(Milli Gazete)
Yazıya başlamadan önce, 15 Temmuz 2016 İhanet hareketine
karşı cesurca direnen ve ihanet çetelerine ders vererek Türkiye’nin önünü açan,
şerefsiz, adi, alçak kanlı bir darbe girişimini engelleyen şehitlerimize
Allah’tan rahmet diliyor, mekânları cennet olsun diyorum. Gazilerimize acil
şifalar diliyorum. Milletçe ve ümmetçe hepimizin başı sağ olsun ve geçmiş
olsun. Bu millet, bu evlatlarını unutmayacaktır/unutmamalıdır. Bu nedenle
ekonomik durumu iyi olmayan şehit ve gazilerimiz için bir yardım kampanyası
açılmalıdır.
Allah bugünleri bize bir daha yaşatmasın.
Taksim Gezi parkı hadiseleri ile başlayan süreci, Üçüncü
Nesil Kadife Darbe süreci olarak öngörüp “Taksim Kadife Darbe Süreci” olarak
isimlendirmiş ve yol boyu, her bir aşamasını Milli Gazete ve Umran dergisinde
değerlendirmiştik. 1 Kasım 2016 Tekrar Seçimlerden sonra, 6.11.2015 Tarihli
Milli Gazetede “Taksim Kadife Darbesinin Tasfiye Süreci” başlıklı bir makale
kaleme aldık. Bu makalede, Reyhanlı’dan 1 Kasım 2016 tekrar seçimlerine kadar
Taksim Kadife darbe sürecinin farklı aşamaları özetlenmiştir.
Makalenin sonuç bölümünde; “Şer İttifakı
(ABD-İngiltere-İsrail-AB) tarafından Taksim Kadife darbe süreci bir siyasi
iktidarı düşürmek amacıyla başlatılmıştır. Ancak 7 Haziran 2015 seçimlerinden
sonra amaç, bir siyasi iktidarı düşürmekle birlikte Türkiye’yi Suriyeleştirmek
ve Zihnen bölmek tarzında genişletilmiştir. AKP’nin tek başına iktidar olması,
seçim endeksli kadife darbesini sonun başlangıcına getirmiştir. Bundan sonra
yapılacak iş, Taksim Kadife Darbe Sürecinde rol alan tüm unsurların, belgeli ve
delilli olarak teşhir edilip yargı önüne çıkarılmasıdır. Bu ülkeyi seven ve
Allah’a ve Ahiret gününe iman ettiğini söyleyen herkes, ülkeyi birleştirici,
bütünleştirici ve kaynaştırıcı bir politika ortaya koymalı ve güzel bir dil ve
söylem kullanmalıdırlar. Henüz Vakit Varken! Yarın çok geç olabilir!”
denmiştir.
Kadife darbenin beyin takımının amacı, sadece bir siyası
iktidarı devirmek değil Türkiye’yi Sosyolojik olarak ayrıştıracak, bölecek,
parçalayacak bir sosyolojik savaşı başlatıp derinleştirmektir. Hem parlamento
dışı siyaset yapan gönüllü Kuruluşların/Teşkilatların/Hareketlerin/Cemaatlerin
hem de siyasi iktidarın bu konuya dikkatini çekebilmek amacıyla Milli Gazete’de
“Kadife Darbeden Sosyolojik Savaşa-1”(17.06.2016), “Kadife Darbeden Sosyolojik
Savaşa-2: Sosyolojik Değişim Ve Sosyolojik Savaşın İki Boyutu” (24.06.2016),
“Kadife Darbeden Sosyolojik Savaşa-3: Kadife Darbe Ve Sosyolojik Savaş İçin Bir
Analiz” (01.07.2016), “Kadife Darbeden Sosyolojik Savaşa-4: Rand Raporunda
İslam Dünyası İçin Sosyolojik Bir Analiz” (08.07.2016), “Kadife Darbeden
Sosyolojik Savaşa-5: “Wikileaks Türkiye Belgeleri”nde Türkiye’nin Sosyolojik
Analizi” (15.07.2016) makaleleri yazılmıştır. Eğer 15 Temmuz 2016 İhanet
Hareketi olmamış olsaydı bugünkü yazının başlığı “Kadife Darbeden Sosyolojik
Savaşa-6: Türkiye’de Öngörülen Sosyolojik Savaş” olacaktı.
15 Temmuz 2016 İhanet Hareketi, Gülen Hareketini Truva Atı
olarak kullanan Şer İttifakının(ABD-İsrail-İngiltere-Siyonizm) Türkiye’ye karşı
başlattığı askeri bir darbe girişimidir.
Bu yazı serisinde “Kadife Darbeden Sosyolojik Savaşa” yazı
serisinin ışığı altında, bir ihanet hareketi olan 15 Temmuz 2016 Askeri Darbe
girişimi ele alınıp değerlendirilecektir.
Reyhanlı’dan Bugüne Taksim Kadife Darbe Sürecinin Farklı
Aşamaları ve Taşeron Örgütleri/Truva Atları
15 Temmuz 2016 Askeri Darbe girişimi, iç dinamikler,
bölgesel dinamikler ve küresel dinamiklerin çatıştığı bir ortamda meydana
gelmiştir. Şer İttifakı (ABD-İsrail-İngiltere-Siyonizm) ve AB, yeni
sömürgeleştirme hareketine uygun olarak İslam coğrafyasını yeniden paylaşmak
istemektedir. Bu paylaşım kavgası, hem bölgesel hem de küresel bazda, eksenler
düzeyinde, yeni çatışmalara sebebiyet vermektedir.
Bu nedenle 15 Temmuz 2016 Askeri Darbe girişimini, Taksim
Kadife darbe sürecinin genel stratejisi uzantısında ele alıp değerlendirmek
gerekmektedir.
Dünyada bu güne kadar gerçekleştirilmiş olan kadife
darbelerin ana stratejisini çizen beyin takımı, Soros Merkezli Siyonist-Mason
bir kadrodur. Bu, hedef ülkelerin dışında bir merkezdir. Hedef ülkelerde, ana
stratejiye uygun bir şekilde Kadife darbelerin yönetilebilmesi için o ülke
içerisinde var olan, o ülkenin vatandaşı konumundaki Mason-Sabetayist-Siyonist-İşbirlikçilerden oluşan 2. Derecede bir beyin takımı daha
vardır. Bu iki merkez, mevcut siyasi iktidara, sisteme/devlete, millete ve
ülkeye karşı olan “gayrı memnun örgütleri”, bir “çatı kuruluş” etrafında
(“Taşeron Yapı”-“Truva Atı”) birleştirerek (yönetimin üçüncü halkası), ana
stratejiyi ve ana stratejinin öngördüğü tüm taktikleri, bunlar aracılığıyla
hayata geçirmeye çalışmaktadır. Taşeron yapıda yer alan
kadroların/yöneticilerin tümü, bu işbirliğinden haberi olmayabilir; ya da ortak
düşmana/rakibe karşı çıkar birliği olarak meseleye bakabilirler. Fakat sonuç
değişmez.
Türkiye’deki Taksim Kadife Darbe Sürecinin, Reyhanlı’dan bugüne kadar olan dönemini, aşağıdaki şekilde, ana hatları ile özetleyebiliriz:
Birinci Aşama: Eylemci Yapı(Taşeron yapı: “Alevi-Sol
örgütler”) ve Dayanak Bir Kitle Ortaya Çıkarma, İktidara karşı Çıkılabilir
Psikolojisini İnşa etme.
Birinci Evre: Reyhanlı Olayları Alevi-Sünni Gerilimi Meydana
Getirme ve Sol-Alevi Özellikli DHKPC’nin öne çıkarılması.
İkinci Evre: Bu örgütün önderliğinde Taksim Gezi Parkı
Olayları ile Türkiye’nin dört bir tarafında eylem yaparak sokak hâkimiyeti
kurmaya çalışma,
İkinci Aşama: İttifakı Genişletme ve Gülen Hareketinin
Taşeron Yapının (Truva Atı) Öncülüğüne Getirilmesi, Dershaneler Savaşı
Üçüncü Aşama: Gülen Hareketinin Öncülüğünde Polis-Yargı
Kıskacı
Birinci Evre: 17 Aralık “Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu” ile
İtibarsızlaştırma
İkinci Evre: 25 Aralık “Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu” ile
İtibarsızlaştırma- Yalnızlaştırma-İhtilaflar çıkarma-Bel kırma
Üçüncü Evre: İzmir “Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonu”
Dördüncü Aşama: Gülen Hareketinin Öncülüğünde MIT Tırları Operasyonu,
MİT’in Tırları ile İŞİD’e silah gönderme Algısı
Oluşturma-Teröre yardım yataklıktan suçlu gösterme- Acziyet içerisine sokma
operasyonu.
Kürt halkında AKP karşıtlığı algısı oluşturma.
Beşinci Aşama: Dışişleri Bakanlığı’nın Dinlenmesi, Teröre
yardım yataklıktan suçlu gösterme - Acziyet içerisine sokma operasyonu.
Altıncı Aşama: Mahalli Seçimlerde Yeni İttifak Modeli Deneme
(Ankara/Yalova Modeli)
Yedinci Aşama: Cumhurbaşkanlığı Seçimi için CHP’nin
önderliğinde, Bazı Alevi-Sol Yapılar ile Gülen Hareketi İttifakının
Genişletilmesi
Birinci Evre: Soma Maden Sabotajı, 13 Mayıs 2014
İkinci Evre: IŞİD’in Musul Konsolosluğu personelini rehin
alması
Üçüncü Evre: Cumhurbaşkanlığı Seçimine İhsanoğlu’nun CHP’den
aday gösterilerek, CHP’nin belli bir seçmen kitlesinin öfke ile HDP’ye
yönlendirilmesi.(Seçim sonuçlarına göre %2’lik bir oy oranı kayması var)
Cumhurbaşkanlığı Seçimine HDP adayı olarak Demirtaş’ın
katılması ve %9,5 civarında bir rey alarak Genel Seçimlerde HDP’nin barajı
geçeceği algısının inşa edilmesi.
HDP’nin, Kadife Darbenin Taşeron Çatı Örgütü olabilme
algısının oluşturulması.
Sekizinci Aşama: HDP Öncülüğünde Bazı Sol-Alevi yapılar ve
Gülen Hareketi İttifakı
Birinci Evre: Musul Konsolosluğu rehinelerinin serbest
bırakılması
İkinci Evre: İŞİD’in Ayne El Arab’a (Kobani) saldırması ile
Kürt Seçmenlerde İŞİD ile ilgili bir Şuur Altı oluşturma ve AKP karşıtlığını
derinleştirme.
Üçüncü Evre: Bazı Sol yapılarla- PKK-HDP-KCK’nın Sokak
Terörü provokasyonu (Kobani Provokasyonu) ile Barajın geçilmemesi durumunda
Türkiye’nin kan gölüne döneceği algısını oluşturma.
HDP’nin Önderlik Rolünü Pekiştirme.
Kürt Halkında AKP karşıtlığını pekiştirme.
Dokuzuncu Aşama: 7 Haziran 2015 Seçimlerine Hazırlık:
Psikolojik Alt yapı Oluşturma, Özel Mesajlar verme, “Biz Güçlüyüz Siyasi
İktidar Çaresiz”, AKP Oy Tabanını Ayrıştırma ve AKP’yi yalnızlaştırma
Birinci Evre: Siber Saldırı; 79 ilde Elektriklerin
kesilmesi. Seçimlere Şüphe Düşürme algısı oluşturma.
İkinci Evre: Çağlayan Adliyesinde Savcının öldürülmesi ve
aynı anda Emniyet Müdürlüğüne saldırı düzenlenmesi
Üçüncü Evre: Fenerbahçe Futbolcularına silahlı saldırı
yapılması
Dördüncü Evre: “MIT Tırları ile İŞİD’e silah gönderildi”(!)
fotoğraflarının yayınlanması ile AKP’li Kürt Seçmenin bir kısmını AKP’den
uzaklaştırma.
Onuncu Aşama: 7 Haziran 2015 Seçimlerinde AKP’nin tek başına
iktidar olmasının engellenmesi (%41 oy oranı, 258 Milletvekili)
On Birinci Aşama: AKP’nin “Öngörülen Fabrika Ayarlarına
Çekilmesi”
Birinci Evre: CHP ve/veya HDP ile koalisyon ortağı yapılarak
yıpratılması
İkinci Evre: Koalisyon dışında bırakılarak iç ihtilaflar
meydana getirilmesi
Üçüncü Evre: AKP Yönetiminin el değiştirmesi ve Erdoğan’ın
Köşke kapatılması (ANAP, DYP Deneyimleri)
Dördüncü Evre: AKP’nin bölünmesi (RP/FP, ANAP, DYP, DSP
Deneyimleri)
Beşinci Evre: Erken/Tekrar Seçime gidilerek oy oranının daha
da düşürülmesi
Altıncı Evre: AKP’nin tasfiye edilmesi (RP/FP, ANAP, DYP,
DSP Deneyimleri)
Bu evrelerin hiçbiri gerçekleştirilememiştir.
On İkinci Aşama: 1 Kasım 2015 Seçimlerinin Etkisini Kırma Türkiye’yi
Bölgede yalnızlaştırma.
Birinci Evre: Can Dündar’ın tutuklanması,
“Akademisyenler Bildirisi” ile Dünya Kamuoyunu Harekete Geçirilmesi
İkinci Evre: ABD’nin PYD’yi Stratejik ortak seçmesi, Kürt
Koridoru Sorunu ile Siyasal İktidarın İtibar kaybı
Üçüncü Evre: Rus Uçağının Düşürülmesi ile Güçlü bir müttefik
kaybı ve Ekonominin Zarar görmesi.
Dördüncü Evre: Rıza Zarrab’ın ABD’ye götürülerek
tutuklanması ve örtülü şantaj.
Beşinci Evre: Almanya’nın “Ermeni Soykırımını” Kabul etmesi
ile Türkiye’nin bir müttefikini daha kaybetmesi ve yalnızlaştırılması.
Altıncı Evre: MHP içi Kavga ve Merkez Sağ Parti kurma
operasyonu ile şantaj yapılması
Yedinci Evre: PKK ve İŞİD merkezli Bombalama Olayları
(Şehzadebaşı ve Havaalanı canlı Bomba olayları)
Dokuzuncu Evre: “İzmir Casusluk Olayı” ve “Gülenci
Subayları” Tutuklama Kararı
On üçüncü Aşama: Gülen Hareketini Truva Atı olarak kullanan
Dış Gücün sosyolojik savaş amaçlı Askeri Darbe Girişimi
Sonuç: Cevaplandırılması Gereken Bazı Temel Sorular
Bugüne kadar Taksim Kadife Darbe süreci, iki farklı boyutta
sosyolojik bir ayrıştırma ve fay hattı meydana getirmiştir: 1- AKP/Genel İslami
Camialar-Gülen Hareketi Fay Hattı; 2- Türk-Kürt Fay hattı. Taksim Kadife Darbe
Süreci, sadece Siyasi İktidarı düşürmeyi değil; aynı zamanda ülkeyi de bölmeyi
hedeflemiş bir Kadife Darbe Sürecidir. Ancak bu bölünme, şimdilik fiziksel bir
bölünme değil, sosyolojik, zihinsel bir bölünme olarak öngörülmektedir.
Türkiye’de PKK, İŞİD, DHKPC ve Gülen Hareketi gibi örgütler, taşeron ve Truva
atı olarak kullanılarak yürütülen gayrı nizamı savaş, psikolojik savaş,
ekonomik savaş ve terör, tamamen sosyolojik savaşa hizmet etmek amaçlıdır.
Şimdi, bu zincire askeri darbe eklenmiştir. O nedenle 15 Temmuz 2016
büyük bir ihanet hareketi Askeri darbenin beyin takımının niyetlerini ve
hedeflerini daha iyi aydınlatabilmek ve Türkiye’nin önümüzdeki günlerde daha az
hata yapmasını sağlayabilmek için şu temel soruların cevaplarının, sağlıklı bir
şekilde verilmesi gerekmektedir:
1- 7 Haziran 2015 Genel seçimlerinde 80 Milletvekili HDP
kazanmış iken PKK neden “Kıra Dayalı Şehir Gerillası stratejisini” uygulayarak
silahlı mücadeleyi başlatmıştır?
2- Aynı anda KCK “Sınırları belirsiz bir federasyon
sistemini” niçin seslendirmiştir?
3- Bazı belediye başkanları niçin özerklik ilan etmeye
kalkışmıştır?
4- Kadife Darbenin Beyin Takımı, bütün bunların yapılmasını
teşvik ederek taşeron örgüt HDP’yi niçin feda etmiştir? Türkiye’den alamadığı
ne vardı da buna mecbur kalmıştır?
5- Truva atı Gülen Hareketi, 17 – 25 Aralık Olaylarında, İş
dünyasında, medyada, yargıda, poliste ve askerde daha güçlü iken niçin askeri
darbe yapmaya kalkmamıştır da, bütün bu alanlarda güç ve itibar kaybına
uğradıktan sonra askeri darbeye kalkmıştır?
6- Kadife Darbenin Beyin Takımı, Truva atı olarak kullandığı
Gülen Hareketini niçin feda etmiştir? Türkiye’den alamadığı ne vardı da buna
mecbur kalmıştır?
7- Kadife Darbenin Beyin Takımı, bundan sonra Türkiye’de
hangi sosyolojik güçleri çatıştırmayı öngörmektedir? Buna karşı alınması
gereken tedbirler nelerdir?
8- Kadife Darbenin Beyin Takımı, bugün Truva Atı Gülen
Örgütü mensuplarını tasfiye etmek amacıyla devlette başlatılan operasyonları,
sosyolojik savaş ajanları vasıtasıyla yönlendirmek ve Türkiye’de yeni
sosyolojik fay hatları meydana getirmek isteyecektir.
Şer ittifakının yürüttüğü sosyolojik savaşa hizmet edecek
yeni fay hatları oluşmaması için, Hukuk kurallarına uygun olarak belgeli ve
delilli bir operasyon yürütülmelidir. Siyaset, sivil ve askeri bürokrasi ve tüm
gönüllü kuruluşlar, bu konuda hassas davranmalıdır. Henüz Vakit Varken! Yarın
çok geç olabilir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder