24 Şubat 2017 Cuma

Türkiye’deki Fitnenin Perde Arkası - 9: Erbakan’ın bağımsız kalkınma-sanayileşme politikaları ve 28 Şubat postmodern darbesi

 (Milli Gazete)

28 Şubat Postmodern Darbesini, Millî Görüş’ün; 1- Değer Sistemi/Kültür ve Medeniyet boyutunu, 2- Bağımsız Dış Politika boyutunu, 3-Bağımsız Ekonomi, Kalkınma ve Sanayileşme Politika boyutunu ve 4- İslâm Birliği boyutunu göz önüne almadan değerlendirmek yanlış olur. Millî Görüş Hareketinin en dikkat çeken yönlerinden biri, Şer ittifakı (ABD-İngiltere-İsrail/Siyonizm) karşıtı bir cephe olarak İslâm birliğini kurmaya yönelmiş olmasıdır. Bunun da ilk ayağını, D-8’leri kurarak oluşturmuştur. 

Geçen iki yazıda, 28 Şubat Postmodern darbesi, Millî Görüş Hareketinin kimliği ile D-8’ler hareketi ele alınıp değerlendirilmiştir. Burada, Erbakan’ın, Batıdan bağımsız ve batıya rağmen izlediği ekonomik politika ile kalkınma ve sanayileşme politikaları açısından 28 Şubat Postmodern darbesi ele alınıp değerlendirilecektir.

D-8’ler Hareketinde Öngörülen Ekonomi-Sanayileşme-Kalkınma Projeleri

D-8’ler hareketi, İslâm birliğine giden yolun çelik çekirdeğini oluşturma amacıyla kurulurken; verilmek istenen görüntü, ekonomi, kalkınma ve sanayileşmede bir dayanışma örgütü olma görüntüsü idi. Bu amaca uygun olarak D-8’lerin işbirliği alanları, çalışma grupları, ele alınacak öncelikli projeler ve hangi ülkelerin hangi projeleri gerçekleştireceği planlanmıştır.

Başlangıçta işbirliği ve proje gelişimi için, ticaret, endüstri, telekomünikasyon-bilgi, finans, banka ve özelleştirme, kırsal gelişme, bilim ve teknoloji, yoksulluğu azaltma ve insan kaynakları gelişimi, tarım, enerji, çevre ve sağlık olarak on sektör belirlenmiştir. D-8 zirvesinde alınan kararlar çerçevesinde üye ülkelerin gerçekleştireceği 50 civarındaki projelenin sektörel dağılımı ve sorumluları, aşağıdaki gibi belirlenmiştir(1):

1-Koordinatör ve Ev sahibi ülke : Mısır. Sorumluluk alanı: Ticaret

* Çifte vergilendirmemenin önlenmesine ilişkin ikili anlaşmaların harmonizasyonu (TR)

* Yatırımların geliştirilmesi ve korunması için çok taraflı anlaşmanın tamamlanması (TR)

* Serbest ticaret bölgeleri (TR, EG)

* D-8 ülkeleri arasında uluslararası pazarlama şirketi kurulması (EG)

* Pamuk birliği kurulması (EG,TR)

2-Koordinatör ve Ev sahibi ülke : Türkiye. Sorumluluk alanı: Sanayi ve Sağlık

* Hafif Raylı Toplu Taşıma (TR)

* Paslanmaz Çelik üretimi (TR)

* Tarım Uçakları Tasarımı ve Üretimi (TR)

* Sivil taşımacılık Uçakları Üretimi (TR)

* Helikopter Tasarımı ve üretimi (TR)

* Eğitim Uçağı tasarımı ve Üretimi (TR)

* Elektronik Ve havacılık (TR)

* Denizaltı tasarımı Ve Üretimi (TR)

* Ufak ve İnce silisyum Levhası Üretimi (TR)

* Bilgisayar Üretimi (TR)

* Çok Amaçlı Araba tasarımı ve Üretimi (TR)

* Tekstil Makineleri Üretimi (TR)

* Gübre Üretimi (TR, IN)

* KOBİ’ler arası işbirliği: KOBİ’lerin Mikro- Kredi Metodu İle Geliştirilmesi (TR)

* D-8 Verimlilik Örgütü Kurulması (TR)

* D-8 Ülkeleri arasında sanayi İşbirliği (PK)

* Lokomotif ve Demiryolu Vagonları Üretiminde İşbirliği (TR)

* AİDS Önleme ve Kontrol Programı (PK)

* Toplum Sağlığının Geliştirilmesi Konusunda Uygulamalı Yetiştirme (IN)

* Yöresel sağlık Elemanları için Temel sağlık Bakımı Konusunda Alan Esaslı Eğitim (IN)

* Şehirlerde Sağlık ve Çevrenin Geliştirilmesi (IN)

* Uyuşturucular ve Kötü Alışkanlıklardan Korunma (TR)

3- Koordinatör ve Ev sahibi ülke : İran. Sorumluluk alanı: Telekomünikasyon-Enformasyon, Bilim ve teknoloji

* D-8 Ülkeleri arasında Uydu bağlantısı (PK)

* Enformasyon Teknolojileri ve Telekomünikasyon (TR)

* İslâm Ülkeleri arasında Bilgi Ağlarının Etkinleştirilmesi (PK)

* Bilgisayar Programlarının Geliştirilmesi (TR,PK)

* Sınaî ve Teknolojik Veri bankası Oluşturulması (TR)

* Kimyasal Bilimlerde Bilim ve Teknoloji İçin D-8 Merkezi Kurulması (IR)

4-Koordinatör ve Ev sahibi ülke : Malezya. Sorumluluk alanı: Finans, Bankacılık ve Özelleştirme

* D-8 Merkez Bankaları Arasında işbirliği: Muhabir Banka Anlaşmaları Ağı Kurulması (EG, TR)

* D-8 Ülkeleri Arasında Özelleştirme Alanında İşbirliği (TR)

* Özelleştirme Sürecine Bankaların Dâhil edilmesi (EG)

5- Koordinatör ve Ev sahibi ülke : Bangladeş. Sorumluluk alanı: Kırsal Kalkınma 

* Kırsal Alanlarda PV Pompaları Aracılığıyla İçme Suyu Sağlama Sistemleri (PK)

* Kırsal Alanlarda Su Arıtma (TR)

* Dağ, Orman Ve Çöl Bölgelerinde Yaşayanlara Yardım (PK)

* Yoksulluğun Bertaraf Edilmesi İçin Bir Yöntem Olarak Kırsal Alanların Mikro-Kredi Sistemleri Ve Geliştirilmesi (BA)

6-Koordinatör ve Ev sahibi ülke : Endonezya. Sorumluluk alanı: İnsan kaynaklarının geliştirilmesi

* D-8 Diplomatları İçin Eğitim Programı (PK)

* Tarımsal Yaygınlaştırma Ve Eğitim Metodolojisi Konusunda Uluslararası Kurs (IN)

* Haşerelerin Kontrolü Ve Önceden Belirlenmesi Konusunda Uluslararası Kurs (IN)

* Veteriner Laboratuarları Ve Hastalık Araştırma Teknikleri Konusunda Bilgi Tazeleme Kursu (IN)

* Büyükbaş Hayvanlar Alanında Çalışanlar İçin Sun’i Döllenme Konusunda Yetiştirme Kursu (IN)

* Veterinerlik İlaçlarının Kontrolü Konusunda Yetiştirme Kursu (IN)

7-Koordinatör ve Ev sahibi ülke: Pakistan. Sorumluluk alanı: Tarım

* Traktör ve Diğer Tarımsal Makineler Alanında ortaklıklar (joint-venture) kurulması (TR)

* Hayvanlardaki kelebek hastalıklarının (fascioliasis) kontrolü (EG)

* Doğal tatlandırıcıların(Şeker pancarı ve şeker kamışı) Üretiminin Birleştirilmesi Ve Geliştirilmesi (EG)

* Pirinç Üretim teknikleri (PK)

8- Koordinatör ve Ev sahibi ülke: Nijerya. Sorumluluk alanı: Enerji

* Termal, Hidroelektrik ve Nükleer santraller (TR)

* Rüzgâr Kaynakları ile Yerli Enerji kaynakları Yaratmak (PK)

* Petrol ve Doğalgaz Sanayi Alanında İşbirliği( Keşif ve Araştırma, Sondaj ve Bakım (IN)

* Küçük Ölçekte Elektrik Enerjisi Elde Etmek için Güneş enerjisi ile Photovoltaic (güneş pili) sistemler (IN)

* Petrol ve Gaz Üretimi İşlemi Konusunda Yetiştirme Kursu (IN)

* Hafif Doğalgazın(LNG) Taşınması ve Gemilere Yüklenmesi (TR)

(BA: Bangladeş, EG: Mısır, IN: Endonezya, IR: İran, MA: Malezya, Nİ; Nijerya, PK: Pakistan, TR: Türkiye) 

Yukarıda ismi geçen projeler, ilk zirvede sunulmuş, tartışılmış olmasına rağmen; bunlardan altı tanesi, öncelikli proje olarak acilen yapılmak üzere kabul edilmiş ve üye ülkenin sorumluluğuna tevdi edilmiştir (1):

* Uluslararası bir Pazarlama ve Ticaret Şirketi kurulması,

* Yoksulluğun azaltılması konusunda seminerlerin yapılması,

* Endüstriyel ve Teknolojik Veri bankası Ağı Kurulması,

* D-8 şirketleri arasında ortak iş rizikolarını kapsayan sigorta projesinin hayata geçirilmesi,

* Deniz kıyısı ve denizden uzak yerlerin gelişimi için işbirliği

* Zirai Uçak Dizayn Etme, Geliştirme Üretme ve Pazarlama.

Yukarıdaki tabloya bakıldığında, 8 ülke arasında kurulması öngörülen ekonomik ve siyasi dayanışma başarılabilseydi, geleceğin dünyası, ezilen halklar lehine çok farklı bir şekilde tasarlanmış olabilecekti. 1996-1997’de böyle bir projeyi öngörmek ve hayat geçirmek, ele alınan projeler uygulanamamış olmasına rağmen, çok büyük ufkun ve cesaretin bir sonucu olduğu unutulmamalıdır. 

Dün, D-8’ler hareketi ile birbirine yakınlaşıp dost olan Türkiye- Iran-Mısır, bugün ne yazık ki kavgalılar ve bir araya gelememekteler. Ortadoğu’da “kan gövdeyi götürürken” bu üç ülkenin küs ve kavgalı olması, sadece Şer İttifakının (ABD-İngiltere-İsrail/Siyonizm) işine yaramaktadır. O nedenle bu üç ülke, hem kendi ülke menfaatleri için hem ümmetin menfaati için hem de mazlum ve mağdur tüm halklar için kendi aralarında adil bir barışı sağlamak zorundadırlar. Bu noktada gayret sarf etmeyenleri, birbirine el uzatmayanları, tarih affetmeyecektir.

Erbakan’ın Ekonomi-Kalkınma ve Sanayileşme Politikaları

Rahmetli Erbakan, gerek akademik dünyada, gerek siyasette olduğu dönemler boyunca hep Türkiye’nin sanayileşmesini savunmuştur ve her fırsatta bunu gündeme getirmiştir. Gerek koalisyonların ikinci ortağı (CHP-MSP, AP-MSP-MHP (1. ve 2. MC hükümetleri)) ve gerekse birinci ortağı(RP-DYP) olduğu tüm hükümetlerde, bu konudaki görüşlerini hayata geçirmeye çalışmıştır. “Ağır Sanayi Hamlesi”, “Fabrika Yapan Fabrikalar”, “Tank-Top Projesi”, “Yerli Otomobil”, “Akıllı Füzeler” gibi projeler, Erbakan hareketinin geleceğe dönük tasavvurlarıydı. Tüm koalisyonlarda Sanayi bakanlığına talip olup bunda ısrarcı olmasının sebebi, Türkiye’nin sanayileşmesinin onda tutku haline gelmiş olmasıdır. Bütün koalisyon hükümetlerinde sanayi alanında yapılması öngörülenlerin bir kısmı, hükümet programlarına alınmış ve bu programlar, meclislerin tasdikinden geçmiştir. 

Bu bağlamda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yeniden düzenlenmiş, dört büyük koordinatörlük meydana getirilmiş ve bakanlığa bağlı olarak bütün sanayi kuruluşlarını ve “Ağır Sanayi Hamlesi”ni mali açıdan desteklemek için Devlet Sanayi ve İşçi Yatırım Bankası (DESİYAB) adı ile yeni bir banka kurulmuştur. Türk Motor Sanayii (TÜMOSAN), Takım Tezgâhları Sanayii (TAKSAN), Türkiye Elektronik Sanayii (TESTAŞ), Türkiye Elektro Mekanik Sanayii (TEMSAN), Türkiye Uçak Sanayi (TUSAŞ), Gerede’de fabrikaları yapan bir kuruluş olarak (GERKONSAN) gibi altı adet yeni genel müdürlükler oluşturulmuştur. 

Yol boyu gerçekleştirilen bütün bu çalışmaların yanı sıra REFAHYOL zamanında planlanan ve bir kısmı hayata geçirilen bazı çalışmalar, 28 Şubat Postmodern darbesinin ana sebepleri arasında zikredilebilir (2):

1-ABD’nin ısrarla karşı çıkmasına karşı Türkiye, İran’la doğalgaz anlaşması yapmış ve Türkiye-İran arasındaki ticarette doların kullanılmasına son verilmiştir. 

2- Irak petrol boru hattı yeniden açılmıştır.

3- Çekiç güç Türkiye dışına çıkarılmıştır.

4- Müslüman ülkelerle başta ticaret olmak üzere tüm ilişkilerin geliştirilmesi planlanmış, İslâm konferansına tam üye ve İslâm bankasına kurucu ortak olunmuştur.

5- Enerji sektöründe, doğal gaz boru hatları, petrol boru hatları, LNG terminali, Hidrolik santraller (48 adet), Termik Santraller (13 adet), Nükleer santrallerin (2 adet) yapımı öngörülmüştür.

6- Ulaşım sektöründe, oto yollar, yüksek standartlı kara yolları, İstanbul boğaz geçişleri (3 köprü, 1 tünel), Çanakkale Köprüsü, İzmit körfez köprüsü, hızlı tren (İstanbul-Ankara, Ankara-Konya), hava limanları (27 adet) yapılması öngörülmüştür.

7- Serbest bölgeler (İstanbul, Bursa, Ankara, Çeşme, Konya, Kayseri, Gaziantep) öngörülmüştür.

8- Organize sanayi bölgeleri (67 adet) öngörülmüştür.

9- Denk Bütçe yapılmıştır. Ayrıca Dünya Bankası ve IMF’ye olan borçların ödenmesi için bir yol haritası çizilmiştir.

10- Havuz Sistemi kurularak ülkenin iç şer odakları tarafından sömürülmesine mani olunmaya çalışılmıştır.

Sonuç: 28 Subat Postmodern Darbesi ve Tam Bağımsız Türkiye

Erbakan hareketinin sanayileşme ve kalkınma konusundaki bu cesur öngörü ve atılımları, hem Batı hem de Türkiye’deki etkin güç odaklarını çok korkutmuştur. Şer ittifakı ile birlikte hareket eden askeri cunta (Batı Çalışma Grubu) ve beşli çete (TİSK, TOBB, TESK, DİSK, TÜRK-İŞ), REFAHYOL hükümetine karşı harekete geçerek, 28 Şubat postmodern darbesini gerçekleştirmişlerdir. Türkiye’nin sanayileşmesi, ekonomik bağımsızlığı, Türkiye’nin bağımsız bir Türkiye’ye doğru gitmesinde çok önemli bir kilometre taşıydı. Böyle bir Türkiye’yi ilk başta istemeyecek olanlar, Şer İttifakı/Emperyalist güçler ile onların yerli işbirlikçisi “rantiyecilerdi.” 

27 Mayıs Darbesinden 28 Şubat Postmodern Darbesine kadar olan süreçte vuku bulan olaylar, bunu doğrulamaktadır. Dönemin Başbakanı Erbakan ile dönemin Cumhurbaşkanı Demirel arasında geçen aşağıdaki konuşma, bunun çok güzel bir özetidir:

“Erbakan Hoca, Demirel’e hükümet icraatlarını anlatıyor. Hükümet bu işlerle uğraşırken, asker ne diye rahatsız olsun? Ne diye sorun çıkarsın? Demirel tecrübesini anlatıyor: “1965-1971... Düşük enflasyon... Yüksek kalkınma hızı... Yatırımlar... Ve bir gün muhtırayı önümüze koyuverdiler.” (4).

Şer ittifakının işbirlikçisi cuntalar, Demirel’den ne istemişlerse; Erbakan’dan da onu istiyorlardı. Türkiye’nin ABD’nin gayrı resmi eyaleti olarak kalmasını istiyorlardı. Erbakan’ın, Evren’in anıları üzerine yaptığı açıklamalarda, “Bağımsız Türkiye” vurgusu yapması, bu açıdan anlamlı ve düşündürücüdür: 

“…Ağır sanayiye sahip olmadan bağımsız olmak, emperyalizmin sömürüsünden kurtulmak mümkün değildir… Ne var ki Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen emperyalist güçler, bunu önlemek için her çareye başvurdular…” (3)

28 Şubat Postmodern darbesinin ülkeye maliyeti, tüm darbelerde olduğu gibi, yüksek olmuş; Türkiye’yi Şer ittifakına daha da bağımlı hale getirmiştir. 28 Şubat Postmodern Darbesinin sonuçlarını, aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

* Ülke, cumhuriyet tarihinin en büyük ekonomik krizine girmiştir. 

* Bankalar soyulmuş ve yağmalanmıştır. 

* Erbakan tarafından başlatılan sanayileşme projeleri durdurulmuştur.

* D-8’ler, ölüme terk edilmiştir.

* Binlerce insanın ekmeğiyle oynanmıştır. 

* Ülkenin insan kaynaklarına darbe vurulmuştur. 

* Yerli sermaye, esnaf ve işadamları kamplaştırılmıştır. Sermaye renklere ayrıştırılmış, “Yeşil Sermaye” adını verdikleri Müslüman esnaf ve iş adamlarına karşı “topyekûn bir savaş” açılmıştır. Bunun sonucunda birçok yerli yatırımcı, esnaf ve işadamı iflas etmiş; bir kısım da Avrupa ve Amerika’ya göç etmek zorunda kalmıştır. 

* Türkiye IMF ve Dünya Bankasına daha da bağımlı hale getirilmiştir.

Kaynaklar

1- Alan B., D-8 Yeni Bir Dünya, Yörünge yayınları, İstanbul, 2001, s: 225-230

2- Erbakan, Arkasındakilerle ve Türkiye’nin Kayıplarıyla Darbe; MGV yayınları, 2. Baskı, Ankara, 2016, S: 180-200.

3- Erbakan, N., a.g.e, S: 23-30.

4- Donat, Y., Refahyola 40 Mektup, Milliyet, 28. 3. 97

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI HİBRİT SAVAŞLAR DÜZLEMİNDE BÖLGESEL EKSENDE BAŞLATILMIŞTIR

(Umran Dergisi)   “Eğer Hakk, onların hevalarına (istek ve tutku) uyacak olsaydı, hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herke...