(Milli Gazete)
GİRİŞ
Bu yazıda, Nurettin Yıldız Hocanın 2013 yılında kendisine
asansörle ilgili bir soruya verdiği ve medyada “asansör fetvası” diye yer alan
konuşması ele alınıp değerlendirilecektir. Bunun için önce Nurettin Yıldız
Hocanın asansörde “halvet şartları” ile ilgili konuşmasının tam metni
verilecek(1), daha sonra Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan İslâm
İlmihali-II, İslâm ve Toplum(2) ve İslâm Ansiklopedisi’nde(3) yer alan “halvet
şartları” ile yazılanlar dikkate alınarak hocanın konuşması değerlendirilecektir.
NURETTİN YILDIZ HOCANIN ASANSÖRDE HALVET ŞARTLARI
Nurettin Yıldız hocaya, 2013 yılında, “Kadın tek başına veya
başka bir erkekle asansöre binebilir mi?” sorusu sorulmuştur. Bu soruya verdiği
cevabın tam metni aşağıdadır:
“Kadın tek başına veya başka bir erkekle asansöre binebilir
mi? Sorumuz bu;
Asansörün Allah’ın insana lütfetmiş olduğu bir nimet
olduğunu hepimiz biliyoruz. Yüksek binalarda merdiven çıkmamızı
kolaylaştırıyor. Asansör bir nimetse, bu nimet kadın veya erkek için aynı
oranda mubah demektir. Asansörü ne erkek için ne de kadın için sakıncalılar
listesine koyamayız. Dinimizde böyle bir hüküm yoktur. Ancak Müslüman bir
kadının halvet ortamında yabancı bir erkekle bulunması asla caiz değil.
Halvet neye diyoruz?
Bekâr olmaları halinde, evlenmeleri caiz olacak şekilde
birbirlerine yabancı olanlar. Bu yabancı olanların bir arada durmalarına halvet
deniyor. Elbette kapalı bir ortamda; yoksa Müslüman bir bayan sokağa çıktığında
binlerce, onbinlerce yabancıyla karşılaşıyor veya bir kütüphaneye, hastaneye
girdiğinde onlarca yabancı erkekle karşılaşıyor; ama kapalı ve küçük bir
ortamda değiller. Halvet, kapısı kapatılmış bir evde, odada, salonda, ofiste
kadının, evlenmesi caiz olacak bekâr olsa evlenmesi caiz olacak yabancıyla bir
arada yalnız bulunması demektir.
Bir apartmanın giriş katından sekizinci katına çıkacak
asansör, halvet ortamı oluşturur mu? Yani yabancı bir erkek ile kadın giriş
katında bindiler ve sekizinci kata kadar çıkacaklar; görünürde 1-2 dakikayı
geçmeyen yolculuk bu... Ama dinimizin bu konudaki hassasiyeti açısından
bakıldığında, halvet şartları yani erkekle kadının kapalı ortamda bulunması
durumu, asansörde oluşmaktadır.
Evet; çok geniş bir yelpazeden bakıp esnek değerlendirmemiz
halinde, “bunun neresi halvet olur; kapısı kilitlenmiş bir ev değil bu!”
denebilir. Lakin bir asansörün bir katta kilitlendiğini düşünürseniz ki
asansörde olabilen şeyler bunlar; 3-5-10 dakika yardım çağırıncaya ve gelinceye
kadar kimsenin izleyemeyeceği bir ortamda yabancı bir erkekle baş başa kalmış
olması demektir bir kadın için. Bu nedenle, şeffaf cam olan, her katta, her
yerden görülebilen asansörlerin dışındaki asansörlerin kadın için halvet
oluşturuyor olduğunu demeyi tercih ederiz. O sebeple bir bayan, kendisi gibi
bir bayanla asansöre binebilir; tek başına da inip binebilir ama bir bayan ve
bir erkek, asansör ortamı, kadın için asansör ortamı, uygun olmayan bir
ortamdır.
%100 haramdır diyemiyorum çünkü bu yeni bir mesele; “filan
hoca efendi böyle dedi; filan âlim, müçtehit böyle dedi” diyeceğimiz, önümüzde
örneklerimiz yok. İkincisi, bunu bu kadar inceltmeyi uygun görmeyenler de
olabilir; ama bir asansörün sekizinci kata çıkıncaya kadar üçüncü katta
bozulduğunu ve yarım saat orada yardım beklendiğini düşündüğümüzde, halvet
ortamının ciddi bir şekilde risk olarak bulunduğunu söylememiz mümkündür. Bu
nedenle bayanlara, bir erkek ve bir kadının bulunduğu ortamda asansörü
kullanmamalarını tavsiye ederiz.”
