(Milli Gazete)
Kadınların namusu, şerefi, iffeti ve can güvenliği
devleti yönetenlere aittir.
Bundan sonrası bu ülkeye yönetenlerin işidir, görevidir.
Meral Akşener
Giriş
Siyası mücadelede, 2010 dan bu yana kullanılan vasıtalarda da çok ciddi değişiklikler olduğu görülmektedir. Siyasi mücadelede, özellikle, seçim süreçlerinde Kasetler Savaşının ortaya çıkması, Türkiye deki siyasi mücadelenin en pis, en ahlaksız boyutunu oluşturmaktadır. Haziran 2015 Genel Seçimlerine giderken MHP milletvekili Meral Akşener ile ilgili bir kasetin var olduğu kamuoyuna duyurulmuştur. Burada, Meral Akşener e kurulan pis, iğrenç, ahlaksız tuzakla ilgili iki boyutlu bir değerlendirme yapılacaktır. Birinci boyut, meselenin siyasi yönü ile ikinci boyut ise meselenin İslami yönü ile ilgilidir. Burada, meselenin birinci boyutu; gelecek yazıda da İslami boyutu ele alınıp incelenecektir.
Pis Bir Yaklaşım Şekli: Kaseti Var !!!
Türkiye de, Siyasi iktidarın ve yandaşlarının hoşuna gitmeyen bir şey söylendiği zaman, Cumhuriyetin başlangıcından 2007 lı yıllara kadar ilgili şahıs ya da yapı, gerici, yobaz ve irticacı olarak suçlanıp mahkemeye sevk edilmekteydi. Mustafa Kemal in izniyle Serbest Fırkayı kuran Fethi Okyar bile irtica ile suçlanmış, partisi kapatılmıştır. Menderes, Demirel, Özal, Erbakan ve Erdoğan gerici, yobaz ve irticacı olarak suçlanmış, karalanmış ve itham edilmişlerdir. Zaman değişmiş fakat mantık değişmemiştir. Son yıllarda hoşlanılmayan şeyler söyleyen herkes, ortaya hiçbir ciddi bilgi ve belge konulmadan, Ergenekoncu-Balyozcu , Paralelci olarak suçlanmaktadır. Bu mantık, çok tehlikeli; bu anlayış çirkindir.
Son on yıldır kamuoyuna darbe, hırsızlık ve seks olmak üzere 3 farklı muhtevada kaset servis edilmektedir. Ordu ile ilgili operasyonların tümünde darbe ve seks kasetleri, AKP ile ilgili operasyonlarda hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet ve seks kasetleri ve muhalefet partileri ile ilgili operasyonlarda seks kasetleri servis edilmektedir. Böylelikle, muhataplar karalanmakta, kirletilmekte ve de susturulmaktadır. Servis edilen kasetlerin birçoğu, ileri teknoloji kullanılarak sanal olarak üretilmektedir. Her iki kaset şeklinin üretilebilmesi için yüksek teknolojiye ve çok iyi yetişmiş, özel, profesyonel bir ekibe ihtiyaç vardır.
Dönemin Başbakanı Erdoğan ın Şantaj kasetleri var. Cumhurbaşkanının da şantaj kaseti bunlarda var, benim de vardı, Genelkurmay Başkanımın da. (1) var demiş olması, Türkiye nin karşı karşıya kaldığı tezgâhın büyüklüğünü ortaya koyması açısından önemlidir. Türkiye nin en üst ve en yetkili kişileri olan Genelkurmay Başkanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı ile ilgili kasetler üretilip şantaj yapılabiliniyorsa, diğer konumdaki insanlar için neler yapılamaz kiii
Öyleyse ana soru şudur: Kim bunlar Güçlerini nereden almaktalar Devletin, siyasi iktidarın bunlara mani olamamasının nedeni nedir. Sadece yakınmak ya da suçlamak, bu meseleyi çözer mi Söz konusu edilen hareket, organizasyonun beyni mi yoksa taşeronu mu
Meral Akşener e Kurulan Pis Bir Tuzak
Meral Akşener, 28 Şubat Postmodern darbesine karşı verdiği mücadele ile öne çıkmış ve darbeci generallerin boy hedefi haline gelmiş bir siyasetçidir. Herkesin fişlenip tehdit edildiği bir dönemde, darbeyi deşifre eden ve darbecilerin üstüne giden ender isimlerden biridir. Gidin söyleyin o kadına, onu Kızılay da kazığa oturturum şeklinde tehdit eden darbeci generale Söyleyin ona, ben Balkanlıyım. Kazık deyince aklıma Balkanlı olan Kazıklı Voyvoda geldi. Kazıklı Voyvoda yı da iyi tanırız. Ama unutulmasın ki, Kazıklı Voyvoda da bir homoseksüeldi şeklinde cevap verip karşı çıkan bir kahramandır (2).
28 Şubat Postmodern darbesi, CİA-Mossad destekli Mezhepçi-Sol Sabetayist bir darbe girişimidir. Ordu ile halkın arasını açma, orduda yeni bir yapılanış meydana getirme, ekonomiyi batırma ve köşe başlarına sabetayistleri yeniden yerleştirme, kaybedilmiş mevkileri yeniden kazanma harekâtıdır. Böyle bir darbe girişiminin vaktinden önce deşifre edilmesi, üzerine gidilmesi ve ana hedefine varamadan etkisizleştirilmesinde, Meral Akşener le Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu nun çok büyük emekleri vardır. Muhsin Yazıcıoğlu nun şehit edilmesinin arka planında, 28 Şubat ve sonrasında oluşan cuntalara karşı verdiği onurlu mücadele vardır.
Bugün Meral Akşener le ilgili bir kaset olayının servis edilmesinde şu amaçlar hedeflenmiş olabilir:
1- Meral Akşener i yıpratma ve susturma
2- 28 Şubat Post-modern Darbesinin intikamını alma,
3- AKP ile MHP arasında derin bir fay hattı meydana getirme ve Taksim Kadife darbe sürecinin başarılı olabilmesi için MHP yi sokağa çekme, sokak hareketlerini şiddetlendirme ve yaygınlaştırma,
4- MHP içinde ihtilaflar meydana getirme ve derinleştirme,
5- MHP ile Gülen Hareketi arasındaki fay hattını derinleştirme,
6- Gülen hareketinin tüm mensuplarını bu işin odağı, tezgâhlayıcısı ve savunucusu olarak göstererek, geri dönüşü olmayan bir yola sokarak teslim alma,
7- AKP ve CHP ile ilgili, kasetlerin yayınlayıp yayınlamamanın etkilerini ölçmek amacı ile psikolojik bir alt yapı analizi yapma,
8- Toplumsal kirlenmeyi yaygınlaştırma, derinleştirme ve toplumda güvensizlik tohumlarını ekerek kimsenin kimseye güvenmediği bir toplum inşa etme.
Masum Görüntülü Pis Bir Tezgâh
A Haber de yayınlanan bir programda gazeteci Cemil Barlas ın Meral Akşener i kast ederek Onun da kaseti mi var nesi var, nasıl ele geçirdiler demesi üzerine devreye giren Latif Erdoğan; Cemil Bey in dediği çok önemli. O kaseti olan birisidir ve şu an esaret altındadır Kaset... Biliyor da, paralelcilerin elinde bir kadın için hiç de yakışmayacak kasetler var. Dolayısıyla o artık bir esire durumundadır. Ne derlerse yaptırırlar. Samanyolu na da çıkar, hatta minarede röportaj yapacağız derlerse oraya da çıkar. Şu an acınacak halde. Bu kesin... Bunu ben bilgi olarak söylüyorum iddiasında (3) bulunarak masum görüntülü, pis bir senaryonun sahnelenmesini sağlamıştır.
Latif Erdoğan, daha sonra yaptığı şu açıklamayla işi daha da karmaşık hale getirip yaygınlaştırmıştır:
Ocak 2011 yılında Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ndaki odama, Vakıf Başkanı Mustafa Yeşil geldi. Bana, Kemaleddin Özdemir hakkında bazı akıl almaz iddialarda bulundu. Bunların beni ikna etmediğini anlayınca da elimizde Meral Akşener le ilişkilerini belgeleyen kasedi var, istersen izle diyerek çantasından kasedi çıkartmaya yeltendi. Ben de gerek yok dedim. Bir mümin böyle durumlarda bu apaçık iftiradır demelidir ve ben de öyle diyorum diyerek konuyu kapattım.» (4,5)
Latif Erdoğan, 2011 yılında kendisine getirilip gösterilmek istenen kasetin, Kemalettin Özdemir in dini ataşe olarak atanmasının engellenebilmesi için dönemin Diyanet İşleri Başkanı na da götürüldüğünü iddia ederek Söz konusu kaset Fethullah Gülen in de elinde ve bazı insanlara gösterdi» açıklamasında bulunmuştur (6). 2011 yılında konuyu kapatan Latif Erdoğan, aradan 4 yıl geçtikten sonra kamuoyunun hiç ilgisi ve bilgisi yokken, kaset olayını açarak kamuoyuna duyurması, pek masumane değildir. O gün mümince bir tavır ortaya koyan Latif Erdoğan, bugün İslam a göre hangi tavrı sergilediğini kendisinin cevaplandırması gerekir.
Ancak bugün yaptığı açıklamalarla sürece Diyanet İşleri Başkanlığı nı da bulaştırarak, tartışmanın kapsam alanını genişletmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı nı, bu pis operasyona karşı üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeyip susmakla, suç işlemiş konuma düşürmüş ve kirletmiştir. Latif Erdoğan, kişilerin ve kurumların böylesine tahrip edilip yıpratılmasının, halkın zihin dünyasında yapacağı tahribatı düşünmeden, sorumsuzca, eğer kasıt yoksa bir davranış ortaya koymuştur.
Latif Erdoğan ın daha sonra medyada yaptığı; Ben kasetin, montaj ve şantaj gayeli iftira olduğunu da kaydettim. Yaptığım, Akşener e iyiliktir Benim kastım, alçakça hazırlanmış böyle bir kasetin varlığını söylemektir. Yoksa o kasetin içeriğini kabul anlamında değildir. (5,7) şeklindeki açıklamaları, iftiranın daha da gündemde tutulmasını sağlamaktan başka bir işe yaramamıştır.
Eğer amaç, Meral Akşener i korumak idiyse yapacağı ilk iş, kurulan tezgâh hakkında bizzat onu uyarmaktı. Kamuoyu üzerinden bir seks kaseti duyurusu yapmak, nasıl bir koruma mantığıdır, anlaşılamamaktadır.
Operasyonu Yapan Gücün Deşifre Edilmesi
Bir kasetin varlığının kamuoyuna duyurulması, seçime bir ay kala ve Meral Akşener in bir TV programında 17/25 Aralık yolsuzluk faillerinden hesap soracağız açıklamalarının hemen sonrasına denk getirilmiştir. Böylelikle oluşturulan psikolojik ortam ve intiba, bu operasyon, AKP nin bir operasyonudur. Nitekim Meral Akşener de, bu psikoloji ile hareket etmiş ve operasyonun arkasında AKP nin var olduğu imasında bulunarak savaş ilan etmiştir (8).
Meral hanımın, konu açıklığa kavuşmadan, faili ilan etmekle, asıl faillerin üzerlerinin örtülmesine ve uyguladıkları taktik ve stratejilerin daha etkili olmasına katkı sağlamış olabilir. Bu kasetlerin nerelerde, nasıl ve kimler tarafından üretildiğini açıklığa kavuşturmak Siyasi iktidarın görevidir. Siyası iktidar, Meral Akşener e kurulan bu tezgâhla ilgili sorumluluğu, geçmiş olsun demekle yerine getirmiş, görevini ifa etmiş değildir.
A Haber deki Program İptal Edilmelidir
Başbakan Tayyip Erdoğan, hoşuna gitmeyen yazılar yazan yazarlar ile ilgili medya patronlarına seslenerek yazıklar olsun size ifadelerini çok kullanmıştır. Bir kadının, bir annenin, bir milletvekilinin ve eski bir bakanın namusu söz konusu olduğunda, Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilgili medya patronuna seslenerek yazıklar olsun size demeli ve programın iptal edilmesini istemeliydi.
Kaynaklar
1- Ilıcak, N., Bugün, 13.05.2015
2- Barlas, M., Sabah,
14.05.2015
3- Cumhuriyet, 11.05.2015; Sözcü, 13.05.2015.
4- Altınok, M., Türkiye, 13.05.2015
5- Sabah, 16.05.2015; Sözcü 13.05.2015
6- Başyurt, E., Bugün, 13.05.2015
7- Alpay, K., Yeni Akit 14.05.2015.
8- Cihan Haber Ajansı, 11.05.2015.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder