(Milli Gazete)
Giriş
Bu yazıda, 686 sayılı KHK ile ilgili üniversite boyutunda
başlatılan tartışmalar, değerlendirilecek, bazı tehlikelere dikkat çekilecek ve
bazı tekliflerde bulunulacaktır.
Gülen Terör ve Şantaj Hareketi Havuzunu
Büyütme-Yaygınlaştırma Tehlikesi
Olağanüstü hâl (OHAL) kapsamında çıkarılan 686 sayılı KHK
ile 330’u akademisyen olmak üzere toplam 4464 kamu görevlisi ihraç edilmiştir.
686 sayılı KHK ile üniversitelerden yapılan akademisyen ihraçlarına, bugüne
kadar AK Parti politikalarını destekleyen bazı köşe yazarları, STK
yöneticileri, akademisyenler ve bazı AK Partili milletvekillerinden çok sert
tepkiler gelmiştir (1-10). Bu açıklamalarda, “Sinsi bir tezgâh var”,
“Referandum darbesi bu!”, “Kriptolar Referandum darbesi yapıyor” “Bürokratik
darbe bu”, “Kim yapıyor bu temizliği?” “Erdoğan’ın altı oyuluyor”, “Bu işin
içinde bir iş var”, “Büyük provokasyon”, “Devlete adalet yakışır”, “Kim yaptı
bu listeyi”, “AK Partiye operasyon” (1-7) gibi ifadelerin kullanılmış olması,
önemlidir. Bizim, 22.07.2016- 7.10.2016 tarihleri arasında Milli Gazetede
yazdığımız “Kadife Darbeden Askeri Darbeye” yazı dizisinde (12 Makale), ısrarla
dikkat çekmeye çalıştığımız tehlike, bugün bu kardeşlerimizin isyan ederek
söylemeye çalıştıkları tehlikeydi.
Bugün üzerinde durulması gereken en temel konu, bu
listelerin hazırlanmasında, Mason-Sabatayist-Kripto Gülenciler-Kripto
MOSSAD/CIA/MI6/BND ajanlarının ve ihale mafyasının etkili olup
olmadığıdır.
Ülke sathında, OHAL sürecinde, “Açığa Alma, İhraç etme ve
Tutuklamalarla” ilgili mevcut uygulamalar incelendiğinde,
“Gülenciler”/”FETÖcüler” olarak “Açığa Alınan, İhraç edilen ve Tutuklananlar
listesinin”, aşağıdaki gruplardan oluştuğu görülmektedir:
Emniyet İstihbarat/Askeri İstihbarat/MİT’in sağlam/güvenilir
bilgi ve belge kapsamında gerçek Gülen Hareketi mensupları olanlar.
Gülen’in Bank Asya’yı kurtarmak için “Bank Asya’ya Para
yatırın” çağrısına uyarak para yatıran Gülenciler.
Bylock Programını şuurlu bir şekilde indirip kullanan
Gülen’in aza, taraftar ve sempatizanları. (Gülen hareketinin Lider Kadroları
Bylock’u değil daha başka, “SilentCircle’ gibi, programları kullanmaktadır
(8)).
AVEA Operatör hatası (Değişken IP, Sanal IP,
Bölgesel/grupsal IP verilmesi) sonucu hattına Bylock Programı yüklenmiş
gözüken; ancak Gülen Hareketi ile alakası olmayanlar (9-11)
Aynı İnternet ağına bağlı olanlardan birinin Bylock kullanması/indirmesi
ile aynı ağa bağlı olanların tümünün bylock kullanmış gözükmeleri ile oluşan
listeler (9-10).
Gülen Hareketi Kadroları/MOSSAD/CIA/MI6/BND tarafından siber
saldırı ile hattına ve telefonuna Bylock yüklenenler ve ihbar edilenler.
Kifayetsiz muhterislerin bir makamı ya da mevkii ele
geçirmek için Gülen hareketi ile hiç alakası olmayan ve fakat kendilerine engel
gördüklerini Gülenci olarak ihbar etmeleri ile oluşan listeler.
Geçmişte aralarında husumet bulunanların birbirlerini
Gülenci olarak ihbar etmeleri ile oluşan listeler. Özellikle idarecilerin kin
güttüğü kişileri, ilgileri olmadığı halde Gülenci olarak listelemesi.
Bizzat Gülen Hareketi mensubu olanların, kendilerinden
olmayan bazı insanları Gülenci olarak ihbar etmeleri oluşan listeler
Geçmişte Gülen hareketine dâhil olmuş, yardım etmiş ve fakat
17-25 Aralık operasyonundan sonra ayrılmış ve bütün bağlarını koparmış
olanların, hâlâ Gülenci olarak kabul edilmeleri ve fişlenmeleri ile oluşan
listeler.
