |
3 |
2 |
3 |
2,2 |
1,5 |
6,9 |
7,1 |
11 |
MARAŞ |
2 |
1 |
3 |
1,4 |
|
5,5 |
3,8 |
3,8 |
OSMANİYE |
|
|
|
|
0,8 |
4,2 |
3,1 |
3,6 |
AKDENİZ ORTALAMA |
4,4 |
4,5 |
5,4 |
3,3 |
4,4 |
10 |
8,3 |
10 |
Tablo 11: Türk Milliyetçisi MHP’nin Yıllara Göre
Akdeniz Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 7 HAZİRAN |
2015 1 KASIM |
2018 24 HAZİRAN |
ADANA |
14 |
23 |
11 |
23 |
20 |
23 |
19 |
12 |
MERSİN |
15 |
28 |
18 |
30 |
23 |
25 |
21 |
13 |
ANTALYA |
12 |
22 |
10 |
20 |
21 |
22 |
17 |
10 |
ISPARTA |
15 |
29 |
11 |
24 |
19 |
27 |
20 |
13 |
BURDUR |
8 |
24 |
12 |
18 |
18 |
23 |
19 |
12,5 |
HATAY |
13 |
22 |
10 |
17 |
12 |
24 |
12 |
14,5 |
KAHRAMANMARAŞ |
10 |
28 |
8 |
12 |
13 |
20 |
13 |
16 |
OSMANİYE |
|
41 |
29 |
45 |
41 |
40 |
34 |
32 |
AKDENİZ ORTALAMA |
13,5 |
25,7 |
13 |
22 |
20 |
22 |
18 |
13,5 |
Kürt milliyetçisi siyasal hareketin 1995’den bugüne aldığı oy dağılımını, Ege Bölgesi ve İllerine göre analiz ettiğimizde, oy oranı olarak tepe nokta, 7 Haziran 2015 seçimleridir (Tablo 12). Bu seçimlerde HDP en yüksek oyunu almıştır. 1 Kasım 2015 seçimlerinde tüm illerde, oylarında genel olarak bir düşme olmasına karşılık 24 Haziran 2018 seçimlerinde tüm illerde oylarını %2-3 oranında artırmıştır. Bölge ve iller bazında son iki seçimde aldığı oylar, 7 Haziran 2015 öncesi dönemlerde aldığı oyların çok üzerindedir.
HDP,
Akdeniz Bölgesinde, 7 Haziran 2015 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde İzmir hariç
(%10,5, %11,5) hiçbir ilde %10 barajını aşamamıştır. Anlaşılan o ki, HDP
İzmir’de kök salmaya başlamıştır. Dikkat çeken nokta, HDP’nin, bu iki seçimde
Aydın’da %9,1 ve %9,4 oy almış olmasıdır(Tablo 12).
Türk
milliyetçi siyasal hareketi MHP, genel olarak, Ege Bölgesinde 1995,
2002 ve 2018 seçimleri hariç, baraj sorunu olmayan, bölgede ağırlığı olan bir
partidir (Tablo 13). 2002 seçimlerinde Genç Parti, 2018 seçimlerinde İYİ Parti,
Ege bölgesinde bazı vilayetlerde MHP’nin barajın altında kalmasına sebebiyet
vermiştir. 1 Kasım 2015 seçimlerinde AK Parti’ye açık destek vermiş olmasına
rağmen bölge illerinde baraj sorunu olmamıştır. 24 Haziran 2018’de parti
bölünmüş olmasına rağmen İzmir (%6,3), Muğla (%6,5), Aydın (%8,1) ve
Denizli (%9,2) hariç diğer illerde %10 barajını kolaylıkla geçmiştir.
Tablo 12: Kürt Milliyetçisi Partilerin (HDP Çizgisi)
Yıllara Göre Ege Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 HAZİRAN |
2015 KASIM |
2018 HAZİRAN |
HADEP |
HADEP |
HADEP |
Bağımsız DTP |
Bağımsız BDP |
HDP |
HDP |
HDP |
|
İZMİR |
3 |
4 |
5 |
4 |
4,8 |
10,5 |
8,9 |
11,5 |
MUĞLA |
1 |
1 |
1 |
|
1,1 |
5,5 |
4,4 |
6,7 |
AYDIN |
3 |
3 |
5 |
2,8 |
3,8 |
9,1 |
7,3 |
9,4 |
MANİSA |
2 |
3 |
3 |
1,7 |
2,8 |
7 |
5,7 |
7 |
KÜTAHYA |
|
|
|
|
|
1,3 |
1 |
1,2 |
UŞAK |
1 |
1 |
1 |
|
|
2,8 |
2,2 |
3,1 |
AFYON |
1 |
1 |
1 |
|
|
1,5 |
1 |
1,3 |
DENİZLİ |
|
|
1 |
1 |
1 |
4,2 |
3,1 |
4 |
EGE ORTALAMA |
2,5 |
3,1 |
3,6 |
2,3 |
2,9 |
7,4 |
6,1 |
8 |
Tablo 13: Türk Milliyetçisi MHP’nin Yıllara Göre Ege
Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 HAZİRAN |
2015 KASIM |
2018 HAZİRAN |
İZMİR |
5 |
11 |
7 |
14 |
11 |
13,6 |
11 |
6,3 |
MUĞLA |
8 |
16 |
11 |
20 |
16 |
19 |
15 |
6,5 |
AYDIN |
8 |
20 |
11 |
26 |
18 |
18 |
15 |
8,1 |
MANİSA |
8 |
21 |
8 |
20 |
17 |
23 |
18 |
11,5 |
KÜTAHYA |
9 |
22 |
6 |
16 |
16 |
27 |
16 |
18,5 |
UŞAK |
9 |
23 |
10 |
19 |
16 |
27 |
18 |
10,5 |
AFYON |
11 |
28 |
14 |
21 |
19 |
25 |
17 |
14 |
DENİZLİ |
7 |
18 |
10 |
18 |
17 |
18 |
14 |
9,2 |
EGE ORTALAMA |
7,7 |
17 |
9 |
18 |
16 |
18 |
14 |
8,8 |
Kürt
milliyetçisi siyasal hareketin 1995’den bugüne aldığı oy
dağılımını, İç Anadolu Bölgesi ve İllerine göre analiz
ettiğimizde, oy oranı olarak tepe nokta, 7 Haziran 2015 seçimleridir (Tablo
14). Bu seçimlerde HDP, en yüksek oyunu almıştır. 1 Kasım 2015 seçimlerinde tüm
illerde oylarında genel olarak bir düşme olmasına karşılık, 24 Haziran 2018
seçimlerinde Ankara, Sivas, Eskişehir ve Nevşehir’de oylarını 7 Haziran 2015
seçimlerine göre bir miktar artırmıştır. Bölge ve iller bazında son üç seçimde
aldığı oylar, 7 Haziran 2015 öncesi dönemlerde Kırşehir ve Niğde hariç (2007 Seçimleri)
aldığı oyların çok üzerindedir.
HDP,
son üç seçimde İç Anadolu bölgesinin hiçbir ilinde %10 barajını aşamamış, 7
Haziran 2015 seçimlerinde Kırşehir’de %6,4 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde
Ankara’da %6,4 gibi en yüksek bir oy alabilmiştir. HDP, İç Anadolu’da,
şimdilik yoktur ve etkin değildir.
Türk
milliyetçi siyasal hareketi MHP, genel olarak, İç Anadolu
Bölgesinde etkin bir şekilde vardır. MHP bölgede, birinci derecede
1999 seçimlerinde (%25,6); ikinci derecede 7 Haziran seçimlerinde (%20) en
yüksek oyunu almıştır(Tablo 15).
2002
seçimlerinde Genç Partinin etkisi ile bazı vilayetlerde %10 barajının altında
kalmıştır. 1 Kasım 2015 seçimlerinde AKP’ye açık destek vermiş olmasına rağmen
bölge illerinde baraj sorunu olmamış; 24 Haziran 2018’de parti bölünmüş
olmasına rağmen, Eskişehir (%10) hariç, tüm illerde %10 barajını kolaylıkla
geçmiştir. MHP İç Anadolu Bölgesinin köklü ve kalıcı partisidir.
Tablo 14: Kürt Milliyetçisi Partilerin (HDP Çizgisi)
Yıllara Göre İç Anadolu Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 HAZİRAN |
2015 KASIM |
2018 HAZİRAN |
HADEP |
HADEP |
HADEP |
Bağımsız DTP |
Bağımsız BDP |
HDP |
HDP |
HDP |
|
ANKARA |
2,5 |
1 |
2 |
1,2 |
1 |
5,6 |
4,4 |
6,4 |
SİVAS |
1 |
|
1,2 |
1 |
1 |
1,8 |
1,4 |
2,2 |
KONYA |
2 |
2 |
3 |
|
1,3 |
4,5 |
3,1 |
3,7 |
ESKİŞEHİR |
|
|
1 |
|
|
4 |
3 |
4,3 |
ÇANKIRI |
1 |
|
1 |
|
|
1,3 |
0,9 |
1,1 |
KIRIKKALE |
|
|
|
|
|
1,7 |
1,1 |
1,6 |
KIRŞEHİR |
|
2 |
4 |
6,7 |
1,4 |
6,4 |
5 |
4,7 |
AKSARAY |
1 |
1 |
1 |
|
|
2,1 |
1,2 |
1,6 |
KAYSERİ |
|
1 |
1 |
|
|
2,8 |
1,7 |
2,4 |
NEVŞEHİR |
|
|
1 |
|
|
1,8 |
1,4 |
1,7 |
NİĞDE |
|
|
1,3 |
1,8 |
|
1,6 |
1,2 |
1,7 |
KARAMAN |
|
|
1 |
|
|
1,6 |
1,3 |
1,6 |
İÇ ANADOLU ORTALAMA |
1,9 |
1,4 |
2,1 |
1,5 |
1 |
4,2 |
3,2 |
4,3 |
Tablo 15: Türk Milliyetçisi MHP’nin Yıllara Göre İç
Anadolu Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 7 HAZİRAN |
2015 1 KASIM |
2018 24 HAZİRAN |
ANKARA |
9 |
21 |
8 |
15 |
14 |
18 |
14 |
13 |
SİVAS |
5 |
18 |
9 |
10 |
10 |
18 |
12 |
19 |
KONYA |
12 |
26 |
9 |
13 |
13 |
16 |
11 |
15,5 |
ESKİŞEHİR |
8 |
17 |
8 |
16 |
14,5 |
17 |
12,6 |
10 |
ÇANKIRI |
18 |
38 |
14 |
21 |
23 |
28 |
21 |
19,6 |
KIRIKKALE |
13 |
27 |
14 |
22 |
19 |
28 |
20 |
24 |
KIRŞEHİR |
19 |
33 |
21 |
25 |
22 |
32 |
24 |
17 |
AKSARAY |
14 |
33 |
11 |
16 |
18 |
30 |
18 |
20,5 |
KAYSERİ |
17 |
32 |
11 |
15 |
18 |
28 |
18 |
21,5 |
NEVŞEHİR |
16 |
31 |
12 |
18 |
18 |
27 |
18 |
18 |
NİĞDE |
16 |
26 |
9 |
19 |
19 |
25 |
18 |
21 |
YOZGAT |
13 |
38 |
12 |
18 |
18 |
27,5 |
12 |
25 |
KARAMAN |
11 |
31 |
13 |
19 |
18 |
22,5 |
16 |
15 |
İÇ ANADOLU ORTALAMA |
11,7 |
25,6 |
10 |
15 |
17 |
20 |
15 |
15,8 |
Kürt
milliyetçisi siyasal hareketin 1995’den bugüne aldığı oy dağılımını, Karadeniz
Bölgesi ve İllerine göre analiz ettiğimizde, oy oranı olarak tepe
nokta, 7 Haziran 2015 seçimleridir (Tablo 16). Bu seçimlerde HDP en yüksek
oyunu almıştır. 1 Kasım 2015 seçimlerinde tüm illerde oylarında, genel olarak
bir düşme olmasına karşılık, 24 Haziran 2018 seçimlerinde Trabzon, Artvin,
Çorum, Amasya, Tokat, Sinop, Ordu, Samsun, Giresun ve Zonguldak’ta oylarını, 7
Haziran 2015 seçimlerine göre bir miktar artırmıştır. Bölge ve iller bazında
son üç seçimde aldığı oylar, 7 Haziran 2015 öncesi dönemlerde aldığı oyların
çok üzerindedir. HDP, son üç seçimde Karadeniz bölgesinin hiçbir ilinde
%10 barajını aşamamıştır. HDP Karadeniz Bölgesinde, şimdilik yoktur ve
etkin değildir.
Türk
milliyetçi siyasal hareketi MHP, genel olarak, Karadeniz Bölgesinde etkin
bir şekilde vardır. MHP, birinci derecede 1999 seçimlerinde (%20,6), ikinci
derecede 7 Haziran 2015 seçimlerinde (%19), bölgede en yüksek oyunu almıştır
(Tablo 17).
2002
seçimlerinde Genç Partinin etkisi ile bazı vilayetlerde %10 barajının altında
kalmıştır. 1 Kasım 2015 seçimlerinde, muhtemelen, AK Parti’ye açık destek
vermiş olmasından dolayı Rize, Sinop ve Ordu’da %10 barajının altında oy
almıştır. Diğer illerde baraj sorunu olmamış; 24 Haziran 2018’de parti bölünmüş
olmasına rağmen Sinop hariç (%7,2) tüm illerde, %10 barajını kolaylıkla
geçmiştir.
Bu
durum, Cumhur İttifakının kurulması ile birlikte Cumhurbaşkanı adayı iki parti
arasında ortak olduğundan dolayı, AK Parti tabanında varolan Milliyetçi oyların
MHP’ye kaymış olması ile izah edilebilir. MHP Karadeniz Bölgesinin köklü
ve kalıcı partisidir.
Tablo 16: Kürt Milliyetçisi Partilerin (HDP Çizgisi)
Yıllara Göre Karadeniz Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 HAZİRAN |
2015 KASIM |
2018 HAZİRAN |
HADEP |
HADEP |
HADEP |
Bağımsız DTP |
Bağımsız BDP |
HDP |
HDP |
HDP |
|
TRABZON |
|
|
|
|
|
1,3 |
1 |
1,4 |
RİZE |
|
1 |
|
|
|
1,6 |
1 |
1,4 |
ARTVİN |
1 |
1 |
|
|
|
3,2 |
2,5 |
4,9 |
BOLU |
1 |
1 |
1 |
1 |
|
2,1 |
1,6 |
2,1 |
BARTIN |
1 |
1 |
1 |
|
|
1,7 |
1,3 |
1,7 |
KARABÜK |
|
1 |
1 |
|
|
1,6 |
1,1 |
1,5 |
KASTAMONU |
1 |
1 |
1 |
|
|
1,1 |
0,9 |
1,1 |
ÇORUM |
|
|
1 |
|
|
2,5 |
2 |
3,6 |
AMASYA |
|
|
1 |
|
|
1,6 |
1,3 |
2,3 |
TOKAT |
|
|
1 |
2 |
|
1,7 |
1,2 |
2,1 |
SİNOP |
1 |
1 |
1 |
|
|
1,7 |
1,3 |
2 |
ORDU |
1 |
1 |
1 |
|
|
1,3 |
0,9 |
1,4 |
SAMSUN |
1 |
|
1 |
|
|
1,6 |
1,1 |
1,8 |
GİRESUN |
1 |
1 |
1 |
|
|
1,4 |
1 |
1,5 |
GÜMÜŞHANE |
1 |
1 |
1 |
|
|
2 |
1,2 |
1,3 |
BAYBURT |
|
1 |
|
|
|
1,5 |
1,1 |
1,2 |
ZONGULDAK |
|
1 |
1 |
|
3 |
1,6 |
1,2 |
1,9 |
KARADENİZ ORTALAMA |
1,1 |
1,1 |
1,3 |
1,7 |
0,4 |
1,7 |
1,2 |
1,9 |
Tablo 17: Türk Milliyetçisi MHP’nin Yıllara Göre
Karadeniz Bölgesi ve İllerine Göre Seçim Sonuçları(%) |
||||||||
BÖLGE VE İLLER |
1995 |
1999 |
2002 |
2007 |
2011 |
2015 7 HAZİRAN |
2015 1 KASIM |
2018 24 HAZİRAN |
TRABZON |
7 |
21 |
8 |
14 |
15 |
21 |
13 |
13,5 |
RİZE |
1 |
9 |
3 |
6 |
8 |
8 |
5,4 |
12,4 |
ARTVİN |
6 |
16 |
10 |
11 |
13 |
22 |
13 |
10,2 |
BOLU |
5 |
21 |
7 |
12 |
16 |
16 |
11 |
14,9 |
BARTIN |
3 |
7 |
13 |
22 |
16 |
18,5 |
10 |
17 |
KARABÜK |
9 |
22 |
6 |
13 |
16 |
27 |
19 |
13,6 |
KASTAMONU |
12 |
22 |
13 |
17 |
23 |
27 |
18 |
20 |
ÇORUM |
11 |
29 |
8 |
11 |
11 |
19 |
12 |
14 |
AMASYA |
12 |
24 |
10 |
15 |
15 |
22,6 |
20 |
12,4 |
TOKAT |
12 |
29 |
11 |
17 |
16 |
22 |
15 |
16,4 |
SİNOP |
8 |
11 |
9 |
12 |
8 |
17 |
9 |
7,2 |
ORDU |
6 |
16 |
7 |
15 |
11 |
13 |
9 |
17 |
SAMSUN |
7 |
20 |
6 |
12 |
11 |
18 |
12 |
16 |
GİRESUN |
4 |
20 |
6 |
16 |
12 |
18 |
14 |
11 |
GÜMÜŞHANE |
13 |
32 |
16 |
19 |
22 |
32 |
22 |
21 |
BAYBURT |
11 |
24 |
12 |
19 |
24 |
31 |
21 |
27 |
ZONGULDAK |
2 |
11 |
4 |
8 |
6 |
16 |
10 |
11 |
KARADENİZ ORTALAMA |
7,9 |
20,6 |
8 |
13 |
14 |
19 |
12,6 |
14,8 |
Yurt Dışı Seçim Sonuçlarının Analizi
Kürt milliyetçisi HDP siyasal hareketinin son üç seçimde yurt dışında
aldığı oyları, ülkelere göre analiz ettiğimizde, oy oranı olarak tepe nokta, 7
Haziran 2015 seçimleridir (Tablo 18). Bu seçimlerde HDP, genel olarak en yüksek
oyu almıştır. Bundan sonraki seçimlerde, bazı ülkelerde oylarında düzenli bir
düşme söz konusudur (Tablo 18). Buna karşılık B.A.E., Bahreyn, Çin, Suudi
Arabistan, Umman, Yeni Zelanda ve Yunanistan’da oyları düzenli bir şekilde
artmıştır.
Dikkat çeken en önemli nokta her üç seçim döneminde HDP, ABD, Arnavutluk, B.A.E.,
Birleşik Krallık, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, İrlanda, İspanya, İsrail, İsveç,
İsviçre, İtalya, Malta Cumhuriyeti, Rusya ve Tayland gibi ülkelerde AK Parti,
MHP ve İYİ Parti’den daha fazla oy almış olmasıdır.
AK Parti açısından bakıldığında yurt dışında birçok
ülkede, 1 Kasım 2015 seçimlerinde en yüksek oyu almış; fakat 24 Haziran 2018
seçimlerinde bu ülkelerin birçoğunda oyları düşmüştür.
CHP açısından
bakıldığında, ABD, B.E.A., Bahreyn, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Çin, Güney Afrika,
İrlanda, İspanya, Kuveyt, Katar, Macaristan, Singapur, Sırbistan, Tayland,
Umman, Yeni Zelanda ve Yunanistan’da, diğer partilere göre en yüksek oyu
almıştır (Tablo 18). Son üç seçimde CHP, Avustralya, Birleşik Krallık,
Bosna, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Finlandiya, Gürcistan, Hollanda, İrlanda,
İtalya, Japonya, Kanada, Macaristan, Makedonya, Malta Cumhuriyeti, Mısır,
Moldavya, Polonya, Singapur, Sırbistan, Sudan, Suudi Arabistan, Tayland,
Türkmenistan, Ukrayna, Umman, Yeni Zelanda ve Yunanistan’da oylarını düzenli
bir şekilde artırmıştır.
Türk
milliyetçi siyasal hareketi MHP, genel olarak, son üç seçimde birçok
ülkedeki oylarında düzenli bir düşüş söz konusudur. 24 Haziran 2018
seçimlerinde İYİ Parti’nin, pek çok ülkede MHP’den daha yüksek oy aldığı
görülmektedir.
Yurt
dışında HDP’nin bu başarısının özel olarak analiz edilmesi gerekmektedir. Büyükelçiliklerin
Türkiye cumhuriyet vatandaşlarına nasıl davrandıkları, yabancı istihbaratların
yurt dışındaki Kürtler arasında faaliyet gösterip göstermediği; gösteriyorsa,
neler yaptığı analiz edilmelidir. HDP’nin bu başarıyı göstermiş
olmasının sebebi, muhtemelen, yurt dışındaki sol, laik ve FETÖ mensuplarının
HDP’yi desteklemiş olmalarıdır.
Tablo 18: Yıllara ve Ülkelere Göre Partilerin Yurtdışı
Seçim Sonuçları |
|||||||||||||
ÜLKELER |
7 HAZİRAN 2015 |
1 KASIM 2015 |
24 HAZİRAN 2018 |
||||||||||
|
AKP |
MHP |
HDP |
CHP |
AKP |
MHP |
HDP |
CHP |
AKP |
MHP |
HDP |
CHP |
İYİP |
ABD |
16,4 |
9,1 |
24,1 |
44,3 |
20 |
5,7 |
22,3 |
49,3 |
15,3 |
2,2 |
21,4 |
47,9 |
11,2 |
ALMANYA |
53,7 |
9,7 |
17,5 |
16 |
59,7 |
7,5 |
15,9 |
14,8 |
55,7 |
8,4 |
14,8 |
15,6 |
3,3 |
ARNAVUTLUK |
15,1 |
27,5 |
24,5 |
21,1 |
19,4 |
14,7 |
18,3 |
42,7 |
33 |
7,1 |
12,1 |
33,5 |
9 |
AVUSTURALYA |
44,1 |
5,9 |
19,4 |
26,3 |
47,8 |
4,6 |
17,4 |
27,6 |
42,6 |
2,6 |
16,3 |
30,7 |
5,8 |
AVUSTURYA |
64,2 |
7,8 |
14,2 |
10,3 |
69 |
6,3 |
13 |
9,8 |
62,5 |
8,9 |
11,8 |
11,4 |
2,7 |
AZERBAYCAN |
28,3 |
17,8 |
20,3 |
29,3 |
34,8 |
13,4 |
18,8 |
30,7 |
31,7 |
7,7 |
25,8 |
21,7 |
11,5 |
B.E.A. |
12,6 |
9,3 |
14,7 |
60,7 |
16,9 |
4,5 |
14,2 |
62,8 |
12,5 |
1,9 |
17,1 |
55,4 |
11,5 |
BAHREYN |
22,4 |
2,7 |
13,6 |
55,8 |
18,3 |
4,1 |
18,3 |
55,6 |
13,5 |
5 |
17 |
54,2 |
8,5 |
BELÇİKA |
62,9 |
9,1 |
13,5 |
11 |
69,4 |
7,4 |
11,3 |
10 |
64,3 |
9,7 |
9,6 |
10,6 |
3,3 |
BİRLEŞİK KRALLIK |
14,4 |
3 |
59,3 |
20,9 |
20,2 |
2,4 |
54,5 |
21,4 |
18,5 |
2,9 |
49,2 |
24,5 |
3,8 |
BOSNA |
46,4 |
28,3 |
8,3 |
11,6 |
55,5 |
13,4 |
8,2 |
20 |
44 |
16,2 |
4,7 |
22,3 |
9,2 |
BULGARİSTAN |
20,6 |
13 |
22,8 |
39,7 |
24,3 |
10,6 |
20,4 |
43,6 |
21,6 |
4,6 |
12,3 |
44 |
15,2 |
CEZAYİR |
34,2 |
11,5 |
24,1 |
26,8 |
35 |
8,9 |
23,7 |
29,1 |
36,1 |
10,9 |
15,3 |
25,6 |
10,2 |
ÇEK CUMHURİYETİ |
17,1 |
7,3 |
28,7 |
42,9 |
18 |
3,7 |
32,7 |
44,1 |
8,6 |
3 |
24,9 |
48,4 |
14,3 |
ÇİN |
15,9 |
24,6 |
15,6 |
37,1 |
23,4 |
9,6 |
17,6 |
46,4 |
16 |
3,5 |
18,6 |
43,2 |
14,6 |
DANİMARKA |
42,1 |
9,2 |
36,8 |
8,9 |
50,1 |
6,8 |
34,6 |
7,2 |
50,5 |
7 |
27 |
11,8 |
2,5 |
FİLLANDİYA |
15,9 |
5,3 |
57,8 |
19,8 |
22,7 |
4 |
51,9 |
19,9 |
17,7 |
3,4 |
48,1 |
25 |
4,8 |
FRANSA |
50,7 |
7 |
29,6 |
9,6 |
58,4 |
5,3 |
25,8 |
8,6 |
55,1 |
8,1 |
24,5 |
8,9 |
1,9 |
GÜNEY AFRİKA |
23,4 |
11,9 |
28 |
30,3 |
29,1 |
5,8 |
26,2 |
34,6 |
31,5 |
4,2 |
12,2 |
31,7 |
17,2 |
GÜRCİSTAN |
24,8 |
23,8 |
22,3 |
24,5 |
30,5 |
14,5 |
15,8 |
37,7 |
28,7 |
7,7 |
11,6 |
37,2 |
11,9 |
HOLLANDA |
64,3 |
10,8 |
10,,8 |
11,6 |
69,7 |
9,1 |
7,9 |
11,7 |
63 |
10,2 |
9,1 |
12,7 |
3,3 |
IRAK |
|
|
19,6 |
|
|
|
14,2 |
|
26,2 |
5,1 |
15,3 |
13,5 |
6,2 |
İRAN |
31,7 |
15,3 |
30,2 |
25,4 |
34,6 |
10,8 |
28,9 |
37,9 |
28,8 |
6,8 |
24,8 |
27 |
16 |
İRLANDA |
19,2 |
9,6 |
37,7 |
37,7 |
20,5 |
6,4 |
39,8 |
41,8 |
12,6 |
3,8 |
34 |
46,3 |
11,1 |
İSPANYA |
6,1 |
5,2 |
22,2 |
45,6 |
8,4 |
4,4 |
17,9 |
45,5 |
14,7 |
2,6 |
26,5 |
39 |
8,4 |
İSRAİL |
24,7 |
9,1 |
43,2 |
42,8 |
34,2 |
4,4 |
39,1 |
42,7 |
27,1 |
5,8 |
37,1 |
34,6 |
5,6 |
İSVEÇ |
34 |
8,2 |
47,5 |
12,6 |
40,7 |
6,5 |
45,7 |
11,4 |
36,4 |
7,7 |
40,8 |
13,5 |
4,2 |
İSVİÇRE |
25,1 |
6,8 |
43,1 |
17,5 |
29,1 |
5,6 |
36,9 |
17,8 |
31,3 |
5,8 |
30,5 |
17,3 |
3,2 |
İTALYA |
30,9 |
2,5 |
59,2 |
21,3 |
36,8 |
2,1 |
46,7 |
22,6 |
28,7 |
2,4 |
44,3 |
31,3 |
5,5 |
JAPONYA |
22,7 |
3,9 |
42,7 |
11,5 |
37,8 |
2,6 |
34,6 |
11,3 |
33,7 |
4,4 |
32,6 |
12,9 |
3,9 |
KANADA |
24,3 |
3,8 |
21,5 |
26 |
30,6 |
3,3 |
14,8 |
29,8 |
23,1 |
2,6 |
12,8 |
33,9 |
6,3 |
KATAR |
13,2 |
7,8 |
23,9 |
53,4 |
18,6 |
7 |
19,4 |
57,2 |
23,9 |
5,2 |
14,4 |
45,4 |
10,9 |
KAZAKİSTAN |
26 |
18,2 |
21,8 |
27,2 |
34 |
10,2 |
17,3 |
31,6 |
37,8 |
9,2 |
11,5 |
26,2 |
10,2 |
KIRGIZİSTAN |
37,7 |
21 |
18,5 |
13,4 |
47,9 |
14,5 |
14,9 |
17,1 |
47,1 |
11,5 |
13,1 |
13,2 |
12,1 |
KKTC |
39,5 |
13,8 |
21,4 |
25 |
49,3 |
10,1 |
14,6 |
24,1 |
42 |
6,8 |
5,8 |
27,7 |
8,4 |
KOSOVA |
29,2 |
21,6 |
10,5 |
23,3 |
38,7 |
15,5 |
9,8 |
27,8 |
44,3 |
14,3 |
11,1 |
25,3 |
8,2 |
KUVEYT |
23,3 |
4,8 |
23,6 |
57,3 |
22,1 |
4,8 |
21,3 |
61,2 |
32,8 |
8,4 |
22,3 |
39,4 |
5,8 |
LÜBNAN |
84,9 |
|
34,2 |
3,9 |
87,7 |
|
25,7 |
5 |
92,4 |
0,8 |
8,1 |
2,6 |
1,6 |
LÜKSENBURG |
|
|
23,7 |
|
|
|
24,7 |
|
50,7 |
8,5 |
7,3 |
13,9 |
2,2 |
MACARİSTAN |
30,7 |
8,9 |
28 |
33,3 |
32,9 |
8,2 |
22,1 |
35,6 |
20,6 |
3,6 |
20 |
40,1 |
10,6 |
MAKEDONYA |
30,2 |
15,2 |
10,3 |
16,4 |
42,9 |
11,5 |
7,3 |
17,9 |
52,7 |
6,5 |
13,3 |
20,5 |
6,4 |
MALTA CUM. |
|
|
40,6 |
|
|
|
30,8 |
|
9,4 |
1,6 |
24,3 |
61 |
8,5 |
MISIR |
32,4 |
15,6 |
30 |
24,3 |
35,8 |
12,1 |
25,1 |
24,5 |
49,2 |
5,2 |
23,9 |
25 |
9,2 |
MOLDOVA |
|
|
24,1 |
|
|
|
19,8 |
|
35,4 |
4,9 |
20,4 |
32,9 |
11 |
NORVEÇ |
42,7 |
9,2 |
14,9 |
17,8 |
52,6 |
8,1 |
15,6 |
15 |
49,9 |
5,9 |
6,9 |
17,7 |
3,9 |
ÖZBEKİSTAN |
52,3 |
14 |
5 |
20,6 |
51,8 |
15 |
5,4 |
24,7 |
46 |
7,8 |
9,4 |
20,9 |
9,3 |
POLONYA |
22,5 |
10,7 |
44 |
23,3 |
30,4 |
7,8 |
39,4 |
29,9 |
15,8 |
3,6 |
14,6 |
40,7 |
13,9 |
ROMANYA |
34,1 |
10,6 |
16,4 |
21 |
39,1 |
5,4 |
11,4 |
28,6 |
33,7 |
6 |
13,6 |
27,5 |
7 |
RUSYA |
20,1 |
13,1 |
43,5 |
39,3 |
27,2 |
8,7 |
36,6 |
42,3 |
21,1 |
6,3 |
29,5 |
39,1 |
11,1 |
SİNGAPUR |
|
|
6 |
|
|
|
8,3 |
|
26,4 |
0,4 |
8,4 |
41,7 |
9,4 |
SIRBİSTAN |
|
|
10,9 |
|
|
|
5,8 |
|
17,1 |
5,9 |
3,2 |
42,8 |
13,4 |
SUDAN |
60,8 |
9,5 |
25 |
8,6 |
55,3 |
6,1 |
27,9 |
19,3 |
61,7 |
2,9 |
29,6 |
21,3 |
3,6 |
SUUDİ ARABİSTAN |
53,7 |
4,8 |
29,4 |
32 |
58,7 |
2,9 |
32,7 |
31,3 |
49,8 |
3,6 |
33,9 |
32,9 |
2,5 |
TAYLAND |
6,3 |
11,4 |
24,1 |
33,1 |
6,7 |
14,1 |
22,3 |
37,2 |
13,1 |
3 |
21,4 |
51,1 |
17,5 |
TÜRKMENİSTAN |
38,6 |
15,1 |
17,5 |
27,3 |
45,5 |
30,1 |
15,9 |
30,1 |
29,5 |
6,4 |
14,8 |
35,7 |
11,1 |
UKRAYNA |
20,5 |
11,1 |
24,5 |
23,2 |
29,2 |
9,2 |
18,3 |
23,7 |
24,5 |
4,4 |
12,1 |
25,9 |
12,5 |
UMMAN |
24,8 |
11,4 |
19,4 |
54,2 |
30,7 |
8 |
17,4 |
50,4 |
18,6 |
5,4 |
16,3 |
59 |
7 |
ÜRDÜN |
50,4 |
6,8 |
14,2 |
26,7 |
66,3 |
2 |
13 |
22,4 |
73,1 |
2,1 |
11,8 |
13,9 |
3 |
YENİ ZELANDA |
14,1 |
15,6 |
20,3 |
35,9 |
27,9 |
2,2 |
18,8 |
39,5 |
15,8 |
0,7 |
25,8 |
43,4 |
9,2 |
YUNANİSTAN |
27,2 |
7,3 |
14,7 |
29,4 |
25,2 |
4,8 |
14,2 |
33,1 |
18 |
3,7 |
17,1 |
36,3 |
6,1 |
YURTDIŞI ORTALAMA |
41,1 |
16,2 |
13,3 |
24,8 |
25,1 |
6 |
5,5 |
12,7 |
51,7 |
8 |
17,3 |
17,8 |
4 |
Sonuç: Türkiye’de “Popülist Milliyetçiliğin” Yükselişi
Tehlikelidir!
28
Şubat Postmodern Darbesinde, iki ana amaç vardı:
- Dini
ve dindarı itibarsızlaştırma,
- Müslümanları,
iç zalimlerinin zulmünden zalimlerin efendisi, patronu olan dış
zalimlere/Şer İttifakına (ABD, AB, İngiltere, Siyonizm) kurtarıcı olarak
yöneltmekti.
Her
iki amaç da kısmen başarılmış, 28 Şubat Postmodern darbesine kadar, AB, ABD, Siyonist
karşıtı olan Müslüman camianın belli bir kesimi, özellikle siyaset erkânı,
AB’ye yönelmiş ve AB uyum yasaları kapsamında tüm yasal düzenlemeler yapılmış
ve ABD “model ortak” olarak kabul edilmiştir.
Laik
ve sekülerliğe karşı olan belli bir kesim, laik ve seküler felsefenin ve
sistemin savunucusu durumuna gelmiştir. Sosyolojik Savaş amaçlı 15 Temmuz
askeri darbe girişiminin ana hedefi ise, İslâm dininin halk, özellikle gençler
üzerindeki etkisini kırmak, zayıflatmak, yayılmasını engellemek, dini
hassasiyeti yüksek olan camia ve yapılara karşı büyük bir alerji, şüphe ve
hatta düşmanlığın oluşmasını sağlamak, insanların birbirine olan güvenini
yıkarak her türlü dayanışmayı engellemek, toplumu yığın haline çevirmekti.
Darbenin bu boyutu, “gizli ve kirli bir el” tarafından hâlâ
daha devam ettirilmeye çalışılmaktadır.
Bu
psiko-sosyal savaşta, şimdilik, öne çıkan beş amaç vardır:
Birinci amaç, dini ve dindarı, genel olarak halkın, özel olarak
gençlerin, daha da özel olarak kadınların gözünde itibarsızlaştırmaktır. Kadın
ve çocuklar, bu psikolojik harekâtın, hem malzemesi hem de hedefidir. Dinin ve
dindarın itibari aşağıya çekilmek istenirken; “popülist milliyetçilik”
ve milliyetçileri itibarlı hale getirmek, darbenin çok temel
hedeflerinden biridir.
Amerikan
İlerleme Merkezi’nin (CAP) Türkiye’deki “popülist milliyetçiliğin” yükselişine
ilişkin 2014 sonu 2015 başında yaptığı araştırmanın amaçlarına bu açıdan
bakılmalı, son üç seçim ve 15 Temmuz İhanet Hareketi bu açıdan yeniden
değerlendirilmelidir.
İkinci
amaç, genelde toplumun tüm katmanları arasında, özelde dini cemaat ve
gruplar arasında güvensizliği yaymak, fitne ve fesat tohumlarını ekmek, her
türlü dayanışmayı yıkmaktır.
Üçüncü
amaç, laik, seküler ve kavmiyetçiliği ağır basan bir popülist
milliyetçiliği referans almış olan kapitalist bir sistemi Müslümanlara
benimsetmektir.
Dördüncü
amaç, Türk ve Kürt kavmiyetçiliğini yaygınlaştırmak, derinleştirmek ve
Türk-Kürt Fay hattında yüksek gerilim meydana getirmektir. Son üç seçim, bu
açıdan daha ayrıntılı bir şekilde değerlendirilmelidir.
Beşinci
Amaç, mahalli seçimler ile ilgilidir. Kadife
darbeciler, Kürt halkı ve dini camia üzerinden gayrimemnun sayısını artırmayı,
genişletmeyi ve derinleştirmeyi ve bu şekilde stratejik bir hedef olarak
mahalli seçimleri şekillendirmeyi öngörmektedirler.
Sürecin devamı için önümüzdeki günlerde Şer İttifakının yerli
işbirlikçileri/kriptolar, devlet mekanizmasının kılcal damarlarına,
medyaya/sosyal medyaya, iş dünyasına yerleşmiş, gizli, uyuyan
kadroları/hücreleri aracılığıyla pek çok istenmeyen durumun ortaya çıkmasına
sebebiyet verebilirler.
AK
Parti tabanında birbirini besleyen iki zıt milliyetçi akımın meydana gelmesi ve
yaygınlaşması, Türkiye’nin geleceği açısından tehlikelidir. O
nedenle son üç seçim sonuçları, bu açıdan ve yukarıda belirtilen psiko-sosyal
savaşın amaçları kapsamında daha ayrıntılı analiz edilmeli ve gereken dersler
çıkarılarak sağlam bir yol haritası ortaya konmalıdır.
Taktik zaferlerden ziyade stratejik zaferler hedeflenmelidir. Bazı siyaset erkânının ve bazı STK’ların, olayların ve haberlerin
mahiyetini tam öğrenmeden ileri geri açıklama yapması, suçlamalarda bulunması
ve hakaret etmesi son derece yanlıştır/tehlikelidir! Siyasetçiler ve STK’lar,
çok daha dikkatli olmalı, Şer İttifakı tarafından yürütülen gayrimemnun
üretmeye yönelik psikolojik harekâta katkıda bulunacak davranışlardan
kaçınmalıdırlar!
Bu
nedenle başta cemaatler, gönüllü kuruluşlar, kanaat önderleri, akademisyenler,
özellikle İlahiyatçı akademisyenler, siyasiler olmak üzere milletimizin oyuna
gelmemesi tarihi bir zorunluluktur. Henüz vakit varken! Yarın çok
geç olabilir!
[1] -23.06.2018
Habertürk; http://www.haberturk.com/son-dakika-bahceli-haberturk-tv-show-tv-ve-bloomberg-ht-ortak-yayininda-2027443
[2] Akın, K., Olay
Adam Erbakan, Birey Yayıncılık, İstanbul, 2000, s.105-122.
[3]Büyük
Doğu, “Lozan'ın içyüzü”, Sayı: 29. Mısırlıoğlu,K., Lozan
Zafer mi, Hezimet mi?, İstanbul, Sebil Yayınları, cilt 1,1971,
s.268-277.
[4] Tan A., Kürt
Sorunu, Timaş Yayınları, İstanbul, 2009, s.180-210.
[5] Tan A., Kürt
Sorunu, Timaş Yayınları, İstanbul, 2009, s.180-210.
[6] Tan A., Kürt
Sorunu, Timaş Yayınları, İstanbul, 2009, s.180-210.
[7] Tan A., Kürt
Sorunu, Timaş Yayınları, İstanbul, 2009, s.180-210.
[8] Gündem,
M., 16-17.03.2009 Zaman, Salim Dervişoğlu ile Yapılan Röportaj.
[9] Bila, F., Komutanlar
Cephesi, Detay Yayıncılık, İstanbul, 2007,s. 197-211-110-116.
[10] Bila,
F., Komutanlar Cephesi, Detay Yayıncılık, İstanbul, 2007,s.
197-211-110-116.
[11] 06.08.2015
tarihli değişik medya.
[12] Takan, A.,
Dalgaya gelmeyelim!.., 20 Haziran 2018, Yeniçağ.
[13] Getty / Artur Widak, Max Hoffman , Michael Werz ve John Halpin, “How New Is Turkey's 'New Nationalism' Center for American Progress(CAP); “Türkiye Yeni Bir Milliyetçilik Yaşıyor mu?”/Türkiye'nin Değişen 'Yeni Milliyetçilik' Siyaseti, CAP,11 Şubat 2018.