23 Mart 2018 Cuma

Hocalar Üzerinden Yürütülen Sosyo-Psikolojik Savaş-2: NURETTİN YILDIZ HOCANIN YABANCI BİR KADIN VE BİR ERKEĞİN ASANSÖRE BİNMESİ İLE İLGİLİ TAVSİYESİ

(Milli Gazete) 

GİRİŞ

Bu yazıda, Nurettin Yıldız Hocanın 2013 yılında kendisine asansörle ilgili bir soruya verdiği ve medyada “asansör fetvası” diye yer alan konuşması ele alınıp değerlendirilecektir. Bunun için önce Nurettin Yıldız Hocanın asansörde “halvet şartları” ile ilgili konuşmasının tam metni verilecek(1), daha sonra Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan İslâm İlmihali-II, İslâm ve Toplum(2) ve İslâm Ansiklopedisi’nde(3) yer alan “halvet şartları” ile yazılanlar dikkate alınarak hocanın konuşması değerlendirilecektir.

NURETTİN YILDIZ HOCANIN ASANSÖRDE HALVET ŞARTLARI

Nurettin Yıldız hocaya, 2013 yılında, “Kadın tek başına veya başka bir erkekle asansöre binebilir mi?” sorusu sorulmuştur. Bu soruya verdiği cevabın tam metni aşağıdadır:

“Kadın tek başına veya başka bir erkekle asansöre binebilir mi? Sorumuz bu;

Asansörün Allah’ın insana lütfetmiş olduğu bir nimet olduğunu hepimiz biliyoruz. Yüksek binalarda merdiven çıkmamızı kolaylaştırıyor. Asansör bir nimetse, bu nimet kadın veya erkek için aynı oranda mubah demektir. Asansörü ne erkek için ne de kadın için sakıncalılar listesine koyamayız. Dinimizde böyle bir hüküm yoktur. Ancak Müslüman bir kadının halvet ortamında yabancı bir erkekle bulunması asla caiz değil.

Halvet neye diyoruz?

Bekâr olmaları halinde, evlenmeleri caiz olacak şekilde birbirlerine yabancı olanlar. Bu yabancı olanların bir arada durmalarına halvet deniyor. Elbette kapalı bir ortamda; yoksa Müslüman bir bayan sokağa çıktığında binlerce, onbinlerce yabancıyla karşılaşıyor veya bir kütüphaneye, hastaneye girdiğinde onlarca yabancı erkekle karşılaşıyor; ama kapalı ve küçük bir ortamda değiller. Halvet, kapısı kapatılmış bir evde, odada, salonda, ofiste kadının, evlenmesi caiz olacak bekâr olsa evlenmesi caiz olacak yabancıyla bir arada yalnız bulunması demektir.

Bir apartmanın giriş katından sekizinci katına çıkacak asansör, halvet ortamı oluşturur mu? Yani yabancı bir erkek ile kadın giriş katında bindiler ve sekizinci kata kadar çıkacaklar; görünürde 1-2 dakikayı geçmeyen yolculuk bu... Ama dinimizin bu konudaki hassasiyeti açısından bakıldığında, halvet şartları yani erkekle kadının kapalı ortamda bulunması durumu, asansörde oluşmaktadır.

Evet; çok geniş bir yelpazeden bakıp esnek değerlendirmemiz halinde, “bunun neresi halvet olur; kapısı kilitlenmiş bir ev değil bu!” denebilir. Lakin bir asansörün bir katta kilitlendiğini düşünürseniz ki asansörde olabilen şeyler bunlar; 3-5-10 dakika yardım çağırıncaya ve gelinceye kadar kimsenin izleyemeyeceği bir ortamda yabancı bir erkekle baş başa kalmış olması demektir bir kadın için. Bu nedenle, şeffaf cam olan, her katta, her yerden görülebilen asansörlerin dışındaki asansörlerin kadın için halvet oluşturuyor olduğunu demeyi tercih ederiz. O sebeple bir bayan, kendisi gibi bir bayanla asansöre binebilir; tek başına da inip binebilir ama bir bayan ve bir erkek, asansör ortamı, kadın için asansör ortamı, uygun olmayan bir ortamdır.

%100 haramdır diyemiyorum çünkü bu yeni bir mesele; “filan hoca efendi böyle dedi; filan âlim, müçtehit böyle dedi” diyeceğimiz, önümüzde örneklerimiz yok. İkincisi, bunu bu kadar inceltmeyi uygun görmeyenler de olabilir; ama bir asansörün sekizinci kata çıkıncaya kadar üçüncü katta bozulduğunu ve yarım saat orada yardım beklendiğini düşündüğümüzde, halvet ortamının ciddi bir şekilde risk olarak bulunduğunu söylememiz mümkündür. Bu nedenle bayanlara, bir erkek ve bir kadının bulunduğu ortamda asansörü kullanmamalarını tavsiye ederiz.”

Nurettin Hoca, bu açıklamasında şu noktaların üzerine yoğunlaşmıştır:

1- Asansör bir nimettir, kadın ve erkeğin bu nimetten faydalanmasını engelleyecek bir durum yoktur.

2- Asansörün arızalanması durumunda İslâm’da kabul edilen “halvet şartları” gerçekleşmektedir.

3- Halvet, yabancı bir erkeğin yabancı bir kadınla kapısı kapatılmış bir evde, odada, salonda, ofiste, bir mekânda vb. bir arada, yalnız bulunması demektir.

4-Bu konuda âlimlerin, müçtehitlerin verdiği bir fetva olmadığı ve yeni bir mesele olduğu için %100 haramdır demiyor.

5- Bu nedenle bayanlara, sadece bir erkek ve bir kadının bulunduğu ortamda asansörü kullanmamalarını tavsiye ediyor.

Nurettin Hoca, asansörün arızalanması durumunda, yabancı bir erkekle bir kadın için İslâm’ın öngördüğü halvet şartlarının oluştuğunu beyan ederek kadınlara yabancı bir erkekle asansöre binmemelerini tavsiye ediyor. Gerçekte bu tavsiyeyi, sadece kadınlara değil, dini hassasiyeti olan tüm erkeklere ve de kadınlara yapması daha doğru olurdu.

Haramdır demiyor. Bu, İslâm dinini hayatında referans alanlara yapılan bir tavsiyedir. İslâmi hassasiyeti olmayanların böyle bir tavsiyeye de ihtiyacı yoktur. Öncelikle bu iki noktanın altının çizilmesinde fayda vardır.

Bu noktada sorulması gereken temel soru şudur: Nurettin Hocanın yaptığı halvet tanımlaması, İslâm’a uygun mu? İslâm’ın öngördüğü bir tanımlama mıdır?

Bunun için Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan İslâm İlmihali-II, İslâm ve Toplum ve İslâm Ansiklopedisi’nde yapılan tanımlamalara bakmamızda fayda vardır.

DİYANET VAKFI İLMİHALİ-II’DE HALVET

“Erkek ve kadın biri, diğeri için cinsi uyarıcıdır. Bu sebeple yabancı (aralarında evlilik bağı veya devamlı evlenme engeli bulunmayan) erkek ve kadınların birbirlerine karşı ölçülü ve mesafeli davranmaları gereklidir. Yine, yabancı bir kadının, yabancı bir erkekle baş başa kalması da doğurabileceği sakıncalı sonuçlar dolayısıyla yasaklanmıştır. Aralarında devamlı evlenme engeli bulunmayan bir erkek ile bir kadının bir yerde baş başa kalmaları İslâm hukukunda halvet terimiyle ifade edilir. Hadislerde, aralarında nikâh bağı veya devamlı evlenme engeli bulunmayan bir erkek ile bir kadının, başkalarının görüşüne açık olmayan kapalı bir mekanda baş başa kalmaları yasaklanmıştır.

Bir hadiste Hz. Peygamber, “Kim Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsa, yanında mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın; çünkü böyle bir durumda üçüncüleri şeytandır” (Müslim, “Hac”, 74; Tirmizi. “Rada’”, 16; Müstedrek, I, 114) buyurmuştur. Böyle bir durum karşı cins için tahrik edicidir, zinaya veya dedikoduya ve tarafların iffetlerinin zedelenmesine yol açabilir.

Kötülüğün önlenmesi kadar ona giden yolların kapatılması da önemlidir. Öte yandan iffet ve namus lekelendiğinde geri dönüşü ve telafisi olmayan bir zarar ortaya çıkmış ve temel bir kişilik hakkı ihlal edilmiş olur. Bu sebeple anılan muhtemel olumsuz sonuçları önlemek gayesiyle kadının, yabancı bir erkekle kapalı bir mekânda baş başa kalması, kadının yanında mahremi bulunmadan yolculuk etmesi uygun görülmemiştir. Ancak bu tür davranışlar kendiliğinden değil, harama yol açması sebebiyle yasaklandığı için, belirli ihtiyaç ve mazeretlerin ortaya çıkması veya anılan sakıncaların bulunmaması halinde caiz görülebilmektedir. Nitekim yol emniyetinin bulunması veya kadınların ayrı bir kafile teşkil etmesi halinde kadının mahremi bulunmaksızın yolculuk etmesinin caiz görülmesi bu anlayışa dayanır. Öte yandan bu tür kurallar ve kısıtlamalar genel ve yaygın durum ölçü alınarak ve muhtemel sakıncalar gözetilerek konulduğundan, kişilerin anılan sakıncaların kendileri hakkında varit olmayacağına inanmalarından ziyade objektif tespitler ölçü alınır.”(2).

DİYANET VAKFI İSLÂM ANSİKLOPEDİSİ’NDE HALVET

“…Halvet kelimesi; dini literatürde, aralarında nikâh bağı ve devamlı evlenme engeli bulunmayan bir erkekle kadının baş başa kalmasını, fıkıh terimi olarak sahih bir nikâhtan sonra kârı-kocanın, üçüncü bir kişinin izinsiz muttali olamayacağından emin bulundukları bir yerde cinsi birleşme olmaksızın baş başa kalmalarını ifade eder.

Evli olmayan ve aralarında devamlı bir evlenme engeli de bulunmayan bir erkekle bir kadının başkalarının giriş ve görüşüne açık olmayan kapalı bir mekânda baş başa kalması İslâmiyet’te yasaklanmış, İslâm âlimleri bir koruma tedbiri mahiyetindeki bu yasaklamanın kapsamı, derecesi ve amacı üzerinde farklı fikirler ileri sürmüşlerdir.

….İzinsiz girilemeyen ev, oda, kapıları kapalı bahçe, çadır gibi yerler halvete mahal teşkil edebilir.”(3)

ASANSÖRDE TACİZ VAKALARI

Nurettin Yıldız Hoca, asansörde halvet şartlarının meydana gelebileceğini ifade edip, kadınlara yabancı tek bir erkekle asansöre binmemelerini, kendileri için tehlikeli olabileceğini 2013 yılında tavsiye ettiğinden dolayı 2018 yılında medya ve sosyal medyada linç edilmek isteniyor ve Nurettin Hoca üzerinden dine ve dindara saldırı yoğunlaştırılıyor. Bir kısmı bu linç kervanına bilerek, bir kısmı bilmeyerek, bir kısmı da haset, bağy ve hevâsını ilâhlaştırdığı için katılıyor. Fakat Türkiye’nin pratiği, Nurettin hocanın yaptığı tavsiyenin yerinde bir tavsiye olduğunu ortaya koyuyor. Bu konuda yargıda yer alan, bir kısmı ceza ile sonuçlanmış, bir kısmı ise devam etmekte olan pek çok dava mevcuttur. Bunlardan birkaç örneği aşağıda vermekteyiz:

1- “TBMM’de asansörde iş arkadaşını taciz eden memura ne ceza verilir? 23.02.2018”(4).

2-“Yargıtay’dan ‘asansörde taciz’e indirim: İnsanların birlikte yaşadığı bir ortam değil, Nevşehir - 06.05.2017”(5).

3- “Asansörde tacize 2.5 yıl hapis! - 16 02 2016” (6).

4- “Asansörde tacize uğrayan kadın bakın ne yaptı. - 24.04.2016”(7).

5-“84 Yaşındaki Adam 13 Yaşındaki Kızı Asansörde Taciz Etti. - 21.06.2016”(8).

6-“Asansörde küçük kıza cinsel taciz! - 29 Mart 2016”(9).

7-“Asansör sapığına 2.5 yıl hapis cezası. - 18 Haziran 2015”(10).

8-“Asansörde tacize 10 yıl hapis istemi! - 09.03.2011”(11).

SONUÇ: HOCALAR ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLEN SOSYO-PSİKOLOJİK HAREKÂTIN AMACI NEDİR?

Nurettin Hoca’nın halvet şartları ile ilgili yaptığı açıklama ve yorumlar, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan İlmihal ve İslâm Ansiklopedisi’nde anlatılanlarla aynıdır. Arada bir tezat yoktur. Nurettin Hoca, halvet şartlarını, asansörlerin bozulma ihtimalini göz önüne alarak bir değerlendirme yapmış ve ardından kadınlara bir tavsiyede bulunmuştur.

Normal şartlar altında Diyanet İşleri Başkanlığı ve söz konusu iki kitabı hazırlayanların, Nurettin Hocanın bu tavsiyesine destek vermeleri beklenirdi. Ama olmadı ve linç girişimine sessiz kalındı.

Nurettin Yıldız Hocanın 2013 yılında halvet şartlarını göz önüne alarak kadınlara asansöre binme ile ilgili yaptığı tavsiyenin, 2018 yılında kırpılıp, seslendirilerek, abartılarak bir psikolojik harekâtın başlatılıp yürütülmesinin bir sebebi vardır. Bunun ana sebebi, 15 Temmuz sosyolojik savaş amaçlı askeri darbe girişiminin amaçlarında, hedeflerinde saklıdır.

Sosyolojik savaş amaçlı 15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi’nin ana hedefi, İslâm dininin halk, özellikle gençler üzerindeki etkisini kırmak, zayıflatmak, yayılmasını engellemek, dini hassasiyeti yüksek olan camia ve yapılara karşı büyük bir alerji, şüphe ve hatta düşmanlığın oluşmasını sağlamak, İnsanların birbirine olan güvenini yıkarak her türlü dayanışmayı engellemek, toplumu yığın haline çevirmekti ve darbenin bu boyutu “gizli ve kirli bir el” tarafından devam ettirilmektedir. Son dönemde hocalar üzerinden dine ve dindara karşı başlatılan psikolojik harekât bu sürecin bir devamıdır.

Nurettin Yıldız Hocanın 2012, 2013, 2015 yıllarındaki konuşmalarını kırparak, anlam kaybına sebebiyet vererek, bambaşka anlamlar üreterek başlatılan kampanya, şer ittifakının bir psikolojik harekâtı olup Türkiye’deki Müslüman camiayı sosyolojik olarak bölüp çatıştırmak ve itibarsızlaştırmak amaçlıdır.

Siyaset erkânının, Nurettin Hocanın ne deyip ne demediğini araştırmadan, mahiyetini ve muhtevasını tam öğrenmeden, ileri geri açıklama yapması, suçlaması ve hakaret etmesi, son derece yanlış olmuştur. Siyasetçiler, çok daha dikkatli olmalı, şer ittifakı tarafından yürütülen psikolojik harekâta katkıda bulunmamalıdırlar.

Bu nedenle başta cemaatler, gönüllü kuruluşlar, kanaat önderleri, akademisyenler, özellikle ilahiyatçı akademisyenler, siyasiler olmak üzere milletimizin bu oyuna gelmemesi tarihi bir zorunluluktur.

KAYNAKLAR

1-Nurettin Yıldız, 2013 Asansörde Halvet, Sosyal Doku, Video

2-İlmihal II, İslâm ve Toplum, Türkiye Diyanet vakfı Yayınları, S: 132, 219, Ankara, 2007

3-Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C:15. S: 554, Ankara, 1997.

4-https://www.sgkrehberi.com/haber/147921/asansorde-is-arkadasini-taciz-eden-memura-ne-ceza-verilir.html

5-http://www.diken.com.tr/yargitaydan-asansorde-tacize-indirim-insanlarin-birlikte-yasadigi-bir-ortam-degil/

6-:http://www.gazetevatan.com/asansorde-tacize-2-5-yil-hapis-915581-yasam/

7-http://www.karar.com/dunya-videolari/asansorde-tacize-ugrayan-kadin-bakin-ne-yapti#

8-https://www.aydinpost.com/84-yasindaki-adam-13-yasindaki-kizi-asansorde-taciz-etti-247198h.htm

9-http://beyazgazete.com/haber/2016/3/29/asansorde-kucuk-kiza-cinsel-taciz-3195790.html

10-http://www.posta.com.tr/asansor-sapigina-25-yil-hapis-cezasi-haberi-287375

11-http://www.milliyet.com.tr/asansorde-tacize-10-yil-hapis-istemi-gundem-1362027/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI HİBRİT SAVAŞLAR DÜZLEMİNDE BÖLGESEL EKSENDE BAŞLATILMIŞTIR

(Umran Dergisi)   “Eğer Hakk, onların hevalarına (istek ve tutku) uyacak olsaydı, hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herke...