28 Ocak 2016 Perşembe

AKADEMİSYENLER BİLDİRİSİ ÜZERİNE-2: Bildirinin Amacında İki Boyut

Geçen yazıda, “1128 akademisyenin” yayınladıkları bildirinin muhtevası analiz edilmiştir. Burada, bildirinin amacındaki iki boyut ele alınıp incelenecektir.

Akademisyenler Bildirisinde Uluslararası Koalisyon

Akademisyenler Bildirisinin bir boyutu, bildirinin muhtevası iken diğer boyutu da, bildiriyi imzalayan 1128 akademisyenin üniversite ve akademisyen kimliği dağılımıdır.

Türkiye’de 89 üniversiteden 155 profesör, yurt dışından ise 17 ülkeden 120 üniversiteye dağılmış 20 profesör bildiriye imza atmışlardır (1,2). Geri kalanları doçent, yardımcı doçent, araştırma görevlisi, okutman, öğretim görevlisi, doktora öğrencisidir. Türkiye’den bildiriye imza atan yardımcı doçent, araştırma görevlisi, okutman ve öğretim görevlilerinin hepsi, 2547 sayılı yüksek öğretim yasasına göre sözleşmeli personeldir.

Bildiriye imza koyan akademisyenlerin üniversiteleri, aşağıda verilmektedir:

Türkiye Devlet Üniversiteleri: Boğaziçi (87 kişi), Ankara (80), İstanbul (73), ODTÜ (59), Mimar Sinan Güzel Sanatlar (52), Marmara (35), Dicle (24), Hacettepe (22),  Mersin (20), Kocaeli (20), İTÜ (18), Mardin Artuklu (18), Yıldız Teknik (17), Anadolu (16), Dokuz Eylül (12), Ege (11), Cumhuriyet, On Dokuz Mayıs, Sakarya, Batman, Abant İzzet Baysal, Gazı, Trakya, Akdeniz, Abdullah Gül, Eskişehir Osmangazi, Giresun, Anadolu, Bingöl, Muğla, Çukurova, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Kırıkkale, Gaziantep, Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü, Yalova, Bartın, Düzce, Yakın Doğu, Pamukkale, Selçuk, Iğdır, Adnan Menderes, Çanakkale On Sekiz Mart, Uludağ, Van Yüzüncü Yıl, Hakkari, Doğu Akdeniz.

Türkiye Özel Üniversiteler: İstanbul Bilgi (70), Galatasaray (29),  Kadir Has (15), Sabancı (15), Koç (11), Özyeğin (10), İstanbul Arel (6), Tunceli (2), İstanbul Şehir, Muğla Sıtkı Koçman, Yaşar, İstanbul Kültür, FMV Işık, Doğuş, İstanbul 29 Mayıs, Toros, Grenoble Yüksek Mimarlık Okulu, İstanbul Kemerburgaz, Türk- Alman,  Haliç, Süleyman Şah, Fatih, Nişantaşı, İstanbul Aydın, Çankaya, Maltepe, Yüzüncü Yıl, Bahçeşehir, İzmir Ekonomi, İstanbul Ticaret, Ufuk, Atılım, Yeni Yüzyıl, İzmir, MEF, Okan, Ataşehir Meslek Yüksek Okulu, Yeditepe, İstanbul Bilim, Ağa Han, Bilkent.

Yabancı Üniversiteler: Londra (13 Kişi), Ecoledeshautesetudes en Sociale Sciences (8), Fitchburg Eyalet, Georgetown, Luiss, Masaryk,  Harward, Oregon, New York, Brandeis; Politecnico Di Milano, Arizona, Georgia Gwinnett College, Northwestern, Colleg of William and Mary, Paris I Sorbonne, Amsterdam, Viyana, New York Pratt İnstitüte, Cambridge, Coventry, California, Cornelle, Trent,  California San Diego, Appalachian, Toronto, Hamburg, Basel, ETH Zurih, Ontario, Victoria, Open, Edinburgh, Cuny Graduate Center, Freie Universitate Berlin; Strazburg, San Fransisco State, Bınghamton, Ohio State, Washington, Carleton, Londra Queen Mary, Munih, European University İnstitute, New Jersey State, Johannes Gutenberg, Die Carl Von Ossistzky, Syracuse, Dickinson College, Brock, Villanova, Bamberg, Louvain Katolik Üniversitesi, Ottawa, Alice Salomon, Landon School of Economics, Rennes I, İllinois, Bordeaux, Humboldt, Essex, Siena, Binghamton, Aberdeen, Michigan, Midllesex, Hertford shire, Friedrich, Alexander, New York City, Columbia, Penn State, Osnabruck, Leicester, McGill, Northwestern, Duisburg-Essen, Boston, Graz, Brooklyn College, Köln, Bonn, Paris Est, Frankfurt Gothe, Seton Hall, Zürih, Ryerson, Yale, Telecom Ecole de Management, Wisconsin Madison, Roger Williams, California College of The Arts, Paris-8, Bremen, Princeton, Westminster, Edge Hill, British Colombia, Portsmouth, Margburg, Centreal European, Washington and Lee, Leiden, Strasbourg, Waterloo, Massachusetts Amherst, Ryerson, The American College of Thessaloniki, Johns Hopkins, Montreal, Minessota, Göttingen, Helsinki, Mainz, Keele, Wisconsin, Stokholm, Pennslyvania, Lyon I, Ludwig Maxsimilian, Denver, Luxsemburg.

Bildiri, Türkiye’deki 89 üniversitedeki akademisyenlerden ve medyada yer aldığı kadarı ile ABD Kanada ve Avrupa ülkelerindeki 200 üniversite ve bunlara ilaveten 355 yabancı aydın ve akademisyenden destek alınmıştır (1,2). Bu durum, özel bir çalışma olup uluslararası bağlantıları çok güçlü olan, çok özel bir organizasyon tarafından yapıldığını ortaya koymaktadır.

Akademisyen Dağılımında İç Boyut

İmzacı Akademisyenlerin dağılımında, bir iç diğeri dış olmak üzere iki boyut söz konusudur.

İç boyuttaki amaç, Türkiye’de gerilimi artırmak, Güneydoğudaki hadiseleri sürekli gündemde tutarak ve Türkiye’yi uluslararası kuruluşlara şikâyet ederek Türkiye’ye baskı uygulanması ile ilgili olabilir.

Bununla birlikte daha başka amaçlar söz konusudur.

Sol yapının bugüne kadarki yapılanması, Marksist-Leninist-Maocu 68 kuşağı önderliğinde gerçekleşmekteydi. Bu kuşak, bir nostalji kuşağı haline gelmiş olduğundan dolayı önderliğinde yapılan işlerde gerekli etkiyi meydana getirememiştir. Akademisyenler bildirisi ile birlikte solun yeni örgütlenmesinde önderlik, Kürt Kavmiyetçilerine geçmiştir. Bundan sonra üniversitelerde, Kürtçü-Marksist-Leninist-Maoist bir ittifakın varlığı etkisini hissettirecektir. Üniversitelerde eylemci ve örgütçü eski Marksist-Leninist-Maoist kesimin etkisi gittikçe zayıfladığından farklı görüşteki akademisyenler arasındaki gerilim ve çatışma gittikçe zayıflamakta, farklı görüşteki akademisyenler arası dayanışma gittikçe artmaktaydı. Bu bildiri ile sağlanan yüksek gerilim, sol kesime bir taraftan örgütlenme imkânı verirken; diğer taraftan da akademisyenler camiasında var olan ve enerjisi boşalan fay hattının tekrar derinleşmesine ve yüksek enerji ile yeniden dolmasına sebebiyet vermiştir.

Nitekim bildiride imzası bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzge Günal, “akademisyenlerin kendi içlerinde bölündüklerini ancak birlikte hareket etmeleri gerektiğini” derken; Üniversite Konseyleri Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ebru Aylar, “Üzerimize gelen şey ortak… “Üniversitelerde planlanan dönüşüme karşı bir örgütlenme yaratarak atlatmak gerekiyor. Bu örgütlülük zeminini geliştirmek gerekiyor” (3) demekle yeni bir örgütlenme dönemine girdiklerini belirtmişlerdir.

İç boyutla ilgili bir başka amaç, bildiriye imza koymuş olanlarla, özellikle, sözleşmeli akademik kadro ile ilgili yasal işlemlerin başlatılması ile birlikte hem karşı yasal süreci başlatmak hem de farklı üniversitelerde var olan bu insanlarla ilgili eylemler ortaya koyarak sürekli gündemde kalmaktır. Bu şekilde Türkiye hem iç kamuoyunun hem de dış kamuoyunun sürekli gündeminde tutulmaya çalışılacaktır. Nitekim Üniversite Konseyleri Derneği, Hukukta Sol Tavır Derneği ile birlikte hemen faaliyete geçmiş bulunmaktadır (3).

Akademisyen Dağılımında Dış Boyut

Dünyanın değişik ülkelerinden çok sayıda akademisyen, bildiriyi imzalamış, bir kısmı da desteklediğini açıklamıştır. Aralarında Noam Chomsky, Michael Löwy, Tarık Ali, Bertell Ollman, Michael Lebowitz, Vijay Prashad, Neil Faulkner, Robert Brenner, Nancy Holmstrom, Joan Cocks, Suzi Weissmann ve Fred Moseley, Etienne Balibar, Gayatri Chakravorty Spivak, İmmanuel Wallerstein, Habermas, Judith Butler, Samir Amin, Slavoj Zizek, David Harvey gibi meşhurların bulunduğu bu insanların bildiriye destek vermiş olması, Türkiye’nin akademisyenler bildirisi üzerinden daha büyük bir tuzakla karşı karşıya kaldığının/kalacağının bir göstergesidir.

Akademisyenler bildirisinden sonra Türkiye’de akademisyenlerle ilgili yapılan konuşmalar ve başlatılan yasal süreç, Batı Tarafından çok yoğun bir eleştiriye tabı tutulmuş, “Model ortak”, “stratejik ortak” olan “dostlarımızdan” (!) ve uluslararası kuruluşlardan çok yoğun eleştiri gelmiş ve Türkiye’ye baskı uygulanmıştır:

ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass: “Söz konusu akademisyenler tarafından dile getirilen görüşlere katılmamamız durumunda bile, bu baskının, süregelen şiddetin sebepleri ve çözüm yollarıyla ilgili Türk toplumu içindeki meşru siyasi tartışmalar üzerinde dondurucu bir etkisi olmasından endişe ediyoruz. Şiddetle ilgili endişelerin ifade edilmesi, teröre destek vermek ile eşdeğer değildir. Hükümet eleştirisi ihanet ile eşdeğer değildir. Demokratik toplumlarda vatandaşların, görüşlerini, hatta ihtilaflı veya rağbet görmeyen görüşlerini bile, ifade edebilme fırsatına sahip olmaları bir zorunluluktur…” (4,5)

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby: “Türkiye’nin akademisyenleri gözaltına alması rahatsız edici bir eğilimin parçası. Yargı ve güvenlik güçleri meşru siyasi söylemlere karşı caydırıcı bir güç olarak kullanılıyor. Şiddetle ilgili kaygı belirtmek terörizmi desteklemekle eş değildir. “Hükümetin eleştirilmesi de vatan hainliği anlamına gelmez…  “Türk yetkilileri uluslararası demokrasi değerlerine uygun davranmaya çağırıyoruz.” (4,5)

(Cumhurbaşkanının Türkiye’ye Davet ettiği) Chomsky:  “Türkiye, bir yandan Erdoğan’ın birçok yoldan yardım ettiği IŞİD’i suçlarken, diğer yandan da IŞİD’den farkı olmayan El Nusra’yı destekliyor. Erdoğan, Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan ana güç olan Kürtlere karşı işlediği suçları lanetleyenleri suçluyor. Başka bir yoruma ihtiyaç var mı?” (6).

Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi Richard Moore: “Güneydoğu’daki çatışmalar hakkında görüşlerini ifade ettikleri için görevden uzaklaştırılan ve soruşturmaya uğrayan akademisyenlere ilişkin haberlerden, diğerleri gibi ben de büyük endişe duymaktayım. İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumda ve özellikle de eğitim alanında hayati öneme sahiptir. Bu, hatalı ya da tek taraflı olduğunu düşündüğümüz görüşleri ifade etme hakkını da kapsar.” (7)

Avrupa Birliği Tarafından Yapılan Yazılı Açıklama: “Türkiye’nin Güneydoğusundaki olaylara ilişkin bir bildiriye imza atan Türk akademisyenlere yönelik atılan adımlardan son derece endişeliyiz. Artık gözaltında olmasalar da, onlara yönelik işlemler sürüyor… Rüzgâr ters yönden esiyor olsa da, ifade özgürlüğü Kopenhag siyasi kriterleriyle uyumlu bir şekilde korunmalıdır.

Avrupa Birliği, çok fazla cana mâl olan çatışmanın sonlandırılması için barış sürecine dönülmesinin yegâne yol olduğuna inanmakta ve bu yönde atılacak tüm adımları desteklemeyi taahhüt etmektedir.” (7)

 Sonuç: Akademisyenler Bildirisi, Suriye Görüşmelerinin Yapılacağı Cenevre Görüşmeleri ile Alakalıdır

Bu bildirinin diğer bir dış boyutu, Cenevre görüşmeleri ile ilgili olarak Türkiye’ye gelen Joe Biden’in ziyareti ile ilgilidir.

Kaynaklar

1-Kazdağlı, C., Haber10 18.01.2016; http://www.haber10.com/yazar/celal_kazdagli/akademisyenler_bildirisi_ne_bir_de_bu_acidan_bakin-612153

2- Alnıaçık, Ş., Ajan Okulları! , Ortadoğu, 16.01.2016.

3- Akademisyenlerden Rennan Pekünlü Hatırlatması: Birlik Olmak Gerekiyor , Sputnik Türkiye 15.01.2016 http://tr.sputniknews.com/turkiye/20160115/1020228497/baris-icin-akademisyenler-rennan-pekunlu-akp-ukd.html#ixzz3xQEjihr9

4- Amerikanın Sesi, 15.01.2016; http://www.amerikaninsesi.com/content/abd-buyukelcisinden-akademisyenlere-destek/3147489.html

5- Al jazeera 15.01.2016, http://www.aljazeera.com.tr/haber/buyukelciden-sonra-bakanliktan-da-akademisyenlere-destek

6-http://tr.sputniknews.com/abd/20160115/1020218022/chomsky-erdogan-turkiye-baris-bildiri.html#ixzz3xQHIaKY3.

7- AB: Son derece endişeliyiz, Al jazeera 16.01.2016; http://www.aljazeera.com.tr/haber/ab-son-derece-endiseliyiz.

 

 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI HİBRİT SAVAŞLAR DÜZLEMİNDE BÖLGESEL EKSENDE BAŞLATILMIŞTIR

(Umran Dergisi)   “Eğer Hakk, onların hevalarına (istek ve tutku) uyacak olsaydı, hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herke...