Nurettin Hoca, bu açıklamasında şu noktaların üzerine
yoğunlaşmıştır:
1- Asansör bir nimettir, kadın ve erkeğin bu nimetten
faydalanmasını engelleyecek bir durum yoktur.
2- Asansörün arızalanması durumunda İslâm’da kabul edilen
“halvet şartları” gerçekleşmektedir.
3- Halvet, yabancı bir erkeğin yabancı bir kadınla kapısı
kapatılmış bir evde, odada, salonda, ofiste, bir mekânda vb. bir arada, yalnız
bulunması demektir.
4-Bu konuda âlimlerin, müçtehitlerin verdiği bir fetva
olmadığı ve yeni bir mesele olduğu için %100 haramdır demiyor.
5- Bu nedenle bayanlara, sadece bir erkek ve bir kadının
bulunduğu ortamda asansörü kullanmamalarını tavsiye ediyor.
Nurettin Hoca, asansörün arızalanması durumunda, yabancı bir
erkekle bir kadın için İslâm’ın öngördüğü halvet şartlarının oluştuğunu beyan
ederek kadınlara yabancı bir erkekle asansöre binmemelerini tavsiye ediyor.
Gerçekte bu tavsiyeyi, sadece kadınlara değil, dini hassasiyeti olan tüm
erkeklere ve de kadınlara yapması daha doğru olurdu.
Haramdır demiyor. Bu, İslâm dinini hayatında referans
alanlara yapılan bir tavsiyedir. İslâmi hassasiyeti olmayanların böyle bir tavsiyeye
de ihtiyacı yoktur. Öncelikle bu iki noktanın altının çizilmesinde fayda
vardır.
Bu noktada sorulması gereken temel soru şudur: Nurettin
Hocanın yaptığı halvet tanımlaması, İslâm’a uygun mu? İslâm’ın öngördüğü bir
tanımlama mıdır?
Bunun için Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan İslâm
İlmihali-II, İslâm ve Toplum ve İslâm Ansiklopedisi’nde yapılan tanımlamalara
bakmamızda fayda vardır.
DİYANET VAKFI İLMİHALİ-II’DE HALVET
“Erkek ve kadın biri, diğeri için cinsi uyarıcıdır. Bu sebeple
yabancı (aralarında evlilik bağı veya devamlı evlenme engeli bulunmayan) erkek
ve kadınların birbirlerine karşı ölçülü ve mesafeli davranmaları gereklidir.
Yine, yabancı bir kadının, yabancı bir erkekle baş başa kalması da
doğurabileceği sakıncalı sonuçlar dolayısıyla yasaklanmıştır. Aralarında
devamlı evlenme engeli bulunmayan bir erkek ile bir kadının bir yerde baş başa
kalmaları İslâm hukukunda halvet terimiyle ifade edilir. Hadislerde, aralarında
nikâh bağı veya devamlı evlenme engeli bulunmayan bir erkek ile bir kadının,
başkalarının görüşüne açık olmayan kapalı bir mekanda baş başa kalmaları
yasaklanmıştır.
Bir hadiste Hz. Peygamber, “Kim Allah’a ve ahiret gününe
iman ediyorsa, yanında mahremi olmayan bir kadınla yalnız kalmasın; çünkü böyle
bir durumda üçüncüleri şeytandır” (Müslim, “Hac”, 74; Tirmizi. “Rada’”, 16;
Müstedrek, I, 114) buyurmuştur. Böyle bir durum karşı cins için tahrik
edicidir, zinaya veya dedikoduya ve tarafların iffetlerinin zedelenmesine yol
açabilir.
Kötülüğün önlenmesi kadar ona giden yolların kapatılması da
önemlidir. Öte yandan iffet ve namus lekelendiğinde geri dönüşü ve telafisi
olmayan bir zarar ortaya çıkmış ve temel bir kişilik hakkı ihlal edilmiş olur.
Bu sebeple anılan muhtemel olumsuz sonuçları önlemek gayesiyle kadının, yabancı
bir erkekle kapalı bir mekânda baş başa kalması, kadının yanında mahremi
bulunmadan yolculuk etmesi uygun görülmemiştir. Ancak bu tür davranışlar
kendiliğinden değil, harama yol açması sebebiyle yasaklandığı için, belirli
ihtiyaç ve mazeretlerin ortaya çıkması veya anılan sakıncaların bulunmaması
halinde caiz görülebilmektedir. Nitekim yol emniyetinin bulunması veya
kadınların ayrı bir kafile teşkil etmesi halinde kadının mahremi bulunmaksızın
yolculuk etmesinin caiz görülmesi bu anlayışa dayanır. Öte yandan bu tür
kurallar ve kısıtlamalar genel ve yaygın durum ölçü alınarak ve muhtemel
sakıncalar gözetilerek konulduğundan, kişilerin anılan sakıncaların kendileri
hakkında varit olmayacağına inanmalarından ziyade objektif tespitler ölçü alınır.”(2).
DİYANET VAKFI İSLÂM ANSİKLOPEDİSİ’NDE HALVET
“…Halvet kelimesi; dini literatürde, aralarında nikâh bağı
ve devamlı evlenme engeli bulunmayan bir erkekle kadının baş başa kalmasını,
fıkıh terimi olarak sahih bir nikâhtan sonra kârı-kocanın, üçüncü bir kişinin
izinsiz muttali olamayacağından emin bulundukları bir yerde cinsi birleşme
olmaksızın baş başa kalmalarını ifade eder.
Evli olmayan ve aralarında devamlı bir evlenme engeli de
bulunmayan bir erkekle bir kadının başkalarının giriş ve görüşüne açık olmayan
kapalı bir mekânda baş başa kalması İslâmiyet’te yasaklanmış, İslâm âlimleri
bir koruma tedbiri
mahiyetindeki bu yasaklamanın kapsamı, derecesi ve amacı üzerinde farklı
fikirler ileri sürmüşlerdir.
….İzinsiz girilemeyen ev, oda, kapıları kapalı bahçe, çadır
gibi yerler halvete mahal teşkil edebilir.”(3)
ASANSÖRDE TACİZ VAKALARI
Nurettin Yıldız Hoca, asansörde halvet şartlarının meydana
gelebileceğini ifade edip, kadınlara yabancı tek bir erkekle asansöre
binmemelerini, kendileri için tehlikeli olabileceğini 2013 yılında tavsiye
ettiğinden dolayı 2018 yılında medya ve sosyal medyada linç edilmek isteniyor
ve Nurettin Hoca üzerinden dine ve dindara saldırı yoğunlaştırılıyor. Bir kısmı
bu linç kervanına bilerek, bir kısmı bilmeyerek, bir kısmı da haset, bağy ve
hevâsını ilâhlaştırdığı için katılıyor. Fakat Türkiye’nin pratiği, Nurettin
hocanın yaptığı tavsiyenin yerinde bir tavsiye olduğunu ortaya koyuyor. Bu
konuda yargıda yer alan, bir kısmı ceza ile sonuçlanmış, bir kısmı ise devam
etmekte olan pek çok dava mevcuttur. Bunlardan birkaç örneği aşağıda
vermekteyiz:
1- “TBMM’de asansörde iş arkadaşını taciz eden memura ne
ceza verilir? 23.02.2018”(4).
2-“Yargıtay’dan ‘asansörde taciz’e indirim: İnsanların
birlikte yaşadığı bir ortam değil, Nevşehir - 06.05.2017”(5).
3- “Asansörde tacize 2.5 yıl hapis! - 16 02 2016” (6).
4- “Asansörde tacize uğrayan kadın bakın ne yaptı. -
24.04.2016”(7).
5-“84 Yaşındaki Adam 13 Yaşındaki Kızı Asansörde Taciz Etti.
- 21.06.2016”(8).
6-“Asansörde küçük kıza cinsel taciz! - 29 Mart 2016”(9).
7-“Asansör sapığına 2.5 yıl hapis cezası. - 18 Haziran
2015”(10).
8-“Asansörde tacize 10 yıl hapis istemi! - 09.03.2011”(11).
SONUÇ: HOCALAR ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLEN SOSYO-PSİKOLOJİK
HAREKÂTIN AMACI NEDİR?
Nurettin Hoca’nın halvet şartları ile ilgili yaptığı
açıklama ve yorumlar, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından yayınlanan İlmihal ve
İslâm Ansiklopedisi’nde anlatılanlarla aynıdır. Arada bir tezat yoktur.
Nurettin Hoca, halvet şartlarını, asansörlerin bozulma ihtimalini göz önüne
alarak bir değerlendirme yapmış ve ardından kadınlara bir tavsiyede
bulunmuştur.
Normal şartlar altında Diyanet İşleri Başkanlığı ve söz
konusu iki kitabı hazırlayanların, Nurettin Hocanın bu tavsiyesine destek
vermeleri beklenirdi. Ama olmadı ve linç girişimine sessiz kalındı.
Nurettin Yıldız Hocanın 2013 yılında halvet şartlarını göz
önüne alarak kadınlara asansöre binme ile ilgili yaptığı tavsiyenin, 2018
yılında kırpılıp, seslendirilerek, abartılarak bir psikolojik harekâtın
başlatılıp yürütülmesinin bir sebebi vardır. Bunun ana sebebi, 15 Temmuz
sosyolojik savaş amaçlı askeri darbe girişiminin amaçlarında, hedeflerinde
saklıdır.
Sosyolojik savaş amaçlı 15 Temmuz Askeri Darbe Girişimi’nin
ana hedefi, İslâm dininin halk, özellikle gençler üzerindeki etkisini kırmak,
zayıflatmak, yayılmasını engellemek, dini hassasiyeti yüksek olan camia ve
yapılara karşı büyük bir alerji, şüphe ve hatta düşmanlığın oluşmasını sağlamak,
İnsanların birbirine olan güvenini yıkarak her türlü dayanışmayı engellemek,
toplumu yığın haline çevirmekti ve darbenin bu boyutu “gizli ve kirli bir el”
tarafından devam ettirilmektedir. Son dönemde hocalar üzerinden dine ve dindara
karşı başlatılan psikolojik harekât bu sürecin bir devamıdır.
Nurettin Yıldız Hocanın 2012, 2013, 2015 yıllarındaki
konuşmalarını kırparak, anlam kaybına sebebiyet vererek, bambaşka anlamlar
üreterek başlatılan kampanya, şer ittifakının bir psikolojik harekâtı olup
Türkiye’deki Müslüman camiayı sosyolojik olarak bölüp çatıştırmak ve
itibarsızlaştırmak amaçlıdır.
Siyaset erkânının, Nurettin Hocanın ne deyip ne demediğini
araştırmadan, mahiyetini ve muhtevasını tam öğrenmeden, ileri geri açıklama
yapması, suçlaması ve hakaret etmesi, son derece yanlış olmuştur. Siyasetçiler,
çok daha dikkatli olmalı, şer ittifakı tarafından yürütülen psikolojik harekâta
katkıda bulunmamalıdırlar.
Bu nedenle başta cemaatler, gönüllü kuruluşlar, kanaat
önderleri, akademisyenler, özellikle ilahiyatçı akademisyenler, siyasiler olmak
üzere milletimizin bu oyuna gelmemesi tarihi bir zorunluluktur.
KAYNAKLAR
1-Nurettin Yıldız, 2013 Asansörde Halvet, Sosyal Doku, Video
2-İlmihal II, İslâm ve Toplum, Türkiye Diyanet vakfı
Yayınları, S: 132, 219, Ankara, 2007
3-Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, C:15. S: 554,
Ankara, 1997.
4-https://www.sgkrehberi.com/haber/147921/asansorde-is-arkadasini-taciz-eden-memura-ne-ceza-verilir.html
5-http://www.diken.com.tr/yargitaydan-asansorde-tacize-indirim-insanlarin-birlikte-yasadigi-bir-ortam-degil/
6-:http://www.gazetevatan.com/asansorde-tacize-2-5-yil-hapis-915581-yasam/
7-http://www.karar.com/dunya-videolari/asansorde-tacize-ugrayan-kadin-bakin-ne-yapti#
8-https://www.aydinpost.com/84-yasindaki-adam-13-yasindaki-kizi-asansorde-taciz-etti-247198h.htm
9-http://beyazgazete.com/haber/2016/3/29/asansorde-kucuk-kiza-cinsel-taciz-3195790.html
10-http://www.posta.com.tr/asansor-sapigina-25-yil-hapis-cezasi-haberi-287375
11-http://www.milliyet.com.tr/asansorde-tacize-10-yil-hapis-istemi-gundem-1362027/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder