25 Mart 2016 Cuma

VEKÂLET SAVAŞLARININ HEDEFİ: Türkiye?yi Zihnen Bölme ve Suriyeleştirme

(Milli Gazete)

GİRİŞ

Türkiye’de PKK-İŞİD üzerinden vekâlet savaşları yapılmaktadır. Bu iki örgütün arkasındaki güç, bizim şer ekseni dediğimiz ABD-İsrail/Siyonizm-İngiltere-AB eksenidir. Amaçları, Türkiye’yi önce zihinsel sonra da fiziksel olarak bölmektir.

Taksim Kadife Darbesinin On Üçüncü aşaması diyebileceğimiz süreç, 1 Kasım seçimlerinden AKP’nin tek başına iktidar olarak çıkması ve fakat Kadife Darbecileri tasfiye etme noktasındaki eksik politikası sonucu başlayan bir süreçtir. Bu süreç, Suruç Provokasyonu ile başlayan Türkiye’yi zihnen bölme ve Suriyeleştirme Politikasının devamıdır. 

Burada bu konu ele alınacaktır. 

Kadife Darbelerde Etkili İç ve Dış Dinamikler

Kadife Darbeci kadro, hedef ülkede kadife darbe yapmak istediğinde ilk yaptığı işlerden biri, iç, bölgesel ve küresel olmak üzere üç ana dinamiğin kadife darbe sürecine etkilerinin neler olabileceğidir. O nedenle Kadife darbe süreci başlatılmadan önce bu dinamikleri, çok gerçekçi bir şekilde analiz etmekte, kadife darbenin stratejisini buna göre kurgulamakta, alternatif taktik ve politikalar geliştirmektedir.

Kadife Darbecilerin kuvvetler analizinin çerçevesini, aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

* Siyasal Kültür Ve Kurumlaşma:

* Diktatörün Var olup Olmaması; Yoksa İnşa Edilebilme İmkânları

* Diktatörün Güç Kaynakları, İlişki Ağı, Halk ve Devlet Bürokrasisindeki Durumu

* Devlet Yapısı İle Halk Arasında İlişki,

* Kurumların Birbirine Karşı Tutumları, Diyalogları.

* Ekonomik Yapı:

Ekonomide Bozukluk: Nimet Ve Külfetleri Paylaşmada Adaletsizlik

* Yolsuzluk,

* Yoksulluk, İşsizlik

* Toplumsal Yapı:

* Demografik Parçalanmışlık: Etnik Unsurlar Arasında ve Farklı İnançlar Arasında Kin ve Nefretin Yayılması

* Değerlerin Yozlaşması, Toplumsal Bağların Çözülmesi

* Öğrencilerin ve Gençlerin Biriken Öfkesi

* Yabancı İstihbarat Mensuplarının Öğrencilerin Arasına Sızarak İyi Bir Konum Elde Etmiş Olmaları

* Şiddetin Yaygınlaşması, Suç Oranlarında Artış,

* Bizzat Dışarıdan Finanse Edilen İşbirlikçi Sivil Toplum Örgütlerinin Var olması

* Yönetime Ve Sisteme Karşı Güvensizlik, Biriken Öfke, Gittikçe Artan Küskünler Kitlesi, Güvensizlik Dalgasının Yaygınlaşması

* İktidarın Durumu

* İktidardakilerin Bütünlük Düzeyi,

* Liderle İktidar Arasındaki Uyum,

* İktidarın İktidar Olma Kararlılığı

* Yönetimdeki Zaaflar:

* Yöneticilerin Lükse İsrafa Kaymaları,

* Halka Karşı Duyarsızlaşmaları,

* Eş Dost Akraba ve Yandaşlık İlişkisi, Aile Saltanatı.

* Yönetimden Dışlananların Varlığı, Aradaki Gerilimin Düzeyi ve İşbirliğine Yatkınlıkları

* Yönetimden Dışlanan Yöneticilerin Muhalefet Lideri Olabilme Kapasiteleri, Potansiyelleri

* Muhalefetin Durumu:

* Muhalefetin Parçalı veya Bütünleşmiş Olması.

* Muhalefetin Halk ile İlişkisi, Gücü, Sürükleyiciliği

* Muhalefet Liderlerinin Popülaritesi, Güvenirliliği, Sempatikliği

* Diş Güçlerle İşbirliğine Girme Durumları

* Kitle İletişim Araçlarının Durumu

* Kimin Kontrolünde Olduğu

* Ülke İçinde ve Dışında Güvenirliliği

* Dünya ve Bölge Kamuoyunu Etkileme Gücü

* Eğlence Kültürünün Yayıcısı Olup Olmadıkları

* İşbirlikçi Olabilme İhtimalleri, yatkınlıkları

* Yargının ve Güvenlik Güçlerinin İktidara Karşı Tutumu:

* Tarafsız mı? Muhalif mi? Destekliyor mu?

* Destekliyor ise Muhalif Hale Getirme ya da Tarafsız Kılma İmkânları

* Bütünlük Düzeyleri, Fikri Yapıları, Farklı Ekiplerin, Gruplaşmaların Olup Olmadığı veya Oluşturulabilme İmkânları

* Rahatsız Oldukları Konular ve Rahatsızlıkların Artırılabilmesi İmkânları

* Muhtemel Hareket Tarzları

* İşbirliğine Yatkınlıkları

Dış Dinamikler:

* Ülkenin Stratejik Durumu

* Bölgesel Ve Küresel Güçler İçin Ne Anlam İfade Ettiği?

* Büyük Ortadoğu’yu Kuşatacak Jeostratejik Konumlarının Olup Olmadığı

* Enerji Kaynakları ve Ulaşım Yollarının Durumu

* Diğer Kıymetli Yeraltı Kaynaklarının Durumu

* Batıdan Ziyade Rusya veya Çin’le Daha Yakın İşbirliğinde Olup Olmamaları

* Diş Güçlerin Tutumu (Kadife darbelerin asıl dayanakları dış baskılardır: ABD yönetimleri ya doğrudan ya da Elçilikleri aracılığıyla müdahale etmektedir.)

* Bölgesel ve Küresel Güçlerin, Uluslararası Kuruluşların Olaya Bakışı,

* Bölgesel ve Küresel Güçlerin, Uluslararası Kuruluşların Tavrı ve Müdahale Etme Kararlılığı.

* Bölgesel ve Küresel Güçlerin, Uluslararası Kuruluşların Kimlerin Yanında Yer Alabilecekleri.

* Ekonomik Manipülasyon:

* Mevcut Yönetimi Sıkıntıya Düşürebilmek ve Halkın Şikâyetlerinin Artması İçin Ekonomi İle Oynama İmkânları.

* İşsizliğin Artırılması ile Beraber Memnuniyetsizlik ve Güvensizlik Ortamının Meydana Getirilip Getirilemeyeceği.

* Esnafın Tutum ve Tavrı; Siyasi İktidarla Karşı Karşıya Getirilebilme İmkânları

* Yabancı Vakıfların/STK’ların Ülke İçerisinde Yürütebileceği Faaliyetler

 * Mevcut Sivil Toplum Örgütlerine Sızma Durumu ve Birlikte Hareket Edebilme İmkânları, İşbirliğine Yatkınlıkları

* Yeni STK’lar Kurdurma İmkânları

* İçerdeki Sivil Toplum Örgütlerine Parasal Destek Verebilme İmkânları

* Siyasi İktidara Muhalif STK’ların Koordinasyonu ve Tek Bir Çatı Örgütü Altında Toparlanabilme İhtimalleri

* Gençliğin Kamuoyu Oluşturma Konusunda Eğitilme İmkânı.

* Gençlere Burslar Verilmesi ile Sempati Oluşturulması İmkânları.

* Gençlerin Örgütlemeye Fiilen İştirak Ettirilmesi İmkânları.

* Yönetimden Dışlanmış Yöneticilerle İşbirliği Kurulabilme İmkânları.

* Muhalefet Liderleri ile İşbirliği Kurulabilme İmkânları.

* Eylemlerin Finansmanının Sağlanması.

* Uluslararası Kamuoyu Oluşturma, İlgili Kurum, Kuruluş ve Medya Desteğini Sağlama.

* Seçim Gözleyicilerinin Davranışlarının Belirlenmesi:

* Seçimlere Hile Karıştırıldığı İddiasında Bulunma

* Seçim Sonuçlarını Tanımama

* Seçim Sonuçlarını Uluslararası Kamuoyuna Yanlış Bir Şekilde Aktarma.

* İç Gerilimin Artmasına Katkıda Bulunma İmkânını Araştırma

* Uluslararası Kitle İletişim Araçlarının Tutumu

* Kadife darbe Sürecinde Dış Destek Sağlamaları

* Gerçeği Çarpıtarak Yansıtmaları

* Sürekli Gündemde Tutmaları

* Hedef Ülkenin İmajını Kötü Gösterme

Şimdiye kadar şiddet öngörmeyen Kadife Darbeci Kadro, 7 Haziran seçimlerinden buyana başlattıkları şiddet, terör eylemleri ile hem Türkiye’yi hem de Siyasi iktidarı yalnızlaştırmak ve Türkiye’yi bölmek istemektedir.

Dünyada bugüne kadar gerçekleştirilmiş olan kadife darbelerin ana stratejisini çizen beyin takımı, Soros Merkezli Siyonist-Mason bir kadrodur. Bu, kadife darbelerin yönetimi anlamında ilk halkayı oluşturmaktadır. ABD’nin eski Ankara büyükelçileri CIA ajanı ve Siyonist ekip mensubu Morton Abramowitz ve Eric Edelman’ın, Washington Post’ta yayınlanan yazılarında, Türkiye’yi “terör ihraç eden ülke” olarak gösterip bir taraftan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istifa etmesini isterken; diğer taraftan Erdoğan ile Hükümetin arasını açmaya çalışması bu açıdan değerlendirilmelidir:

“Türkiye alevlendirdiği terörizmin tehlikeli misillemesini yaşıyor.” ‘Türkiye ekonomik durgunluk ve iç savaşa sürükleniyor. Bu otoriterliğin ve istikrarsızlığın sonuçları, Türkiye’nin turizm endüstrisini kötü biçimde etkiliyor ve Türkiye ekonomisinin geleceğinden kaygı duyan pek çok ekonomisti ve yabancı yatırımcıların gözünü korkutuyor.”

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye, durmadan otoriterliğe ve istikrarsızlığa gömüldü. Hükümetin Türkiye’nin yüksek tirajlı gazetesi de dâhil olmak üzere muhalif medya gruplarına el koyması Erdoğan’ın ülkesinin potansiyeline nasıl ihanet ettiğinin yalnızca son göstergesi. Açıkçası demokrasi, bundan böyle Erdoğan’la ilerleyemez.

Geçen sene AKP ve PKK arasındaki müzakerelerin çökmesi, askeri çatışmayı yeniden canlandırdı. Güçlü, istikrarlı ve demokratik bir Türkiye’nin mümkün ve elzem olduğuna inanmaya devam edeceğiz. Ama bu, hükümetin bu hedeflere bağlı kalmasını ve kararlı olmasını gerekli kılıyor. Eğer Erdoğan ülkesine daha parlak bir gelecek hazırlamayı hâlâ istiyorsa, ya reform yapmalı ya da istifa etmeli.” (1)

 28 Şubat Postmodern Darbesinin mimarı, Morton Abramowitz’in bugün bu ifadeleri kullanmış olması, Kadife Darbenin beyin takımı olan Soros ve ekibinin görüşlerini dışa yansıtmak zorunda kaldıkları ve tüm mensuplarını cepheye sürerek Türkiye’ye Erdoğan üzerinden savaş açtıkları anlamına gelmektedir.

Kadife darbe sürecinde eylemlerin sürekli hale getirilmesi ile siyası iktidarın yıpratılması sağlanarak siyasi iktidarla bürokrasi arasındaki ilişkilerin bozulması ve bürokrasinin işleri savsaklaması ya da geciktirmesi sağlanmaya çalışılır. Ya da gücün, siyasi iktidardan asker, polis ve yargıya geçmesi sağlanarak siyasi iktidar yalnızlaştırılır. Böylelikle siyasi iktidar etrafında oluşan ittifakın yavaş yavaş çözülmesi sağlanır.

Bugün Taksim Kadife Darbe Sürecinin 13. aşaması diyebileceğimiz bir aşamada, Doğu ve Güneydoğu’da terör eylemlerinin yoğunlaşması ve iç savaş görüntüsünün ortaya çıkması, Ankara, İstanbul’da art arda meydana gelen canlı bomba olayları, bir güvensizlik ortamı inşa etmeye dönüktür. Türkiye Cumhuriyeti’nin merkezi Ankara’da, 5 ay içerisinde 3, Türkiye’nin uluslararası özelliğe sahip en büyük ili İstanbul’da 2 canlı bomba vakasının art arda meydana gelmesi ile Türkiye’yi yönetenlere ve halka verilmek istenen mesaj, “Türkiye’ye siz hâkim değilsiniz, güç bizde, istediğimizi yaparız” anlamındadır. Bu mesajın halkta ve siyasi iktidarı destekleyen tüm kesimlerde yankı bulması ile bir çözülmenin başlatılması öngörülmektedir.

Diğer taraftan İstanbul’daki iki canlı bomba olayının ortak özelliği, turistleri hedef almasıdır. Dünya kamuoyuna verilen mesaj, Türkiye turizm için güvenli bir ülke değildir. Türkiye’ye gelmeyin. Bir taraftan Türkiye, mevcut siyasi iktidar tarafından yöneltilemiyor mesajı verilirken; diğer taraftan Türkiye’nin turizm gelirleri yok edilerek ülkeye ekonomik bir darbe vurulmak isteniyor. Akademisyenler bildirisini hazırlayan ekibin, diğer ülkelerdeki akademisyenlere, “Türkiye güvenli değildir, o nedenle akademik toplantıya gelmeyin” çağrısı yapması, aynı amaçlıdır. Morton Abramowitz ve Eric Edelman’ın Türkiye’nin turizminin çöktüğünü seslendirmesi, uygulanmakta olan bir stratejinin sonucu olarak değerlendirilmelidir.

Kadife darbede etkili olan dış dinamiklerden “Dış Güçlerin Tutumu”nu göz önüne aldığımızda, Türkiye Rusya ilişkileri Kadife Darbeci kadro açısından özel bir öneme sahiptir. “Al bizi Şangay İşbirliği Örgütüne vazgeçelim AB’den” (Erdoğan’ın Putin’e söylediği sözler) diyen bir Türkiye’den Rusya Karşıtı bir Türkiye’ye dönmesi, Rus Uçağının NATO operasyonu düşürülmesi ile sağlanmış ve Türkiye bölgede daha da yalnızlaştırılmıştır.

Şer İttifakına Karşı Birleşik Cephe Hareketi

 Türkiye Kadife Darbe sürecini, iyi anlamak, iyi analiz etmek ve ona göre optimal bir strateji üretmek zorundadır. Her cephede savaşmak, iyi bir strateji değildir. Şer İttifakına karşı bu ülkeyi, bu milleti seven herkesle, yerli olan herkesle, her kesimle, her yapıyla şer ittifakına karşı bir birleşik cephe hareketi başlatılmalıdır. Şer ittifakının beli kırılmadan işbirlikçileri tasfiye edilmeden ne getirip ne götüreceği enine boyuna tartışılmadan, parlamentodaki sayısal çoğunluğa güvenerek Başkanlık sistemini gündemin birinci maddesi yapmak, doğru mudur?

Ülke içinde derleyici, toparlayıcı, birleştirici olacak ve son sözü söyleyecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan olmalıdır.

Bu ülkenin buna ihtiyacı vardır.

Henüz Vakit Varken.

Kaynaklar

1-Mort Abramowitz Ve Eric Edelman “Ya Reform Yap Ya İstifa Et”, Diken.Com.Tr 11.03.2016;

http://www.diken.com.tr/abdnin-turkiye-eski-buyukelcilerinden-erdogana-cagri- ya-reform-yap-ya-da-istifa-et/

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ŞER İTTİFAKI ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI İÇİN İKİ ANA EKSEN OLUŞTURMAYA ÇALIŞMAKTADIR

(Umran Dergisi)   Şer İttifakı (Siyonizm-ABD-İngiltere-İsrail, AB) 21. yüzyılı “dijital dönüşüm” yüzyılı olarak öngörmekte, bu nedenle “büyü...