22 Ocak 2015 Perşembe

11 Eylül 2001 İkiz Kuleler Provokasyonundan 7 Ocak 2015 Karikatür Provokasyonuna Kirli Savaş - 2

 (Milli Gazete)

Giriş

7 Ocak 2015 Fransa nın başkenti Paris te haftalık dergi Charlie (Çarli) Hebdo ya, 12 kişinin hayatını kaybettiği profesyonelce bir saldırı düzenlenmiştir. Yapılışı itibarıyla 11 Eylül 2001 saldırısı ile mukayese kabul etmeyen bir eylem olmasına rağmen, Fransa nın 11 Eylül ü , İslam ın 11 Eylül ü olarak dünya kamuoyuna servis edilmiş ve İslam a daha örtülü ifadeler kullanılarak savaş açılmıştır. Bu iki olayın büyüklüğü hariç, birbirleri ile benzer tarafları bulunmaktadır. 

Olayların yapılış şekilleri, İslam ve Hıristiyan dünyasında meydana getireceği etkiler, olayların muhtemel sonuçları açısından her iki olayın mukayese edilmesinde fayda vardır. Geçen hafta, her iki olayın icra ediliş ve kamuoyuna sunuluş şekli ele alınarak incelenmiştir. Burada her iki olayda çatışan/savaşan karanlık güçlerin kimler olabileceği konusu ele alınıp tartışılacaktır.

İhtimaller

7 Ocak 2015, Fransa nın başkenti Paris te haftalık dergi Charlie (Çarli) Hebdo ya, 12 kişinin ölümüyle sonuçlanan baskının stratejisini kimin çizdiği, planladığı, organize edip icra ettiği ya da ettirdiği, kimi taşeron olarak kullandığı En hayatı soru budur. Medyada yürütülen Psikolojik Harekât, olayın çok uzun vadeli sonuçlarının olabileceği ve bu olaya dayalı olarak birilerinin uzun vadeli stratejik hedeflerinin olduğu anlaşılmaktadır. Psikolojik savaşın şiddeti bunun bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir. Bu olayın gerçekleştirilmesi ile ilgili muhtemel ihtimalleri, aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

1- Fransa da yaşayan ve Fransız vatandaşı olan göçmenlerin 3. ve 4. Kuşağının içinde bulunduğu duruma dikkat çekmek için Fransa daki göçmenler tarafından organize edilen ve iki kardeş tarafından icra edilen bir intihar saldırısıdır.

2- 2012 yılında Hz. Peygambere karikatür üzerinden yapılmış bir hakareti, yeni duymuş(!) Fransız vatandaşı olan Cezayir kökenli iki kardeş, intikam almak arzusuyla kendi başlarına planlamış, organize etmiş ve icra etmişlerdir.

3- 2012 yılında Hz. Peygambere karikatür üzerinden yapılmış bir hakareti, yeni duymuş olan(!) El Kaide (Yemen El Kaidesi), IŞİD gibi örgütler, bunun hesabını sormak, intikamını almak için planlamışlar, organize etmişler ve icra edilmek üzere Fransız vatandaşı, Cezayir kökenli iki kardeşi bu iş için görevlendirmişlerdir.

4- Yaşlanan Fransa, kökenleri Müslüman olan ve fakat kendi dil ve dinlerini gereği gibi bilmeyen ve fakat sisteme tam olarak da entegre olup asimile olmayan bu insanları, Fransız kabul etmeyip öteki olarak görmektedir. Fransız derin devleti, bunların nüfuslarının Fransızların aleyhine artmasını tehlike olarak kabul etmektedir. Bunları ülkelerine geri gönderebilmek, hareket alanlarını kısıtlamak çoğalmalarını azaltmak için bir provokasyon yapmıştır.

5- Yaşlanan Avrupa, kökenleri Müslüman olan, fakat kendi dil ve dinlerini gereği gibi bilmeyen ve fakat sisteme tam olarak entegre olup asimile olmayan bu insanları, Avrupalı kabul etmeyip öteki olarak görmektedir. AB nin derin güçleri bunların nüfuslarının Avrupalıların aleyhine artmasını tehlike olarak kabul etmektedir. Bunları ülkelerine geri gönderebilmek, hareket alanlarını kısıtlamak, artışlarını engellemek ve pegida hareketine destek verip kuvvetlenmesini sağlamak için bir provokasyon yapmıştır. Bu provokasyonla, olay bahane edilerek İslam coğrafyasında birçok stratejik ülkeye müdahale etme gerekçesi hazırlanmıştır, tıpkı 11 Eylül 2001 İkiz Kuleler provokasyonunda olduğu gibi.

6- ABD-İsrail/Siyonizm-İngiltere ittifakı, son zamanlarda Fransa nın ittifaka rağmen daha bağımsız politikalar izlemesinden şikayetçidir. Çizginin dışına çıkan, bağımsız politikalar uygulayan Fransa daki mevcut yönetime iyi bir ders vererek kendilerine çizilen dairenin dışına çıkmamaları için yapılmış bir uyarıdır. Aynı zamanda Avrupa coğrafyasındaki Pegida hareketinin şiddete başvurması, baskıyı artırması; böylelikle AB yönetimlerini istikrarsızlaştıracak bir ortamın hazırlanması için yapılmıştır.

Bu 6 ihtimalden hangisi daha gerçekçidir Bunu anlamak için Fransa üzerinde etkili olan dinamiklere bakmakta fayda vardır.

Fransa ve Etkili Dinamikler

Stratejiler, genel olarak ülkeleri değerlendirirken iç, bölgesel ve küresel üç dinamiği birlikte ele alırlar. Fransa da vuku bulan 7 Ocak 2015 Çarli provokasyonunu, bu üç dinamiği ele alıp incelemekte yarar vardır.       

Fransa ve Avrupa nın İç dinamikleri

Fransa, Avrupa coğrafyasında tarihi, kültürel arka planı ve coğrafi konumu itibariyle en stratejik ülkelerinden biridir. Tarih boyu sömürgeci ülke olmuş, hâlâ rengi ve şekli değişmiş olmakla birlikte Afrika da ciddi sömürgeleri vardır. Laikliğin kalesi olarak bilinir ve Fransız aydınlarının tüm dinlere karşı keskin bir muhalefeti vardır. Laiklik anlayışları, ateizme yakın olarak nitelendirilebilir. Fransa da Fransızların haricinde etkili olan iki ana dinamik daha vardır: 1- Nüfus olarak, her geçen gün etkisi artan Müslümanlar, Göçmenler; 2- Çok güçlü olan Siyonist lobi.

Fransız laikler, hem Fransa da hem de Avrupa da Müslüman nüfusun çoğalmasından ve etkili olmasından rahatsızdırlar. Laiklerin yanı sıra Fransız mason ve Siyonistleri de, bu durumdan çok rahatsızdırlar. Türkiye de AKP ve MHP işbirliği ile mecliste, 411 oyla üniversitede başörtüsünün serbest olması yasası çıkarılmıştır. Bu yasaya en sert tepki, Fransız masonluğu meşriki azamlığından gelmiştir. Meşriki azam, başörtüsünün serbest kalmasının irtica, geriye dönüş olduğunu, buna müsaade etmelerinin mümkün olmadığını ve Türk Masonları ile çok iyi dost olduklarını söylemiştir. 

Bununla bağlantılı olup olmadığını bilememekle beraber bu açıklamanın hemen ardından Anayasa Mahkemesi, meclisten çıkarılan bu kanunu acil bir şekilde görüşüp ret etmiştir. Bu, Fransız Masonluğunun gücünün bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Özelde Fransa ve genelde AB ülkeleri için göçmenler ve Müslümanlar, çok ciddi bir sorun olarak kabul edilmektedir. Eski Alman Başbakanı Schmidt Geleceğin Devletleri kitabında, ABD, dünyayı bir medeniyetler çatışmasına sürüklüyor. Avrupa açısından bu medeniyetler çatışması , ülkelerimizde çalışan Müslüman Afrikalılar ve Türklerle çatışmadır. Avrupa bu çatışmanın yaratacağı istikrarsızlıkları nasıl göğüsleyebilecektir. Bu durumda, bırakın milyonlarca Türkü Avrupa ülkelerine kabul etmeyi, bugün çalışan milyonlarca Türkü kendi yurtlarına nasıl geri göndereceğiz, bunun yollarını bulmamız gerekir. (1) demiş olması, bugün AB de yükselen Pegida hareketini anlamlandırma açısından çok önemlidir. 

Alman Eski Başbakanı Schmidt, kitabında üstü kapalı bir şekilde, ABD nin, medeniyetler çatışması tezi çerçevesinde, Avrupa daki Müslüman unsurları istismar ederek AB yi istikrarsızlaştırabileceği tehlikesine dikkat çekmekte; buna bir tedbir düşünülmelidir, demektedir. Diğer taraftan Avrupa nın İslamlaşmasını korkuya dönüştürme noktasında en fazla gayret sarf edenler, Siyonistlerdir. Medeniyetler Çatışması tezini ortaya atan, katı bir Siyonist olan Samuel Hantington olduğunu unutmamak gerekmektedir. Huntinton gibi keskin bir Siyonist olan Bernard Levis, 1990 yılında yazdığı bir makalede, Batının tarihi şuur altına hitap ederek, medeniyetler çatışmasına dikkat çekerek İslam düşmanlığını uyandırmaya ve diri tutmaya gayret sarf etmiştir: Bir medeniyetler çatışmasından daha az bir şey değildir bu: belki irrasyonel ama bizim Judeo-Hıristiyan mirasımıza seküler varlığımıza ve her ikisinin dünya çapında ki genişlemesine karşı, kesinlikle eski bir rakibin tarihi bir tepkisidir... (2) 

Keza gene Bernard Levis, Almanya da yayınlanan Die Welt (28.7.2004) e verdiği röportajda Avrupa İslamlaşacak diyerek Avrupalıları İslam la mücadeleye çağırmaktadır: Bu yüzyılın sonunda Avrupa İslamîleşecek... Avrupa, Arap dünyasının batısı olan Mağribin bir parçası olacak. Göç ve demografi bunu göstermektedir. Avrupalılar geç evleniyorlar ve çocuk yapmıyorlar ya da az çocukları oluyor. Fakat büyük bir göç söz konusu; Almanya da Türkler, Fransa da Araplar, İngiltere de de Pakistanlılar var. Bunlar erken evlenip çok çocuk yapıyor. Bugünkü eğilime bakılırsa, en geç 21. yüzyılın sonunda Avrupa nın nüfusunda Müslümanlar çoğunlukta olacak. (3) 1990 lı yıllarda 12 ülkeden/ulustan meydana gelen AB içerisinde yaşayan ve on üçüncü ulus olarak kabul edilen Müslümanlarla bir hesaplaşma öngörülüyordu: Batıdaki Müslümanların çoğalmasıyla birlikte Avrupa da on üçüncü ulus ortaya çıktı... Bunun yarattığı korku giderek bütün Batıyı sarıyor... Batı ile Avrupa daki on üçüncü ulus arasındaki sürtüşmenin bundan sonraki aşaması tarihi bir hesaplaşmaya kadar varabilir. (4) Avrupa nın İslam la olan ilişkisi ABD nin İslam la olan ilişkisinden çok farklı olup kökleri tarihin derinliklerine kadar uzanır. Avrupa, Endülüs le batıdan, Osmanlı ile doğudan kuşatılmanın şuuraltında meydana getirdiği kırılmayı unutamamaktadır. 

Avrupa nın şuuraltında İslam a karşı oluşmuş fay hatları ve bir İslamofobi (İslam Düşmanlığı) vardır. Bu açıdan bakıldığında Pegida hareketinin yükseldiği bir dönemde göçmenler ve Müslümanlar üzerindeki baskının şiddetlenmesi ve göçe zorlanmaları ve düşmanlıkların tazelenmesi amacıyla Fransız ve/veya AB derin devlet mekanizmaları bu provokasyonu gerçekleştirmiş olabilirler. Bu bir ihtimal olarak göz önüne alınmalıdır. Ancak Alman Eski Başbakanı Schmidt in kitabında, ABD nin, Medeniyetler çatışması tezi çerçevesinde Avrupa daki Müslüman unsurları istismar ederek AB yi istikrarsızlaştırmak istediği iddiasını göz önüne aldığımızda; istikrarsızlaşma politikalarının AB nin işine gelmediği, yaramadığı anlamında değerlendirilmelidir. Diğer taraftan Bernard Levis gibi katı Siyonistlerin AB içerisinde Müslüman nüfusun artışını AB için ciddi bir tehlike olarak görüp hesaplaşma çağrısı yapmaları, bu yolla AB yi istikrarsızlaştırmak istemeleri, 7 Ocak 2015 Çarli Provokasyonunda, Fransız ve AB derin devlet mekanizmalarından daha ziyade ABD-İsrail/Siyonizm-İngiltere İttifakının daha ciddi bir rol aldığını göstermektedir.

Kaynaklar

1- Aydınlık, 13.11.2005. S:46.

2-. Huntıngton S., Medeniyetler Çatışması, Vadi Yayınları, Ankara, 1997.

3- Birol Akgün, Faşizm, Bilim ve Çatışmacı Zihniyet: Huntıngton, Lewis ve Batının Bitmeyen Düşmanları, Liberal Düşünce, yıl 9, sayı 35 yaz 2004 S: 109-112

4- Kotkin, J., Dünya Ekonomisine Yön Veren Kabileler , NPQ, c.1/3, 1992, s. 50-55.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

ÜÇÜNCÜ DÜNYA SAVAŞI HİBRİT SAVAŞLAR DÜZLEMİNDE BÖLGESEL EKSENDE BAŞLATILMIŞTIR

(Umran Dergisi)   “Eğer Hakk, onların hevalarına (istek ve tutku) uyacak olsaydı, hiç tartışmasız, gökler, yer ve bunların içinde olan herke...