Geçmişte Gülen hareketine ait, dershane, okul ve yurtlarda
kalan ve fakat Gülen hareketi ile hiç ilgisi olmayan gençlerin, çocukların ve
onların ailelerinin Gülenci olarak kabul edilmeleri ve fişlenmeleri ile oluşan
listeler.
17-25 Aralık’tan sonra çocukları istemediği için çocuklarını
Gülenin okullarından alamayan ailelerin fişlenmesi ile oluşan listeler.
Dershaneden okula dönüştürülmüş ve devlet tarafından
desteklenmiş fakat 15 Temmuz’dan sonra kapatılan bazı okullarda okuyan
çocukların ve ailelerinin fişlenmesi ile oluşan listeler.
15 Temmuz 2016 tarihi itibariyle Gülen Hareketinin
okullarında okuyan tüm gençlerin ve ailelerinin Gülenci olarak kabul edilmeleri
ve fişlenmeleri oluşan listeler.
Ticari rakiplerin birbirlerini Gülenci olarak ihbar etmeleri
ile oluşan listeler.
Birbiri ile küskün komşuların birbirlerini Gülenci olarak
ihbar etmeleri ile oluşan listeler.
Psikopatların sevmediklerini, Sahte Twitter hesapları
Gülenci olarak ihbar etmeleri ile oluşan listeler.
Gülenci olan Maliye – Polis -Yargı mensuplarının geçmişte
kurdukları “Baskı Ve Şantaj Kıskacı” ile Gülen Hareketine yardıma ve hizmete
mecbur bırakılan iş adamı ve bürokratlar.
Aralarında husumet olan karı kocanın/Dost hayatı yaşayan
eşlerin/Boşanma noktasına gelen eşlerin, birbirlerini “paralelci”/”Fetöcü”
olarak ihbar etmeleri ile oluşan listeler.
Medyaya yansıyan boyutu ile şu anki uygulamalarda, tüm bu
insanlar, “Paralelci”/”Fetöcü”/”Gülenci” havuzuna atılmakta ve aynı muameleye
tabi tutulmaktadır.
“686 Sayılı KHK’nin Yeniden Gözden Geçirilmesi”
686 KHK ile üniversiteden 330 akademisyenin ihraç edilmesi
ile toplumun farklı kesimlerinden gelen tepkiler üzerine Bakan Nurettin
Canikli, “Listenin YÖK tarafından hazırlandığını, akademisyenlerle ilgili
kararlar konusunda zaman zaman sıkıntı yaşadıklarını ve bunları düzeltme yoluna
gittiklerini, son kararname ile gündeme gelen eleştirilerin de
değerlendirileceğini ve listenin YÖK tarafından yeniden değerlendirilmesinin
isteneceğini” söylemiştir (3).
Canikli’nin bu açıklamasından, merkezi bir denetime tabi
tutulmadan kurumlardan gelen listelerin olduğu gibi KHK’lerle uygulamaya
sokulduğu anlaşılmaktadır. Merkezi bir kriz ve denetleme masası kurulmamış,
merkezi ortak kriterler belirlenmemiş ya da belirlenmiş ise kurumların buna
uyup uymadığına bakılmamış ve kurumlardan gelen listeler, doğrudan doğruya
KHK’ye dönüştürülmüş ise, çok yanlış olmuştur. Sosyolojik savaş ajanlarına,
istedikleri fırsat verilmiştir.
Bakan Canikli’nin yaptığı açıklamanın ardından YÖK adına YÖK
Basın Müşaviri Şener Aslan’ın yaptığı açıklama, hem üzücü hem de
düşündürücüdür. BBC Türkçenin kendisi ile yaptığı görüşme, aşağıda verilmiştir
(12):
“-BBC Türkçe: Biliyorsunuz dün geceki KHK ile yine çok
sayıda akademisyen ihraç edildi.
-Çok sayı derken, 330 değil mi? Bu KHK’da diğer kurumlar
içindeki en az sayı çünkü.
-330 sizin için fazla bir sayı değil mi?
-Bizim için bir akademisyenin ihracı bile fazla, keşke hiç
olmasa.
-Her KHK’dan sonra ihraçların gerekçesine ilişkin gözler
YÖK’e çevriliyor, ama açıklama yapılmıyor.
-Üniversitelerdeki terör örgütlerine yönelik bu tip soruşturmaları üniversiteler yapıyor. KHK’larda gördüğünüz A üniversitesinden B profesörünü üniversiteler belirliyor. İlk önce bunların incelemesini, daha sonra soruşturmasını, soruşturma sonrasında açığa alma, görevden uzaklaştırma ve daha sonra da ihraç talebini üniversiteler yapıyor.
Biz YÖK olarak bu işlemleri üniversitelerin yapması şeklinde
de bir karar aldık, çünkü onları en iyi üniversiteler tanıyor. Bir hocaya
ilişkin bir iddia geldiğinde biz onu önce bilemeyiz. Belgeye dayanması lazım,
ama onun dışında tanımak ve bilmek de lazım o kişileri. O yüzden biz YÖK olarak
bütün bu safhaların üniversitelerde başlatılıp üniversitelerde bitmesi kararı
aldık ve o şekilde devam ediyor.
KHK’larda gördüğünüz kişiler tamamen üniversitelerinde
yapılan inceleme soruşturma sonrasında ihraç edilme teklifi yapılan kişiler.
Her kişinin atılma nedeni açıklayıcı açıklama yapamayız. İtirazları varsa
kişiler tekrar üniversitelere itirazda bulunabilir.
-Akademisyen zaten rektör tarafından atılmışsa, yine
kendisini atan üniversiteye mi itiraz başvurusu yapacak?
-Üniversiteler bu ihraçları komisyon oluşturarak yapıyor.
Rektörün demesiyle olmuyor bu işler.
-Öyle mi, eminsiniz bu konuda?
-Nasıl yani, rektörler ‘Ahmet böyle, Mehmet şöyle hadi atın’
mı diyor sizce? Kanunen üniversiteler tarafından komisyon kuruluyor. Bir
kişinin kararıyla değil. Komisyon içerisinde farklı kişiler de var. O
komisyonlara raporlar geliyor. Birçok kıstas var ve üniversiteler onları
değerlendiriyor.
Bylock çok önemli bir kıstas ki o bylock için de
derecelendirmeler var. Her kullanıcı değil, aktif olanlar inceleniyor. Bank
Asya’da belli dönemki para hareketleri...
-YÖK üniversitelerdeki bu ‘ihraç etme ve itiraz kabul etme’
mekanizmasının adil işlediğini nasıl kontrol ediyor?
-Hayır, biz neden bu aşamaların nasıl işlediğini takip
edelim ki? Hem ‘Üniversitelere dokunmayın, YÖK üniversiteleri özgür bıraksın
diyorlar, hem de YÖK neden üniversiteleri denetlemiyor’ diyorsunuz. Bu tamamen
üniversitelerde yürütülen bir süreç.
-İhraçlar noktasında tüm muhatabın YÖK değil, üniversiteler
olduğunu söylüyorsunuz yani?
-Biz son dönemde yapılan soruşturmaların ve ihraçların
hepsinde inisiyatifi üniversitelere bıraktık. Siz tekrar konuyu dönüp
dolaştırıp YÖK’e çevirmeye çalışıyorsunuz. Size bütün sürecin üniversitelerde
ilerlediğini anlattım. Açıklamam bu kadar.”
Sonuç: Tüm KHK’larla Açığa Alınan ve İhraç edilen
Akademisyenlerin Durumu Yeniden Değerlendirilmelidir.
YÖK Basın Müşaviri Şener Aslan’ın yaptığı bu açıklamaya göre
üniversitelerde yapılan uygulamalar, denetlenmemiş, üniversitelerden gelen
listeler olduğu gibi hükümete bildirilmiştir. Bu, yanlış olmuştur. Ümit
ediyoruz ki bu açıklama, basın müşavirinin şahsi görüşü olsun.
Bu süreçte, iyi niyetle ortaya konan her karşı görüşü,
düşmanlık ve hainlik olarak görmek, nitelendirmek ve suçlamak yanlıştır,
tehlikelidir. Çünkü sosyolojik savaş amaçlı 15 Temmuz Askeri darbe girişiminin
sosyolojik boyutu, yeni bir aşamaya ulaşmıştır. Bu yeni boyut, 15 Temmuz Askeri
Darbe Girişimi ile başlatılmış olan sosyolojik savaşın, daha uzun yıllar devam
etmesine büyük bir imkân tanımaktadır. Açığa alınan ve İhraç edilen öğretim
elemanları tarafından, üniversite yöneticilerine ve soruşturma komisyonlarına
çok yoğun bir şekilde maddi ve manevi tazminat davalarının açılabileceği bir
döneme girilmiştir. Bu sürece devletin diğer kurumlarından ihraç edilenlerin de
iştirak edebileceğini göz önüne alırsak, gelecek 10 yıl, bir iç hesaplaşma
dönemi olabilecek, yargı kilitlenebilecektir.
Bu nedenle çok acil olarak aşağıdaki gibi bir yol
haritasının belirlenmesinde ve uygulamaya sokulmasında fayda vardır:
1- İktidar tarafından genel bir merkezi kriz ve denetleme
masası kurulmalı, merkezi ortak kriterler belirlenmeli ve belirlenmiş
kriterlere kurumların uyup uymadığı mutlaka kontrol edilmelidir.
2- Özel olarak YÖK merkezinde bir kriz masası
kurulmalıdır.
3- Bugüne kadarki uygulamalar için ortak kriter
belirlenmemiş ise, YÖK tarafından, tüm üniversitelerde göz önüne alınacak ortak
kriterler belirlenmelidir.
4- Önceden ortak kriterler belirlenmiş ise, bu kriterler,
kamuoyunda yapılan tartışmalar göz önüne alınarak güncellenmelidir.
5- Tüm üniversitelerde yapıldığı söylenen soruşturmaların,
ciddiyeti, güvenirliliği, göz önüne aldıkları kriterler, komisyon üyelerinin
kimliği, kişiliği tekrar değerlendirilmelidir. Bu bağlamda 18 Mart Çanakkale
Üniversitesi’ndeki süreç, ele alınıp değerlendirilmesi faydalı olabilir.
6- Tüm KHK’ler ile “açığa alınan, ihraç edilen” akademik
personelle ilgili tüm listeler ve YÖK’e gönderilmiş olup YÖK’te beklemede olan
ya da Hükümete gönderilmiş olup henüz haklarında bir işlem yapılmamış olan tüm
akademik personelle ilgili listeler, yeniden gözden geçirilmeli ve
değerlendirilmelidir.
7- Listeler üzerinde yapılacak hassas değerlendirme
sonucunda, kasti ve keyfi davrandığı tespit edilen soruşturma komisyon üyeleri
ve üniversite yöneticileri hakkında adil bir soruşturma başlatılmalıdır.
8- Üniversiteden ihraç edilip savcılık soruşturmasında FETÖ
ile ilişkisi olmadığı tespit edilmiş olanların, üniversiteye dönmek üzere
verdikleri dilekçelerin akıbeti, YÖK tarafından sorgulanmalı ve bu
akademisyenlerin üniversitelerine dönebilmeleri için gerekli yasal süreç
başlatılmalıdır. Bu noktada üniversite yönetimlerinin kasdî bir davranışının olup
olmadığı sorgulanmalıdır. Varsa yasal işlem yapılmalıdır.
İnancı ne olursa olsun bu ülkeyi seven herkesin, bu konuda
düşünce ve proje üretmesi, güzel bir dil/üslup kullanması ve duygusal
davranmaması tarihi bir sorumluluktur.
Henüz Vakit Varken, Yarın Çok Geç Olabilir.
Kaynaklar
Akademideki İhraçlara ‘İçeriden’ Eleştiri, Al Jazeera 08
Şubat 2017;
aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/akademideki-ihraclara-iceriden-elestiri
2- Kaya, R., “KHK Listelerinin Yol Açtığı Hukuksuzluklara
Son Verilsin!” Özgürder, 09 Şubat 2017,
http://www.ozgurder.org/news_detail.php?id=4833
3- Babacan, N., Yanlışlar Düzelecek, Liste Yeniden Yök’e
Gidecek, Hürriyet 10 Şubat
2017,http://www.hurriyet.com.tr/yanlislar-duzelecek-liste-yeniden-yoke-gidecek-40361102
4- Taşgetiren, A.,Hasbünallah 15.2.2017 Star;
5- Uğur, F., Adalet; Kıldan İnce, Kılıçtan Keskince,
15.2.2017, Türkiye Gazetesi
6- Emre A., Devlet Aklının Ötesinde, Yeni Şafak, 09 şubat
2017
7- Öztürk K., Alternatif İhraç Listesi, Yeni Şafak, 09 şubat
2017
8- Diler, E., bay lock masalı, takvim, 25 ekim 2016.
9- Çiçek, N., http://www.memurlar.net/haber/645953
10- Eriş, M., http://www.memurlar.net/haber/641959/
11- Bakan Soyludan Bylock Açıklamaları,
http://www.memurlar.net/haber, 24 Ekim 2016.
12- Öztürk, F., YÖK: İhraçlarda İnisiyatif Üniversitelerde,
BBC Türkçe 08 Şubat 2017, bbc.com/turkce/haberler-turkiye-38906141
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder