Prof. Dr. Burhanettin Can: Temmuz 2021

(Umran Dergisi Temmuz-Ağustos 2021 Yazısıdır)

“Yarattıklarımızdan, hakka yöneltip-ileten ve onunla adaleti hâkim kılan bir ümmet vardır..” (7 A’râf, 181)

21. yüzyıl, “dijital dönüşüm” yüzyılı olarak öngörülüp “büyük sıfırlama” (Great Reset) stratejisi uygulamaya sokulmak istenmektedir. Şer İttifakı (Siyonizm-ABD-İngiltere-İsrail) Covid-19 pandemi sürecini bu amaca dönük olarak değerlendirmektedir. Bunun için tüm dünyadaki yönetimler/hükûmetler ekonomik krizle diz çöktürülüp kadife darbelere uygun bir gayrimemnunlar kitlesi inşa edilmeye çalışılmaktadır. Siyonizm ile dünyadaki ulusal yönetimler arasında ciddi bir hesaplaşma dönemi başlamıştır.

Boğaziçi Üniversitesi’ne üniversite dışından rektör atanması ile başlatılan olaylar zincirini, 5. Nesil Kadife Darbe Süreci olarak değerlendirerek, süreci Boğaziçi Kadife Darbe olarak isimlendirmiştik.[1]

Geçen yazıda kadife darbelerin temel felsefesini, uygulanan strateji ve taktikleri, yapılan analizleri, kadife darbelerin yönetim mekanizmasını genel olarak ele alıp inceledikten sonra, Boğaziçi Üniversitesi’ne dışarıdan rektör atanması ile ilgili öncelikle Boğaziçili akademisyenlerinin sonra da öğrencilerinin başlattıkları eylemleri ve bu eylemlerin ülkeye ve siyasete yansımasını ele alıp değerlendirdik. Yer darlığından dolayı Kadife darbelerin üzerine inşa edildiği iç ve dış dinamiklerin analizini ayrıntılı bir şekilde veremedik.

Bu yazıda buna yer verilerek kadife darbenin dördüncü aşaması analiz edilecektir. Boğaziçi Kadife Darbe sürecinde şimdi dördüncü aşamaya gelinmiştir. Dördüncü aşama, Sedat Peker’in sosyal medya üzerinden başlattığı aşama olarak değerlendirilmektedir. Birinci nesil Kadife Darbelerde (Sırbistan, Gürcistan, Ukrayna, Kırgızistan, Kıbrıs) Kadife Darbe liderlerinin fiziki meydanlarda kitlelere ulaşıp başlatıp devam ettirdikleri mücadeleleri, Sedat Peker, sosyal medya üzerinden başlatıp devam ettirmiş ve geniş kitlelere ulaşıp onları etkilemiştir.

Bu olgunun görülmesi gerekir.

Hatırlatma: Bu yazı serisinde Sedat Peker’in kimliği, kişiliği ve yaptığı işlerle ilgili kendisine atfedilen sıfatlarla ilgilenmiyoruz. Ona ilişkin kullanılan sıfatlardan ziyade yaptıkları, söyledikleri, hedefledikleri, yapmak istedikleri, seçtiği hedef kitle, hedef kitleyi etkileme tarzı ve Türkiye siyaseti üzerindeki etkileri üzerinde duracağız. Başlattığı süreçte kadife darbecilerin beyin takımı ile organik bir ilişkisinin olup olmadığını bilmiyoruz. Eğer siyasi iktidar gerekli tedbirleri almazsa Peker’in yaptıkları, söyledikleri ve iddiaları kadife darbenin 1. ve 2. beyin takımı tarafından çok iyi değerlendirileceğini söyleyebiliriz.

Ele alınan 9 videodaki iddiaları ve bu iddialara muhatapların verdiği cevaplar gelecek sayıda değerlendirilecektir.

Kadife Darbe Stratejisinin Dayandığı Analiz

Sedat Peker’in başlattığı süreç yıpratmak, tasfiye etmek için hedef seçtiği kişiler ve kazanmak istediği hedef kitle çok ciddi bir toplumsal analize dayanmaktadır. Bu durum, kadife darbelerde yapılan analizlerle örtüşmektedir. Yaklaşık beş yıllık bir süreci içeren, seçim merkezli kadife darbe stratejisi, sürece etki edebilecek tüm parametreler göz önüne alınarak belirlenmektedir. O nedenle kadife darbelerdeki iç ve dış dinamiklere ilişkin analizlerin temel başlıklarını burada vermek istiyoruz:[2]

İç Dinamikler

Kadife darbe sürecine etki eden, onu kolaylaştıran veya zorlaştıran iç parametreleri, aşağıdaki başlıklar altında toplayabiliriz:

1. Toplumsal Yapı:

– Demografik parçalanmışlık: etnik unsurlar arasında ve farklı inançlar arasında kin ve nefretin yayılma derecesi,

– Değerlerin yozlaşması, toplumsal bağların çözülmesi,

– Öğrencilerin ve gençlerin biriken öfkesi,

– Yabancı istihbarat mensuplarının öğrencilerin arasına sızarak iyi bir konum elde etmiş olmaları,

– Şiddetin yaygınlaşması, suç oranlarında artış,

– Güvensizlik dalgasının yaygınlaşması,

– Bizzat dışarıdan finanse edilen iş birlikçi sivil toplum örgütlerinin var olması,

– Yönetime ve sisteme karşı güvensizlik, biriken öfke, gittikçe artan küskünler kitlesi,

– Cemaatler, hareketler, STK’ların durumu, tepkileri, dayanma güçleri, halkla bağları, olaylara tepkileri, kimin yanında yer alacağı.

2. İktidarın Durumu:

• İktidardakilerin Bütünlük Düzeyi,

– Liderle iktidar arasındaki uyum,

– Liderle halk arasında ilişki; parti ile halk arasındaki ilişki,

– Liderin kadrosunun birikimi, bütünlüğü ve lidere bağlılık düzeyleri,

– İktidarın iktidar olma kararlılığı,

– Muhtemel gelişmeler karşısında halkın tepkisi, gençliğin tepkisi

• Yönetimdeki Zaaflar:

– Yöneticilerin lükse, israfa kaymaları, yolsuzluklarının olup olmaması

– Halka karşı duyarsızlaşmaları,

– Eş, dost, akraba ve yandaşlık ilişkisi,

– Aile saltanatı.

– Yönetimden dışlanmış olanların, kitleler üzerindeki etkileri.

3. Muhalefetin Durumu:

· Muhalefetin parçalı veya bütünleşmiş olması,

· Muhalefetin halk ile ilişkisi, gücü, sürükleyiciliği,

· Muhalefet liderlerinin popülaritesi, güvenirliliği, sempatikliği,

· Daha önce yönetimde bulunup da dışlanan yöneticilerin muhalefet lideri olabilme kapasiteleri,

· Dış güçlerle iş birliğine girme düzeyi,

· İktidarı destekleyecek muhalefet partilerini, tarafsızlaştırma veya cepheye dâhil etme imkânları.

4. Kitle İletişim Araçlarının Durumu:

· Kimin kontrolünde olduğu,

· Ülke içinde ve dışında güvenirliliği,

· Dünya ve bölge kamuoyunu etkileme gücü,

· Eğlence kültürünü yayma gücü,

· İş birliğine uygunluğu,

· Sosyal medya faktörü.

5. Yargı ve Güvenlik Güçlerinin Tutumu:

· İktidara karşı mı?

· Tarafsız mı?

· Muhalif mi?

· Destekliyor mu?

· Muhtemel hareket tarzı ne olabilir?

6. Ekonomik Yapı:

· Güçlü mü?

· Zayıf ve kırılgan noktaları var mı; varsa nelerdir?

· İş birliği yapılmasına uygun sermaye güçleri ve zararlarının karşılanması,

· Üretim, borsa, turizm, hizmet sektörünün durumu,

· Çıkarılacak krizin ekonomik boyutunun ülkeye, bölgeye ve dünyaya etkileri,

· Halkın ekonomik kriz karşısında muhtemel tepkisi, dayanma gücü.

Dış Dinamikler

Ülkenin Jeostratejik, Jeopolitik, Jeoekonomik ve Jeokültürel Durumu

– Bölgesel ve küresel güçler için ne anlam ifade ettiği,

– Büyük Ortadoğu’yu etkileyecek jeostratejik konumları,

– Enerji kaynakları ve ulaşım yolları,

– Diğer kıymetli yer altı kaynakları,

– Bölgesel ve küresel güçlerin ülke ile irtibat düzeyleri.

Dış Güçlerin (Bölgesel ve Küresel Güçlerin) Tutumu

– Devletlerin, uluslararası kuruluşların (BM, NATO, IMF, Dünya Bankası) olaya bakışı, tavrı ve müdahale etme kararlılığı,

– ABD ve AB yönetimlerinin ya doğrudan ya da elçilikleri aracılığıyla müdahale etme imkânları.

– Dışlanmış yöneticilerle iş birliğinin sağlanması,

– Eksen çatışmasının süreci etkileme düzeyi,

– Bölgesel güçlerin süreci etkileme düzeyi.

Ekonomik Manipülasyon:

– Mevcut yönetimi sıkıntıya düşürebilmek ve halkın şikâyetlerinin artması için Ekonomi ile oynamak. Böylece işsizlikle beraber memnuniyetsizlik ve güvensizliği artırmak.

Seçim Gözleyicilerinin Davranışları:

Seçim sonuçlarını tanımama ve onları uluslararası kamuoyuna yanlış bir şekilde aktarma durumları.

Kitle iletişim Araçlarının Tutumu:

• Dış destek sağlama imkânları

• Gerçeği çarpıtarak yansıtma kapasiteleri

• Sosyal medya faktörü

Yabancı Vakıfların Hedef Ülke İçerisinde Yıpratma Faaliyeti Yürütme İmkânları:

• İçerdeki sivil toplum örgütlerine verdikleri parasal destek,

• Gençliğin kamuoyu oluşturma konusunda eğitilmesi,

• Gençlere burslar verilmesi ile sempati oluşturulması,

• Örgütlemeye fiilen iştirak edilmesi.

Kadife darbeler, buna benzer yapılan bir analize dayanmaktadır. Ülkeden ülkeye analizler farklılık gösterse bile analizin ana iskeleti bu şekildedir. Harekete geçme anı, gerekli hazırlıkların yapılıp tamamlandığı, stratejinin uygulamaya sokulduğu andır. Süreç, stratejinin adım adım uygulanması ile değişik aşamalar ve evreler, ihtiva etmektedir. Kadife darbelerde dolaylı harp stratejisi uygulanmaktadır. Yönetimlerin dikkatini bir yere yöneltip onların oradan saldırı beklemesini sağladıktan sonra tam ters yönden saldırı yaparak yönetimlerin karar mekanizmalarını dumura uğratmak esastır.

Uygulama aşamasında ne zaman ne yapılacağının hedef yönetim tarafından öngörülüp tedbir alınmasına mâni olmak esastır. Kadife darbe savunucuları, olayları, masum, rastgele olmuş, o anki olaylar şeklinde sunarak karşı cephe oluşmasını ve uygulanan stratejinin farkına varılmasını engellemeye çalışırlar. Bu nokta dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan biridir.

Kadife darbeler, sosyolojik bir savaşın kısa vadeli uygulaması olup amaç, kısa vadede, ülkedeki siyasi iktidarı devirmek, uzun vadede de, toplumsal yapının içinde fay hatları inşa edip çatıştırmak için uygun bir alt yapı hazırlamak ve ülkenin bölünmesini sağlayacak kin ve nefrete dayalı bir “federatif yapıya” dönüştürmektir. O nedenle ilk hamlelerin savuşturulması, sürecin bittiği anlamına gelmemelidir.

Taraflardan biri tasfiye oluncaya ya da taraflar arasında uzlaşma sağlanıncaya kadar mücadelenin şiddeti artarak devam etmektedir.

Boğaziçi Kadife Darbe Sürecinin Dördüncü Aşaması: Sedat Peker Aşaması

Bu aşamada Sedat Peker’in ne olduğu, kim olduğundan ziyade neyi, niçin ve nasıl yapmak istediği üzerinde durulacaktır. Sosyal medya üzerinden yayınladığı 9 ana video, aşağıdaki kapsamda ele alınıp değerlendirilecektir:

· Videoları yapma gerekçesi,

· Videoların genel yapısı,

· Her bir videoda ele alınan konular, stratejik hedefler ve kadife darbe stratejisi,

· Videolarda yıpratılmak istenen, tasfiye veya yok edilmek istenen insan unsurları,

· İttifak kurulmak istenen insan unsurları, gayrimemnunlar ittifakı,

· Kazanılmak, yönlendirilmek istenen hedef kitle,

· İddialarla ilgili ileri sürülen ortaya konan, belgeler,

· Çatışan güçler.

Videoların Genel Yapı

Peker’in videolarındaki genel yapı şu şekilde özetlenebilir: 1. Bir oda da özel olarak donatılmış bir masa ve arka bir fon var. 2. Videonun ismi, 3. Videonun tarihi, 4. Masa üzerinde bir kitap, 5. Tespih, rozet, kolye, 6. Videonun ana konusu, ele alınan konular, 7. Hedefe konan, tasfiye edilmek ya da yıpratılmak istenenler, ismi geçenler, 8. İttifak edilmek istenen insan unsurları, 9. Kazanılmak istenen kitleler, 10. Mesaj verilen özel kesimler, gizli güçler, yapılar, organizasyonlar.

Bu videolar incelendiğinde Sedat Peker ile başlayan süreç, kadife darbelerin dayandığı iç ve dış dinamiklerle ilgili analizin kapsam alanı ile çok ciddi bir şekilde örtüştüğü görülmektedir. Boğaziçi kadife darbe sürecinde gelinen aşamaya Sedat Peker aşaması deyişimizin daha iyi anlaşılabilmesi için bu durumun, değişik boyutları ile bir seri halinde ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir.

Videoları Yapma Gerekçesi

Sedat Peker, sosyal medya üzerinden siyasi iktidarın belli kesimlerine karşı bir mücadeleye girme gerekçelerine, yayınladığı videolarda yeri geldikçe ana hatları ile değinmektedir.

Sedat Peker, 1. Videoda videoları doldurma gerekçelerini, bazı “devlet büyüklerinin” kendisine “verdikleri bir söz üzerine yurt dışına gittiğini”, bu yılın (2021) Nisan ayında ise “işler düzeleceği” için ülkeye çağrılacağını; ancak böyle bir çağrının yapılmayıp yurt dışında kalmasının istendiğini ifade etmektedir:[3] “Kıymetli dostlarım, bildiğiniz üzere takriben bir senedir içinde bulunduğum şartlarla ilgili bir paylaşım yapmadım. Bunun sebebi devlet büyüklerimizin içinde bulunduğumuz Nisan ayında ülkede birçok şeyin değişeceğini, bana yapılan haksızlıkların ise telafi edilerek Türkiye’ye davet edileceğimi söylemeleriydi. Kamuoyunda derin devlet başı olarak simgelenen Mehmet Ağar ve Pelikancılar olarak bilinen grup, bazı güç odakları için şahsıma yapılan kanunsuzlukların taşeronluğunu yaptılar. Üç ay içinde 12 tane video çekerek yaşanılanları sizlerle paylaşacağım. Geçmişte yaşanan ve gelecekte yaşanacak olan olayların sizin hakemliğinizde gelişmesinin en adil davranış olacağına inanıyorum.” (1. Video)

Peker, yaklaşık bir yıldır yurt dışında olma gerekçesini izah ederken, Türkiye’de çatışan iki güç merkezinin varlığından söz etmektedir:

1. Kendisini korumak amacıyla yurt dışına gönderen “devlet büyükleri”,

2. “Mehmet Ağar ve Pelikancıların” “taşeronluğunu yaptıkları bazı güç odakları”.

Peker’in bu ifadelerine göre Türkiye’nin arka planında, karanlık dehlizlerinde çatışan iki iç güç merkezi vardır. Bu iki güç merkezinin çatışmasından dolayı Türkiye’ye dönemediği için “Geçmişte yaşanan ve gelecekte yaşanacak olan olayları” kamuoyu ile paylaşarak “kamuoyunun hakemliğine” başvurmayı düşünmüş ve bunun için videoları doldurmuştur.

3 ay içerisinde 12 video hazırlayıp yayınlayacağını ifade etmiş olması, kendisine belli bir yol haritası ve strateji çizdiği veya çizildiği anlamına gelmektedir. Böyle bir yol haritasında gerekli malzeme, kullanılmak üzere ya kendisi tarafından ya da kendisine destek veren bir güç merkezi tarafından hazırlanmıştır. Ya da yol boyu kendisine sürekli malzeme verileceği, ortak hareket edileceği güvencesi verilmiştir.

1. Videoda masanın üzerinde koyduğu Mario Puzo’nun Mafyanın “Sessizlik Yasası” (Omerta) kitabı ile devlete ya da devlet içindeki bir mekanizmaya, beni ülkeye alın, beni yabancı istihbaratçıların eline düşürmeyin, bana güvence verin ve susayım. Eğer bu güvenceyi vermezseniz konuşurum, mesajını vermek istemiştir. Anlaşılan o ki bu mesaj ya alınamadı ya da alınmak istenmedi veya içerde bir mutabakat sağlanamadı. Bunu üzerine Peker, 2. Videosunda masanın üzerine Isaac Deutscher’ın Kovulan Sosyalist Troçki kitabını koyarak yeni bir mesaj daha verdi: Beni Troçki gibi sürgüne gönderiyorsunuz ve öldürmek istiyorsunuz. Ölmeden önce bildiğim her şeyi anlatacağım ya da “Gerekeni yapın Omerta Kanununa uyayım!”

3. Videosunda masadaki kitap, Mark Winegardner’in Baba’nın Dönüşü ile soğuk bir savaşa başladığını ve bir gün geri döneceği mesajını vermiştir. Bu mesaj da alınmamıştır ya da alınmak istenmemiştir.

Sedat Peker’in video yayınlama gerekçesi, sadece Nisan ayında Türkiye’ye dönememesi değil, “evine ve adamlarına yönelik” bir operasyonun düzenlenmiş olmasıdır. Özellikle evine yapılan baskında, kendi ifadesi ile ilk başta “kadın polisin bulunmaması” (!), “çocuklarının odasına silahla girilmiş olması” ve (Peker: “Sayın Cumhurbaşkanı açıklamıştı.) Sabahın 05.00’inde insanların evine gidilip böyle şeyler yapılmayacak!” demiş olmasına rağmen bunlara uygun olmayan bir operasyonun evine yapılmış olmasıdır. Peker’in ifadesine göre evine yapılan bu baskın kendisini zıvanadan çıkarmıştır: “Ben kızımın bir damla gözyaşına dünyayı yakarım. Bu dünyayı vallahi yakacağım, billahi yakacağım.” Nitekim ikinci videosunda da aynı konunun üzerinde durmakta kendisine özel bir operasyonun çekildiğini ifade etmektedir:[4] “Bu operasyonun şifreleri var. Özellikle bayan polis getirmediler, beni küçültmek istediler. Beni tanıyamamış olmanız benim değil, bu organizasyonu yönlendiren Mehmet Ağar ve Pelikancıların ayıbıdır… Her şeyi anlatacağım, madem öyle hepimiz bilelim. Her şeyi anlatacağım, içime dert oldu” (2. Video) “…Siz ne yaptınız? Siz ne yaptınız? Benim karımın iç çamaşırını erkek polise aratmaya kalktınız? Pezevenklerin evine giderken kadın polis getirdiniz, benim evime getirmediniz.” (3. Video). “…Evime arama yapmaya geldiklerinde kadın polis yoktu, diğer polis memurları görevini yaptı; onlardan Allah razı olsun dedim. Ben o iki bayan polis kardeşimize teşekkür etmedim mi? Eve bayan polis sonradan geldi demedim mi” (7. Video) Peker’in bu iddiaları, Bakanlık / Emniyet Birimleri tarafından yalanlanmıştır.[5]

Evine yapılan bu baskınla kendisinin aşırı tahrik edilerek sahaya çekildiğini belirtmesi konumuz açısından önemlidir[6]: “Bana diyorlar ki neden yapıyorsun? Vallahi ilk sinirle yaptım, özür bekledim. Haklıyım ya. Ben de dedim tiki tikine gideyim. Tek bir şey umurumda olur, devletin zarar görmesi. Devlete zarar vermek istesem iki kelimeyle kilitlerim, kimse de aksini ispatlayamaz…” (8. Video)

Peker, İçişleri Bakanının ve ilk videodan 24 gün sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaptığı açıklamalar ile “ajan konumuna” sokulmuş ve bundan sonra tüm köprüler atılmıştır.

İç ve Dış Dinamiklerde 3 Güç Merkezi

9. Video incelendiğinde Sedat Peker’in ifadelerinden kendisi ile ilgilenen üç güç merkezinin var olduğunu söyleyebiliriz:

1. Kendisini Koruyan ya da Destek Veren İç Güç Merkezi

2. Kendisini Dışlayan ve Yok etmek İsteyen İç Güç Merkezi

3. Kendisi ile İrtibat Kurmak İsteyen Dış Güç CIA ve ABD Başkanı Biden

1. Kendisini Koruyan ya da Destek Veren İç Güç Merkezi

Peker’e göre kendisini korumak amaçlı yurt dışına gönderen güçle kendisini tasfiye etmek isteyen güçler farklıdır. Kendisini tasfiye etmek isteyen güç, ‘Derin Devletin başı’ olarak nitelediği Mehmet Ağar ve Pelikancılardır[7]: “Bana yapılan operasyon, derin devletimizin başı olarak bilinen Mehmet Ağar ve Pelikancılar olarak adlandırılan, şu an hiçbir aktiviteleri olmadığı söylenen grup tarafından koordine edilmiştir.” ”Yazı işleri müdürlerini kardeşim gibi, onların da beni ağabey gibi sevdiği basın organlarında bile suç örgütü diye yazdırabilecek güç ancak, basındaki Pelikancıların oluşturmuş olduğu gruba ait.”

Peker’in ‘iz bırakmadan iş yapan’ Mehmet Ağar’ın kendisine çekilen operasyonda “çok fazla iz bırakmış olmasının” nedenini anlayamadığı şeklinde yaptığı açıklama, oldukça ilginç ve dikkat çekicidir[8]: “Benim kafama takılan sorulardan en önemlisi şu; Mehmet Ağar, yılların kurdu. Hiçbir işinde iz bırakmaz, bu kadar iz... Onun yönettiği, onun yönlendirdiği her şeyiyle o kadar açık ki! Bunu neden yaptı, bunu neden bu kadar açık etti? Bunun da illaki vardır bir sebebi”…”Taşeronluğunu yapmış olduğu bu organizasyonla, ona bu taşeronluğu verenleri belki mutlu etmiştir.”

Peker’in dikkat çektiği önemli diğer bir nokta da “Mehmet Ağar’ın taşeronluğunu yaptığı” yapının “gizli toplantılarında” “Sedat Peker’i yok etme emrini verdiği” bunun da “bir güç zehirlenmesi olduğu” şeklinde yaptığı değerlendirmedir.

Peker 3. Videosunda, bu videoya verdiği isimle bu güç merkezine meydan okumaktadır: “Derin Devletçiler, Pelikancılar; bir tripoda, bir kameraya yenileceksiniz!” Masanın üzerine koyduğu Mark Winegardner’in Baba’nın Dönüşü adlı kitap ve taktığı ‘Zülfikâr kılıcı’ taşıyan bir kolye ile “bugünlerin geçeceği ve bir gün Türkiye’ye geri döneceği” mesajını vermektedir. Kendinden emin bir şekilde Mehmet Ağar ve Pelikancılara daha fazla yüklenmektedir. İlk videosundan itibaren Mehmet Ağar ve Pelikancı Grubu asıl düşman olarak ilan edip hedefe koyan Peker, 3. Videosunda Pelikancılar grubuna ilişkin daha fazla ayrıntı vermekte ve onları suçlamaktadır.

Peker’e göre Ağarcılar, Pelikancılar, Cumhurbaşkanını tecrit ettiler, çevresini kuşattılar ve devlete yerleştiler:[9] “Siz Türk-İslâm davasına inanan gençlerin abisini çaldınız. Tayyip Erdoğan’la herkesin arasına mesafe koydunuz. Ona ayrı bir Türkiye anlattınız. Oysa gerçek Türkiye bu değil. Atadığınız kadrolar, bence en tehlikeli olanlar onlar. İnsanların içini kan doldurdunuz. Sayın Cumhurbaşkanına olan sevgilerinden susuyorlar ve susacaklar. Ben cezaevinde yatarken, Sayın Cumhurbaşkanımız başbakan olduğu dönemde ben ona ‘Bir gün Türk-İslâm birliği kurulacak’ diye dua ediyordum. Biz bu itikat üzereyiz. Siz, ‘kral dairelerinde alemlere… ‘Siz Pelikancılar, derin devletimizin başıyla iş tuttuğunuz için yenileceksiniz.” “…Peker: Pelikancısı, Ağarcısı, Süleymancısı, nedir ulan. Sarmışsınız Tayyip Abi’nin çevresini, dünyayla temasını kesmişsiniz, Atatürk’ün Dolmabahçe Sarayı’ndaki hâlleri gibi. Ayrı bir ülke anlatıyorsunuz, ‘Ülke böyle büyüyor, ülke şöyle büyüyor.’ İnsanlar intihar ediyor. Bakan değil misin, intihar edenlerle ilgilensene. Sizin televizyon kanallarının anlattığı gibi siz onu seyredip onu görüyorsunuz, ülke öyle değil kardeşim. Pide alamadığı için insanlar intihar ediyor. Senin görevin değil mi bunları engellemek?”

2. İç Güç Merkezi Çatışması: “Hakan Fidan-Mehmet Ağar Ekibi”; “Soylu-İbrahim Kalın”

Sedat Peker yayınladığı 3. Videosunda, Mehmet Ağar’ın başını çektiği derin devletle MİT Başkanı Hakan Fidan arasında ciddi bir ihtilafın, güç çatışmasının var olduğu imasında bulunmaktadır:[10] “Pelikancı olarak bilinen arkadaşların başı olarak geçen Süheyb diye bir arkadaş var. Kendisini tanımıyorum. Benim yanıma bir gazeteci kardeşimi yolladı. ... O kardeşimizle konuşurken bana ‘Abi ben aracıyım. ‘Tolga Ağar’a laf dersen Hükûmet’e laf demiş gibi olursun.’ dedi. Hakan Fidan’la Mehmet Ağar’ın arası açıkmış, Hakan Fidan’la beraber böyle bir organizasyon yapıp Hükûmet’e... Ya siz deli misiniz kardeşim? Benim böyle bir hayalim yok. ‘Ben Sayın Hakan Fidan’ı tanımıyorum, hayatımda hiç görüşmedim tanışmadım.”(3. Video)

Yukarıdaki ifadelerde dolaylı bir şekilde Hakan Fidan – Mehmet Ağar, Hakan Fidan-Hükûmet ihtilafının ve arada bir çatışmanın var olduğu, kendisinin de Hakan Fidan’la hükûmete karşı operasyon yaptığı ifadeleri yer almaktadır. Peker böyle bir iddiada bulunmuyor; iddianın Pelikancılara ait olduğunu söylüyor. Peker’e göre İçişleri Bakanı Soylu, İbrahim Kalın’ı takip ettiriyor:[11] “İbrahim Kalın tweet paylaşıyor, sana destek oluyor. Devletin namusu var diyor. Devlet adamı dedim ya ben ona kötü laf demem. Onun gibi hiç kimseye demem… … bu İbrahim Kalın’ı takip ettiriyor, biliyor musunuz? … Özel kalem müdürü Hasan Beyi de takip ettiriyor…”(6. Video)

Bu iddiaların doğru olup olmadığı özel olarak araştırılmalıdır. İddialar doğru değilse, Peker’in kadife darbenin stratejisine uygun olarak “Yönetimi birbirine düşürme düşman etme ve yıpratma” amaçlı bir çalışma ortaya koymakta olduğu söylenebilir. Peker’in açıklamalarına göre Türkiye’nin içinde geçmiş dönemlerde olduğu gibi hâlâ daha çatışan iki ana güç merkezi vardır. Peker’in 4. Videosunda kendisi hakkında soruşturma başlatıldığını kendisine ileten bir kanat, yurt dışına çıkmasını istemiştir. Nisan ayında Türkiye içerisindeki sorunlar çözüldüğünde kendisi geri getirilecektir. Fakat istenen olmamış, kendisine savaş açılmıştır.

Bu açıklamalara göre Türkiye’de devlet içerisinde kendisini koruyan güçle, kendisini tasfiye etmek isteyen iki ayrı mekanizma mevcuttur. Bu parçalanmışlığı ortaya koyma bağlamında üstü kapalı birkaç anlama gelebilecek şifreli “Sayenizde devletten devlete kaçmayı öğrendim.” ifadesini kullanmıştır[12]: “... Süleyman sen bir efsanesin. Alacaksın, bekliyorum. Gel al. Devletin gücü elinde alırsın, hiçbir sıkıntı yok. ‘Kırmızı bülten de çıkardık’ diyorsun, devlet yalan söylemez, çıkarmıştır. Ama ben de devletten devlete kaçmayı sizin sayenizde öğrendim. Bakalım buradaki macera nasıl olacak? Ya bana neler yaptılar, ‘Biz seni seviyoruz’ derken bana her ülkede tuzak kurdular.” (4. Video)

Peker, ihtilaflar meydana getirme ve imaj oluşturma, Devlet katmanlarında güven bunalımı meydana getirebilme bağlamında çok başarılı bir psikolojik savaş yürütmektedir. Kadife darbeci ekip bu fırsatı iyi değerlendirmektedir. Peker ve Peker’e karşı olanlar da bilerek ya da bilmeyerek sürece katkıda bulunmaktadırlar. Ülkeyi yönetenler, bu gerçeği bir an önce görmek zorundadırlar.

3. Kadife Darbelerde Dış Güçler.

“Peker’le İrtibat Kurmak İsteyen Dış Güç”, “ABD Başkanı Biden” mı?

Kadife darbeler öz, yapı olarak Soros ekibi tarafından inşa edilen, yumuşak güç kullanan seçim endeksli bir darbe türüdür. O nedenle kadife darbelerde etkin unsurlardan biri, dış gücün yardımı ve desteğidir. Şiddete dayanmayan mücadele anlayışına göre dış destek önemlidir.[13] O nedenle kadife darbeciler, hedef ülkelerde etkili olabilecek şahıs, örgüt ve yapılarla temas kurmak, onları kazanıp sürece dâhil etmek isterler.

Amerikalı neocon yazar Michael Rubin, American Enterprise Institute (Amerikan Girişimcilik Enstitüsü)’nün web sayfası - aei.org köşesinde yayımlanan 12 Ekim 2016 tarihli yazısında “üçüncü bir darbenin” yaklaşmakta olduğu iddiasında bulunmuştur. Bu makalesinde adı Erdoğan’dan sonra en çok geçen iki isim Sedat Peker ve Mehmet Ağar’dır:[14] “Derin devletin doğası politik ve etnik gruplaşmalara kadar uzanır, 1996 Susurluk skandalı bize bunu göstermişti. Eğer Erdoğan suikasta uğramış olsa -ve orada buna kalkışacak birileri var- Türk derin devleti, vakumu doldurmak konusunda geride kalan en büyük muhtemel güç olacaktır. Peker hakkında genel olarak konuşulan konu, kendisinin hırslarını ve ideolojisini bir kenara bırakmaya uygun birisi olmadığı yönünde. Peker geçmişte devletin dizginlerini eline almak istememiş olsa da, kendisini başkanlık sarayına bir kukla olarak oturtmak isteyebilecek çok sayıda kıdemli Türk politikacı ile yeterli bağlantılara sahip…”

“Eski Çankırı milletvekillerinden Mete Bey ABD Büyükelçisi ile bir toplantıda Peker hakkında çok uzun bir sohbet yaptıklarını” Peker’e aktardığında, Peker, Mete Bey’e kendisi ile ilgili sohbeti kimin açtığını sormuştur:[15] “…Amerika büyükelçisi tarafından konunun açıldığını, kendisinin şahsımla ilgili çok değişik şeyler duyduğunu, ancak bunların hangisinin doğru olduğunu bilemediğinden kendisine beni sorma ihtiyacı duyduğunu dile getirdi. Mete Bey de dostluk adına kendince bende gördüğü özellikleri uzun uzun anlatmış ve sohbetin başından sonuna kadar büyükelçi devamlı yazılı notlar almış.” “…Sen bana iyilik olsun diye, bütün iyi niyetinle bunları elçi beye anlatmışsın, ancak Mete Abi sen farkında olmadan benim ipimi çekmişsin dedim. Sen de göreceksin ki çok uzun bir zaman geçmeden başıma büyük bir felaket gelecektir, dedim. … Sohbetimizde Mete Bey’e, bundan önceki büyükelçi döneminde, onların resmî talebiyle, 2000’li yılların başında, Swiss Otel’in kral dairesinde Amerika elçilik görevlileri, CIA ve DEA ajanları ile resmî bir görüşme yaptığımı, orada söylediklerimden sonra senin bu anlattıklarını da üzerine koyarsak sıkıntı yaşayacağım kaçınılmazdır demiştim. (Aradan geçen kısa bir zaman dilimi beni haklı çıkarmaya yetti de arttı.)”

2016 yılındaki yazısında Michael Rubin, Pekeri “Mafya Babası” olarak niteleyince Peker, kendisine aşağıdaki cevabı vermiştir:[16] “Michael Rubin’e beni aşırı milliyetçiliğe sahip, ancak aynı zamanda da bu bölgenin en büyük mafyası olduğumu belirten bu yazısına karşılık şunu sormak isterim: Sizin büyükelçilik yetkilileriniz ayrıca CIA, DEA ajanlarınız iki yeminli tercüman ile beraber dünyanın her yerindeki mafya babalarıyla görüşme mi yapıyor? O zaman Sayın Rubin sizin kendi devlet yetkililerinize böyle bir görüşmeyi nasıl yaparsınız? diye sormanız gerekmez mi? (Bu görüşmedeki konuların ne olduğuna, görüşmeye katılan Amerikalı yetkililerden hatta yazılı raporlardan da ulaşabilirsiniz.) Kıymetli Dostlarım, önümüzdeki günlerde Michael Rubin’in merakını gidermek için Swiss Otel’de yapılan ve Amerika Devleti’nin resmî talebiyle gerçekleşen görüşmenin detaylarını sizlerle paylaşacağım. Kendisinin bu bölgenin en büyük mafyası dediği şahsıma Amerika devlet görevlilerinin hangi güzellemeleri yaptıklarını da mutlaka anlatacağım.”

Peker’in, söz konusu görüşmenin içeriğini açıklaması hem kendisi hem de ülke için son derece yararlı olacaktır ya da Türkiye’nin bu görüşmenin notlarını resmi bir yazıyla istemesinde ve kamuoyuna açıklamasında fayda vardır.

Tam bu noktada dikkat çekilmesi gereken en önemli olgulardan biri, ABD Büyükelçilerinin ilgisini çekmiş, CIA ile görüşmüş, bir Sedat Peker’i Türkiye nasıl yurt dışına gönderir, gitmesine müsaade eder? Ne yazık ki anlaşılması çok zor olan bu tavır, tutum Abdullah Öcalan, Rıza Zarrap, Fethullah Gülen’de de aynı şekilde ortaya konmuştur. Bu noktada Türkiye, kendi öz eleştirisini yapmak zorundadır.

Sedat Peker, bir taraftan CIA ile görüştüğünü ifade ederken; diğer taraftan Biden’in kendisi ile görüşmek istediği imasında bulunmaktan çekinmemektedir. Bu konuyu ele almadan önce bugünkü ABD Başkanı Biden’in daha Başkan adayı değilken senatör olarak, 16 Aralık 2019’da Amerikan televizyon kanalı FX’te yayınlanan The Weekly Programında Türkiye ile ilgili dikkat çekici, çok önemli bir açıklamasına yer vermekte fayda vardır[17]: “Bence ona (Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamento’ya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için... Bu iş bir süre iyi gidiyordu.

Bir yol haritamızın olduğunu açıkça göstermemiz lazım. Düşündüğümüz şeyle ilgili sesimizi yükseltmemiz lazım, bedel ödemeli. Nasıl çalışacaklarını anlamak için çevresinde F-15 savaş uçağı uçurdukları hava savunma sistemi olduğuna göre, ona belli silahları satmaya devam edip etmeyeceğimiz konusunda bedel ödemeli.

Yani çok endişeliyim. Ama benim yaptığım gibi onlarla doğrudan temasa geçip Erdoğan’ı yenecek duruma gelmeleri için hâlâ var olan Türk liderliği unsurlarından daha fazla verim almalı ve onları güçlendirmeliyiz. Darbe ile değil, seçim süreci ile... Partisi, İstanbul’dan dışarı atıldı. Peki, biz ne yapıyoruz? Burada oturup boyun eğiyoruz.

Yapacağım en son şey, ona Kürtler konusunda boyun eğmek olurdu. Kesinlikle en son şey. Ve onlara Kürtlerle ilgili olarak birkaç görüşmem oldu. O dönem henüz üzerlerine gitmiyorlardı.

Yani şunu göstermemiz lazım. Türkiye, Rusya’ya bağımlı olmayı istemek zorunda değil. Uzun bir zaman önce o elmadan bir ısırık aldılar. Ama şu ana kadar onlara davrandığımız şekilde davranmaya devam etmeyeceğimizi anlamak zorundalar. Yani çok endişeliyim. Hava üslerimiz ve onlara erişimimize dair de çok endişeliyim. Bence bölgedeki müttefiklerimizle bir araya gelerek, onun bölgedeki faaliyetlerini nasıl izole edeceğimizle ilgilenmek bizim için son derece fazla iş olacak.

Özellikle Doğu Akdeniz’de petrolle ilgili faaliyetleri ve görüşülmesi uzun sürecek olan çok sayıda başka şey... Ama cevabım ‘evet, endişeliyim.”

Biden’ın, yukarıdaki konuşmasında dikkat çeken noktalar şunlardır:

· Türkiye’de mevcut siyasi iktidarı düşürebilmek için bir yol haritası ortaya konmalıdır.

· Erdoğan’a çok farklı yaklaşmalıyız.

· Mevcut siyasi iktidar askerî darbe ile değil seçim ile düşürülmelidir.

· “Türk liderliği unsurları” ile “benim yaptığım gibi” doğrudan temasa geçilmeli ve onlara destek verilmelidir.

· Muhalefet açıkça desteklenmelidir.

· Sesimiz yükseltmeliyiz ve siyasi iktidar bedel ödemelidir.

· Kürtler konusunda boyun eğilmemelidir ve Kürt hareketi parlamentoda olmalıdır. Bu konuda endişeliyim.

· Türkiye’nin Ruslarla hareket etmesi engellenmelidir.

· Rusya’dan alınan hava savunma sisteminden dolayı üslerimizden ve üslere ulaşmaktan dolayı çok endişeliyim.

· Türkiye’ye silah satma konusunda bedel ödettirmeliyiz.

· Bölgedeki Müttefiklerle bir araya gelip Türkiye bölgede tecrit edilmelidir.

· Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki petrol arama faaliyetleri için endişeliyim.

Biden’ın konuşmasında konumuz açısından en önemli unsurlardan biri, “Türk liderliği unsurları” ile “doğrudan temasa geçilmeli ve onlara destek verilmelidir.” ifadesidir. Kim bunlar? Peker, video konuşmalarında ABD Başkanı Biden’ın kendisi ile ilgilendiği, şeklinde bir imada bulunmaktadır:[18] “Şimdi Metin Külünk’ten konuşacağız, Metin ağabeyden. Metin abi beni telefondan aradı, Biden beni Erdoğan’a karşı… Ya dedim abi ne diyorsun sen, Biden işi gücü bırakmış Sedat Peker’i mi bekliyor, hepten delirdik, vallahi delirdiler. Adamlar dünyayı yönetiyor, onun devlet başkanı Sedat Peker’i mi bilecek? Benim kendi meselem var… Almanya’daki o dernekler var ya, rica ederdi ‘para yollar mısın?’ diye, el altından onlara para verilirdi. Ama öyle her ay giden 10 bin yok, seçim zamanı geldiğinde arabasına para bırakırdım… Ama Biden miden, gel film yap, sonra beni karalama kampanyasına abilik yap. İstesem gömmek için evet verdim derdim ama 10 bin değil çok daha fazlasını verdim.” (9. Video)

Sedat Peker’e göre, kendisine gösterilen ilginin ve yapılan operasyonun ana nedeni, kendisinin kitleler üzerindeki büyük etkisidir. AK Partiye destek vermek amaçlı yaptığı mitinglerde (“Rize, Sakarya, Sivas, Maraş, Niğde, Kıbrıs, İzmir, Nevşehir, Ankara ve İstanbul”)[19] büyük ve coşkulu kalabalıklar toplamış olması, içerde birilerinin rahatını kaçırırken ülke dışında da birilerinin dikkatini, ilgisini çekmiştir. Peker’in kendi ifadesi ile bu durum, iki kırılmaya neden olmuştur:[20]

1. Kırılma ABD’li Michael Rubin’in 2016 yılında yazdığı yazıdaki iddiaları;

2. Kırılma Elazığ Mitinginin Peker’e rağmen iptal edilmiş olmasıdır.

Birinci Kırılma Noktası:

“Erdoğan Sonrası Düzenlemede Peker Olgusu”

“Peker: Fitilin ilk ateşlenmesi Michael Rubin adında Amerikalı bir yazarın, yazdığı yazıyla oldu. Rubin, ‘Sedat Peker etki alanını bu şekilde geliştirmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrasında, Tayyip Erdoğan’a ihanet etmez.’…’Pan-Türkizm görüşüne sahip bu kişi, bu şekilde güçlenmeye devam ederse, Tayyip Erdoğan sonrası oraya simge birinin seçilmesini sağlar. Arka perdeden de ülkeyi o yönetir.’ dedi.

…İşin kötü yanı bizim arkadaşlarımız da gururlandılar, ‘Artık seni dünyada insanlar daha iyi anlayacak, konumunu anlayacaklar.’ dediler. Dedim ki, bu tuzak, bize tuzak kurdular. Tayyip Erdoğan sonrasına kimin planları varsa bizi mahvedecekler, dedim. Bu yazıyı çeşitli yerlerde yayınladı, sonra birden yayınlanması kesildi, durduruldu. Herkesin okuması engellendi.” (6. Video)

9. Videoda Peker, Soylu’ya seslenerek, “Beni satmasaydın Cumhurbaşkanı olurdun” demesi,[21] Rubin’in yukarıdaki iddiasını doğrulamaktadır. Anlaşılan o ki kitleler üzerinde o yıllarda büyük etkiler bırakılmış ve kendisi ile ilgili bir şuuraltı oluşturmuştur.

İkinci Kırılma Noktası:

Peker’in Elazığ Mitinginin Ona Rağmen İptal Edilmesi

“Elazığ’da şehit aileleri beni davet etti, miting yapacağız. Kasımpaşa’da binlerce kişinin katıldığı iftardayız, Mehmet Ağar bey beni aradı, …Derin Memet, ‘Elazığ mitingini iptal eder misin?’ Dedim ki ben oraya şehit aileleri çağırdı, nasıl iptal edeyim?... Dedi ki aynı gün CHP’nin de mitingi var orda, devletten bilgi geldi, karışıklık çıkacak. Dedim ki şehit aileleri devlet başkanından bile önce gelir, gitmem lazım, seni sonra arayayım... Sonra bir daha aradı kendisi, ben oraya gitmezsem rezil olurum dedim. Orada en az 30 bin kişilik miting yaparım dedim. Ağar ama ‘provoke çıkacak, çatışma falan...’ Konu netleşmeden telefonu kapattık.

Sonra bir baktım Elazığ gazetelerinde, ‘Sedat Peker mitingi iptal etti.’ haberleri çıktı. Bunun üzerine, arkadaşlara hazırlanan, Elazığ’a mitinge gidiyoruz dedim. Sonra şu anda hükûmetin içinde bakanlık yapan bir beyefendi, o zaman özel kalem müdürü, kendisi benim bir yakınımla görüşüyor, ‘Oraya gitmesin, karışıklık çıkacak!’ dedi. Yine olmaz dedim. Sonra valilikten karar çıkardılar, ‘güvenlik’ gerekçesiyle miting iptal oldu. İkinci kırılma noktası bu oldu. Herhâlde boyun eğmediğim için bizi kullanışsız gördüler. Dedim Memet, yanlış varsa söyle.” (6. Video)

Anlaşılan Sedat Peker’in mitinglerde kalabalıkları toplaması, devlet içerisinde birilerini çok rahatsız etmiştir.

Kadife Darbelerin Hedefi, Diktatör İlan Edilen Yönetimi / Lideri Devirmek

Kadife darbeler, rastgele eylemler zinciri olmayıp “büyük strateji” diye adlandırılan uzun vadeli bir stratejinin ürünü olup “dolaylı harp stratejisini” esas almaktadır. Şiddet içermeyen mücadele yaklaşımının en dikkat çekici noktalarından biri, ülke içindeki yönetimi diktatör olarak takdim etmek, sunmak, diktatör imajını inşa edip halka kabul ettirebilmektir.[22]

Boğaziçi kadife darbe sürecinin Sedat Peker aşamasında, Peker’in Türkiye’de “Bir tane kral yok ki, 20 tane padişah geziyor ülkenin içinde” (8. Video) demiş olması bu açıdan değerlendirilmelidir:[23] “Bu kadar zulüm olmaz. Herkese zulüm. Onu korkut, onu korkut, bir dur arkadaş. Bir rahat yaşayalım. Bir tane kral yok ki, 20 tane padişah geziyor ülkenin içinde. Padişahım çok yaşa, tamam ama bizim atalarımız ne yapmış dünyayı yönetirken. Cuma hutbelerinde, böbürlenme padişahım senden büyük Allah var demişler. Siz her şeyi bilemezsiniz…”

Kadife Darbelerde Korku Duvarını Yıkmak ve Peker

İnsanlar, genel olarak diktatörlerden nefret ederler ve korkarlar. Kadife darbeci teoriye göre bu “korkuyu yıkmak” ve “halka güven vermek”[24] önemlidir: “İnsanlar genellikle diktatörlüğe karşı nefretlerini ve özgürlüğe olan açlıklarını aileleriyle ve arkadaşlarıyla bile paylaşmaktan korkar. Toplum, genellikle ciddi bir halk direnişini düşünmekten çok korkar. Geçmişte, bazı insanlar direniş girişiminde bulunmuş olabilir. Söz konusu geçmiş direniş hareketleri ne kadar soylu olursa olsun, yine de insanların korkularının ve itaat etme alışkanlıklarının üstesinden gelmeye yetmemiş, diktatörlüğü yıkmak için gerekli ön koşulu sağlayamamıştır.”

Şiddete dayanmayan mücadele anlayışına göre halk üzerindeki korkuyu giderebilmek ve kadife darbe girişimini başarılı kılabilmek için dış destek önemlidir. Dış desteğin istenen sonucu verebilmesi için diktatörün karşısına dikilebilecek bir iç kitleye, güce ve güçlü bir direnişe ihtiyaç vardır:[25] “Güçlü bir iç direniş hareketini desteklediklerinde ise uluslararası baskılar çok faydalı olabilir, Örneğin, o zaman, uluslararası ekonomik boykotlar, ambargolar, diplomatik ilişkilerin askıya alınması, uluslararası kuruluşlardan dışlanma, Birleşmiş Milletler organları tarafından kınama ve benzeri eylemler büyük ölçüde yardımcı olabilir. Ancak, güçlü bir iç direniş hareketinin yokluğunda, başkaları tarafından bu tür eylemlerin gerçekleştirilme ihtimali de zayıf.”

Peker göre, Türkiye’de bu korku duvarı yıkılmıştır. Bu yıkımın daha hızlı ve etkin olabilmesi için “gazetecilere” ve “muhalefet partilerindeki yürekli insanlara” coşku ve cesaret verilmesi gerekir. O zaman iktidar gidecektir (9. Video):[26] “… ‘Sedat Peker’in her dediği doğru çıkmaya başladı’ diyorlar. Bir tanesi yanlış çıksın, elimi keseceğim diyorum ya anlamıyor musunuz? Siz gazeteciler, korku iklimi var ya, kırıldı gerçi de. O korku iklimini aşmaları için gazetecilere cesaret vermeniz ama namuslu olanlara. Siz onlara cesaret verince muhalefet partilerinin içinde atarlı yürekli tipler var, onlara da coşkuyu verince, baskıyı kurunca, oy vermeyiz, bir gidecekler, iktidar. İktidar keşke açsaydı, bütün her şey ortaya çıkacak.”

Kadife Darbelerde Gayrimemnunlar İttifakı ve Peker: “Fakirler”, “Yoksullar”, “Halk”

Şiddet içermeyen mücadelenin dayanak kitlesi, mevcut siyasi iktidara karşı olan tüm gayrimemnunların koalisyonudur. Alınan dış desteğin istenen sonuç verebilmesi için diktatörün karşısına ülke içerisinde dikilebilecek farklı fikri görüşleri olan bir iç kitleye ve güçlü bir direnişe ihtiyaç vardır:[27]

“Totaliterler zorunlu, hatta kaçınılmaz olarak baskıya şiddete başvuruyorlar. Bu totaliter rejimlerin karşısına konabilecek bir seçenek var. Gerçeğin kimsenin tekelinde olmadığı bir seçenek. Farklı bireylerin değişik görüşleri taşıdığı, bu farklılıkların, bu çeşitliliğin barış içerisinde bir arada yaşamasını sağlayacak kurumların gerektiği bir seçenek…”

Kadife darbe teorisyeni Sharp’a göre diktatörlükler genellikle ilgili ülkenin iç güç dağılımından dolayı meydana gelmektedir:[28] “Bir tarafta azınlık olan zenginler, diğer tarafta çoğunluk olan fakirler vardır. Yönetime karşı olan tüm gayrimemnunları bir çatı altında toplamak esastır”. Peker’e göre Türkiye, bir azınlık tarafından soyulmakta, sömürülmekte, geniş kalabalıklar ise açlık içerisinde kıvranmaktadır:[29] “Niye 5-10 aile alıyor bu ülkedeki tüm parayı, niye halk fakir? Bu sorunun bir cevabı olması gerekmiyor mu? Ekonomimiz büyüyor, maşallah.” “Ben darağacına gideceğim bana şeref. Benim akrabam İbrahim Genan, Kâğıthane’de. Binlerce daire var üstlerinde. Belediyelerdeki imar müdürleri 100-200 dairesi olur, bir insanın içinde binlerce daire var, milletin köpek kulübesi yok. Ölüyorlar lan millet açlıktan. Araştırın o kadar tapu var mı, yok mu? İnsanlar delirmek üzere. Sizi galeyana getirip sokağa çıkın diyenler olacak yapmayın. …Ben size, sizin patron olduğunuzu öğreteceğim.” (8. Video)

Peker, konuşmalarında fakir halka seslenirken, ülkenin gerçek sahipleri olduğunu, asıl patronun onlar olduğunu, Erdoğan’ın da patronu olduklarına vurgu yaparak halkı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında konumlandırmaya çalışmaktadır (8. Video):[30] “Ben size sizin patron olduğunuzu öğreteceğim. Siz Tayyip Abi’nin de patronusunuz, onun maaşını siz veriyorsunuz. Siz hepsinin patronusunuz; ama bilmiyorsunuz. Ben anlatacağım.”

Kadife Darbelerde Gayrimemnunlar İttifakı ve Peker: “Aleviler”, “Kürtler”, “Namuslu Solcular”

Peker’e göre Alevi meselesi ve Kürt meselesi olmak üzere Türkiye’nin iki ciddi sorunu vardır:[31] “İki büyük sorun var, gelecekte bizi büyük felaket bekleyen; Kürt meselesi, Alevi meselesi. Yav çözümleri çok basit, hep çözülmemesi için çalışılmış. Gelecek sıkıntılı günler için birlik olmak lazım.” (7. Video)

Peker 3, 4, 5, 6, 7. Videolarında sahne düzenlemesinde Hz. Ali’nin kılıcını kolye olarak bulundurmaktadır. 6. Videoda ise Hz. Ali görseli vardır. Peker, Kürt meselesinde daha radikal bir tavır sergileyerek Abdullah Öcalan’ın yaptıklarına ve Diyarbakır cezaevlerinde yapılanlara özel bir vurgu yapmaktadır[32]: “…Öcalan gibi tipler var, acayip yaratık. İlk gücü ele geçirmeye başlayınca kendi köylülerinden, hemşehrilerinden, akrabalarından bir ekip kuruyor. Ne kadar zeki adam gelirse 10 kişiden 2 kişiyi polis ajanı diye öldürüyorlar. Hem diğerlerine korku veriyorlar sakın isyan etmeyin diye, diğer taraftan da zekileri öldürüyorlar. Ondan sonra yetenekli olan sivrilenleri çatışmalara yollatıyor. Sağ çıkma şansı olmadığı çatışmalara. Hep kendi öldürtüyor aslında.” “Bir de o cezaevlerinde insanlara bok yediren, kendini vatansever zanneden, ya birilerinin özellikle yaptırdığı, sadist. Bütün kadınları çırılçıplak, çocuğunun yanında arama var diye soyuyor, bunlar oldu. O çocuk onu gördükten sonra başka şansı yok. Bu adamlar bizi bırakmamış, biz niye düşman, düşman.” (8. Video)[33]

Peker, Suriye meselesinde Kürtlere zamanında Türk pasaportunun verilerek kazanılmaları gerektiğini ifade etmektedir:[34] “…Suriye konusunda şimdi bağırıp çağırıyoruz ya. Suriye olayı ilk olduğunda bütün Suriye’deki Kürtlere buradakiler akrabası, hepsine birer tane Türk pasaportu verseydin, dış politikada danışarak hareket edeceğiz deseydiniz kesin kabul ederlerdi. Bunun ne zararı olurdu, neden küçülmeyi düşünüyoruz?” (8. Video).

Alevilere ve Kürtlere dönük bu söylemin amacı, gayrimemnun bir kitle inşa etme ve yaygınlaştırma amaçlı olarak görülmektedir. Geçmişte bu konularda herhangi bir açıklama yapıp yapmadığını bilmiyoruz. Araştırılmaya değerdir.

Kadife Darbelerde Gayrimemnunlar İttifakı ve Peker: “40 Yaş Altı Nesil”

Peker konuşmalarında özenle 40 yaş altı nesle hitap etmekte ve her vesile ile bunu dile getirmekte, bu neslin önemine dikkat çekmekte, 40 yaş üstü nesille mukayese etmektedir. Türkiye’nin geleceğini tayın edecek neslin 40 yaş altı nesli olduğunu her fırsatta seslendirmektedir:[35] “Bana suç örgütü diyen herkes utanacak, o suç örgütünü de anlatacağım ama ben 40 yaşından küçüklere anlatacağım, büyükler gelirse onlar misafir…” (6. Video)

“…40 yaşından küçük olan kardeşlerim, bence sizin bir sorununuz var. Televizyonlarda gördüğünüze inanıyorsunuz, inanmayın dedim, şimdi ben anlatıyorum bana inanıyorsunuz. Ben, ‘Bana da inanmayın’ dedim. …Fakat ben sizinle akit yaptım. Allah’a yemin olsun sizinle olan akdimi bozmam. Söz namus, o yüzden dolayı yalan söylemeyeceğim. Ama benim söylediklerime lütfen inanmayın. …40 yaşına kadar olan kardeşlerim, sizi de beni dinlediğiniz için başkalarına karşı mahcup duruma düşürmeyeceğim. …40 yaşından küçük kardeşlerim bu konuyu siz zaten mutlaka çözersiniz. İki tane büyük sorun var Türkiye’de, belâ yaklaşıyor. Gelecekte çok daha yaklaşacak. Sülü, ‘Benim KİA’m var’ demişti ya. Süslü’ye bir sorar mısınız, gazeteciler sormuyor, siz sorun 40 yaşın altındaki arkadaşlar. …Özellikle çakma gazetecilere sakın inanmayın.” (8. Video)[36]

“Arkadaşlarımız bana hep, ‘Neden 40 yaş altındaki insanlara sesleniyorsun? Bizim işimiz bitmedi, biz de genciz, biz de bu ülke için iyi şeyler düşünüp yapmak istiyoruz.” diyor. Siz misafirsiniz, ben de misafirim. Ama vallahi tüm anlattıklarım 40 yaş altı için. …Kıymetli kardeşlerim, muhalefete siz beceriksizsiniz diye lütfen yüklenmeyin. (40 yaş altı kardeşlerim, kimseye gerek yok, biz bunları beraberce deli edeceğiz). Bizim ülkemiz çok büyük rezaletler gördü, ancak suç örgütü lideri dedikleri kişinin İçişleri Bakanlığının kamera kayıtlarını yayınlayın kafama sıkacağım demesine karşı çaresiz kalışını hiçbir zaman görmedi. Siz devletin namusunu kirlettiniz.” (9 Video)[37]

Peker, siyasi iktidara karşı verdiği bir mücadelede dayanak kitle olarak 40 yaş altı nesli seçmiştir. Bu neslin özelliği AK Parti kurulduğu zaman 15-20 yaş grubunda olanlar AK Parti dışında Türkiye’yi yönetmiş koalisyon partilerini bir şekilde görmüşlerdir. Bu neslin bir kısmı önceki yönetimleri, partileri değerlendirebilir. Bugünkü 30 yaş ve altı nesil ise sadece AK Parti iktidarını görmüştür. AK Parti iktidarını diğer partilerle, iktidar bağlamında karşılaştırma şansı yoktur.

Diğer taraftan bu nesil, dijital teknoloji çağında yaşamış teknolojiyi anne-babalarından daha iyi biliyor ve kullanıyor. İletişim çağının sağladığı bilgiye çabuk ulaşma konusunda eski nesilden çok daha avantajlılar. “Babam bilir” yerine “Ben bilirim” duygusu hâkimdir.

Yapılan araştırmalarda, bu neslin, öne çıkan 7 önemli özelliği vardır: 1. Adaleti savunmak. 2. Özgür olmak ve özgürlüğü savunmak, 3. Yolsuzluğa karşı çıkmak, 4. Yoksulluğa karşı çıkmak, kısa zamanda zengin olmak, 5. Baskı, şiddet, hakaretten hoşlanmamak, 6. Hoşlanmadığı durumlarda anında geri çekilmek ve susmak, ısrarcı ve iddiacı olmamak, 7. Akışkan kimliğe sahip olmak, her kimlikten olmak; bunda mahsur görmemek.

Anlaşılan o ki Peker ve ekibi bu analizi çok iyi yapmışlardır. Dikkat edilmesi gereken çok temel bir nokta da, Peker’in çok farklı kesimlerle çok geniş bir alanda birleşik cephe oluşturmak istediğidir.

Peker’den İlginç Bir Çağrı: “Sizi Sokağa Çağıran Olursa Sakın Sokağa Çıkmayın!”

Peker yayınladığı videolarında yol boyu mahiyetini açıklamadığı “yaklaşan bir tehlikeden” bahsetmektedir:[38] “…40 yaşından küçük kardeşlerim bu konuyu siz zaten mutlaka çözersiniz. İki tane büyük sorun var Türkiye’de, bela yaklaşıyor. Gelecekte çok daha yaklaşacak.” (8. Video).

Nedir bu yaklaşan tehlike? Peker yaklaşan büyük belanın, tehlikenin ne olduğuna tam bir açıklık getirmiyor. Michael Rubin’in makalesinde kendisine yapılan atıflardan dolayı çevresine yaptığı izahlarda “Erdoğan sonrasını planlayanların” varlığından bahsediyor:[39] “…Dedim ki, bu tuzak, bize tuzak kurdular. Tayyip Erdoğan sonrasına kimin planları varsa bizi mahvedecekler, dedim.” (6. Video)

Peker, muhtemelen böyle bir tehlikeye karşı genel olarak tüm halka özel olarak da 40 yaş altı nesle, sakın sokağa çıkmayın diye sesleniyor. “Ben bile çağırsam” notunu da özellikle ekliyor: “Eğer ki, kim size sokağa çıkın, burayı yağmalayın diyorsa o haindir. Darbe için zemin hazırlıyormuşuz, ben bunları onun için yapıyormuşum. Namus sahibi olan herkes eğer bir gün darbe olursa bütün herkes darbeye direnmekle mükelleftir. Eğer ki bir gün darbe olursa, ben size dersem sokağa çıkın, darbeye destek verin, dersem bilin ki, ufak kızımın başına silah dayamışlardır, dayanamamışımdır. Ben desem bile sokağa çıkmayın kardeşlerim.” (7. Video) .[40] “… Sizi galeyana getirip sokağa çıkın diyenler olacak yapmayın.” “…Sizi tahrik eden olur Allah aşkına asla sokağa çıkmayın, kendinizi kullandırtmayın.” (8.Video)[41]. Peker, ya sokağa çıkma kavramına ilişkin bir şuur altı oluşturuyor ya da bir darbe beklentisi var. Peker, olacak bir darbeye halkın destek verme amaçlı olarak sokağa inmemesini istemektedir. Bu noktada Peker düşüncelerine açıklık getirmelidir.

Kadife Darbelerde “İktidarların Dayandığı Payandaları Yıkmak” ve Peker

Kadife darbelerin en temel özelliği, diktatörlerin var olması ya da oldurulması olgusuna dayanmış olmasıdır. Şer ittifakının menfaatlerine karşı olan, isteklerini yerine getirmeyen, Henry Kissenger’in ifadesi ile “Kendisine çizilen dairenin dışına çıkanlar” iktidardan düşürülmeleri için ana hedeftirler. Mevcut yönetim diktatörlüğün özelliklerini taşıyor ve diktatörlüğün gereğini yapıyorsa, Kadife darbecilerin işleri kolaylaşmakta, stratejilerini ona göre çizip yönetime savaş ilan etmekte, ona göre söylem ve eylem geliştirmektedir.

Hedef ülkedeki iktidar/yönetim, hilesiz, hurdasız, şeffaf olan seçimle iş başına geliyorsa Kadife darbecilerin ilk yaptıkları iş, o ülke yönetiminin diktatör olduğu imajını, intibaını oluşturmaktır. İktidardakilerin, söz, eylem ve davranışlarının sertleşmesi, dillerinde ölçünün kaybolması, fevri, öfkeli, baskıcı tavırlar sergilemeleri, Bürokrasinin, özellikle hukuk sisteminin adil davranmaması, Kadife darbecilerin işini kolaylaştırmaktadır.

Bugün Türkiye’de adil yargı sistemi konusunda “40 yaş altı neslin” kafası oldukça karışıktır. Kadife darbeciler, diktatör ilan ettikleri bir yönetimi yıkmanın ilk şartının, “onu destekleyen güç ve mekanizmaları” (“Payandaları”) sökmek, devirmek ve yönetimi yalnızlaştırmak olduğunu bilirler ve ona uygun taktikleri devreye sokarlar:[42] “Popoviç (OTPOR Lideri): Bir Diktatörü devirmenin ilk adımı, diktatörlük altında hayatın hiçbir zaman normal olmadığının herkes tarafından kavranmasını sağlamaktır. …Her tiran kendisini taşıyacak ekonomik payandalara dayanır ve bu payandalar askerî üslerden, başkanlık saraylarından çok daha kolay hedeflerdir. Onları sallarsanız eninde sonunda tiran da düşer.

Yine de bana inanmak zorunda değilsiniz. Destek payandalarına odaklanan teori, “şiddet içermeyen mücadele teorisinin babası” sayılan Amerikalı akademisyen Dr. Gene Sharp tarafından geliştirilmiştir. Sharp’a göre her rejimi birkaç temel payanda ayakta tutar. Bu payandalardan birine ya da birden fazlasına yeterli baskı uygulandığında tüm sistem çöker. …Bir diktatörün otoritesinin kaynağı, ona itaat eden insanların gönüllü rızasıdır. … Diktatörler insanlara bağımlıdır… Maaşlar ödendiği, her şey sorunsuzca işlediği sürece diktatör tahtında rahat ve güvendedir. Dolayısıyla eylemcinin ilk görevi normal işleyişin gacırdayarak durmasını, yanı payandaların sarsılmasını sağlamaktır. Tabii ki payandalar her yerde farklıdır… Hangi payandaları tekmeleyeceğinizi iyi bilmeniz lazımdır.”

Peker, 1. Videosundan itibaren kademeli ve hassas bir şekilde “derin devlet”, “Pelikancılar”, “kral”, “padişahlık” kavramları üzerinden dağınık merkezli bir diktatörlük imajı oluşturmaya çalışmıştır. Bu konu, yukarıda bir ara başlık olarak değerlendirildi. Peker, yol boyu “diktatörlüklerin dayanaklarını yıkmak” amaçlı, bazen kendisinin de içinde yer aldığı, bazen yer almadığı doğruluk düzeyini tespit edemediğimiz birçok olayı, sosyal medya üzerinden kademeli bir şekilde Türkiye’nin gündemine taşıyarak sürekli bir gerilim ortamı inşa ederek etkin olmuştur.

Peker’in Videolarının Genel Çerçevesi

Peker’in yayınladığı videolarda genel bir yapı vardır. Hedef, sürekli gerilim ve gayrimemnun oluşturmak, siyasi iktidarın “payandalarını” (!) birbirine düşürerek parçalamak ve gayrimemnunlar ittifakını genişletmektir.

Peker’in videolarındaki genel yapı aşağıdaki gibi özetlenebilir:

1. Video:

İsim: “9 Video Daha Çekeceğim, Anlatacağım Çok Şey Var”

Tarih: 02 Mayıs 2021 Pazar

Kitap: Omerta: Mafyanın “Sessizlik Yasası”

Rozet-Kolye: Tespih

Tasfiye Edilmek İstenenler ve İsmi Geçenler: Mehmet Ağar Ekibi, Pelikancılar

Verilen Mesaj: Türkiye İçindeki Bir Merkeze, “Gerekeni Yapın OMERTA KANUNUNA uyayım!”

Bu videoda ele alınan konuları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz[43]:

1. Mehmet Ağar- derin devlet ilişkisi; “Mehmet Ağar ve Pelikancılar olarak bilinen grubun” “taşeronluğunu yaptıkları “bazı güç odakları”.

2. Evine yapılan baskınını şekli, sebepleri ve Mehmet Ağar tarafından yaptırılması,

3. Mehmet Ağar, Mübariz Mansimov ilişkisi, Mansimov’un “Bodrum’daki milyar Dolarlık yerinin” alınması.

4. Mansimov’ı FETÖ’cü olmakla suçlamanın sebepleri,

5. Kendisini korumak amacıyla yurt dışına gönderen devlet büyükleri.

Peker her video yayınında masanın üzerinde bir kitap bulundurarak bir yerlere, güçlere mesaj vermektedir. 1. Video yayınında masanın üzerinde bulundurduğu Omerta kitabını koyarak Mafyanın gizli yasasına, “Sessizlik yasasına” uymamı istiyorsanız gereğini yapın mesajını bir yerlere vermiştir. Anlaşılan o ki Peker’i tasfiye etmek isteyenler veya Peker’i destekleyenler, sahaya sürenler anlatımlardan daha çok faydalanmak için Peker’i daha fazla tahrik ederek mücadelenin sertleşmesine ve derinlemesine fırsat vermişlerdir. Taraflar arasında mücadele sertleşmiş ve Peker video yayınlarına devam etmiştir.

2. Video:

İsim: ‘Mehmet Ağar ve Pelikancıların Gerçek Yüzü’

Tarih: 06 Mayıs 2021

Kitap: Isaac Deutscher’ın Kovulan Sosyalist Troçki

Rozet-Kolye: Tespih

Tasfiye Edilmek İstenenler ve İsmi Geçenler: Ana Hedef Mehmet Ağar ve Oğlu Tolga Ağar. İsmi Geçenler: Emir Sarıgül, Mustafa Sarıgül, Sezgin Baran Korkmaz, İl Emniyet Müdür Yardımcısı Cevdet Hürol, Sururi Saydam, Beykoz’dan Sorumlu Emniyet Müdür Yardımcısı, Sunay Balıklıkaya, C Bölge Müdürü, Emir Sarıgül’ün şoförü.

Verilen Mesaj: Türkiye içindeki bir merkeze, beni Troçki gibi sürgüne gönderenler var, öldürmek istiyorlar, ölmeden önce bildiğim her şeyi anlatacağım ya da “Gerekeni yapın Omerta Kanununa Uyayım!”

2. Videoda ele aldığı konuları aşağıdaki başlıklar altında toplayabiliriz:[44]

1. “Evine baskın olayının şifreleri”

2. Peker’in İddiası: “Beykoz Konakları olayı”: “Emir Sarıgül’ün şoförünün Tolga Ağar’ın Yerine Cezaevine Girmesi (!)”

3. Peker’in İddiası: “Tolga Ağar’ın Tecavüz Ettiği Kadının Ölü Bulunması (!)”:

4. Peker’in İddiası: “Uyuşturucunun Sahibi Mehmet Ağar(!).Nerede Olduğunu Herkes Biliyor, Önemli Olan Yakalamak (!)”

5. Peker’in İddiası: “Mübariz Mansimov Olayı”; “Cumhur İttifakı’nın Üçüncü Ortağı Mehmet Ağar (!)”

6. Peker’in İddiası: “Kıbrıs’ta Öldürülen Korkut Adalı Olayı (!)”

3. Video:

İsim: “Derin Devletçiler, Pelikancılar; Bir Tripoda, Bir Kameraya Yenileceksiniz!”

Tarih: 09 Mayıs 2021

Kitap: Mark Winegardner’in Baba’nın Dönüşü

Rozet-Kolye: Mumluk üzerine asılı ‘Zülfikâr kılıcı’ taşıyan bir kolye, Tespih

Verilen Mesaj: Türkiye içindeki bir merkeze, bugünler geçecek ve ben bir gün geri döneceğim.

Tasfiye Edilmek İstenenler-İsmi Geçenler: Mehmet Ağar, Tolga Ağar, Pelikancılar, Serhat Albayrak

Kazanılacak Kitle: Aleviler

3. Videoda ele aldığı konuları aşağıdaki başlıklar altında toplayabiliriz[45]:

1. Peker’in İddiası: ‘Tolga Ağar’ın tecavüz ettiği Yeldana Kaharman’ın ölümü”(!)

2. Peker’in İddiası: ‘Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifine’- ‘Barış Akademisyenlerine Tehdit: “Kanlarınızla duş alacağız” diyerek tehdit ettiği akademisyenlerden özür dilemesi,

3. Peker’in İddiası: “Devlet kutsaldır.”

4. Peker’in İddiası: “Beni almak için devlet görevlisi göndermeyin, devlet görevlisi öldürmek istemem”.

5. Peker’in İddiası: “Pelikancıların Beyin Takımı Serhat Albayrak’tır”

6. Peker: “Ben Hükûmeti yıpratmıyorum”, “Cumhurbaşkanını koruyorum”,

7. Peker’in İddiası: Pelikancılar, Cumhurbaşkanını tecrit ettiler, çevresini kuşattılar, Devlete yerleştiler (!)

8. Peker’in İddiası: “Hakan Fidan’ı tanımam”, “Hakan Fidan-Mehmet Ağar”, Hakan Fidan-Hükûmet ihtilafı”(!)

9. Peker’in İddiası: Pelikancılar kendisine aracı yolladılar ve ‘Tolga Ağar’a laf dersen Hükûmet’e laf demiş gibi olursun.’ dedikleri.

4. Video:

İsim: ‘Bazıları Aslan Hikâyesini Anlatmadan Avcının Hikâyesine İnandılar. Görüşeceğiz’

Tarih: 13 Mayıs 2021 08: 34

Kitap: Mario Puzo’nun Aptallar Erken Ölür

Rozet-Kolye: Mumluk üzerine asılı ‘Zülfikâr Kılıcı’ Taşıyan Bir Kolye, Tespih

Tasfiye edilmek İstenenler-İsmi Geçenler: İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Tolga Ağar,

Verilen Mesaj: Vaktinden önce konuştun, Soylu yok edileceksin,

Kazanılmak İstenen Kitle: Aleviler, bazı sol kitleler…

4. Video neredeyse İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya tahsis edilmiştir.[46] Bu ve bundan sonraki videolarda Soylu, âdeta imha edilmek istenen tek insandır. 4. Videoda ele aldığı konuları aşağıdaki başlıklar altında toplayabiliriz:

1. Peker’in İddiası: Soylu, Peker’in yurt dışına çıkması için hakkında dosya hazırlandığı haberini vererek yurt dışına çıkması için haber göndermiş ve yeri zamanı geldiğinde kendisini ülkeye alacağını, muhtemelen Nisan Ayı, bildirmiş (!)

2. Peker’in İddiası: Kendisine koruma elemanı tahsis edilmiş (!)

3. Peker’in İddiası: Soylu- Berat Albayrak ihtilafı; Peker-Berat Albayrak ihtilafı

4. Peker’in İddiası: “Silivri Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan’ın intihar etmesi olayı?”(!)

5. Peker’in İddiası: “Parası olan FETÖ’cülükten yırtıyor,” FETÖ borsası oluşmuş (!)

6. Peker’in İddiası: Soylu “Tayyip Abi’nin altını oyuyor”, “bunu herkes biliyor” (!)

5. Video

İsim: ‘Her Günahın Bir İntikam Meleği Olur.’

Tarih: 16 Mayıs 2021 Pazar

Kitap: Hayırsız Peygamber Bob Dylan

Rozet-Kolye: Mumluk üzerine asılı ‘Zülfikâr kılıcı’ taşıyan bir kolye, tespih

Tasfiye edilmek İstenenler ve İsmi geçenler: Mehmet Ağar, Süleyman Soylu, Tolga Ağar, Baran Korkmaz, Emir Sarıgül, Tolga Ağar, Tolga Ağar’ın kız arkadaşı, Emir Sarıgül’ün şoförü, sonradan gelen emniyet mensupları...

Verilen Mesaj: Hayırsızsınız, vefasızsınız

Kazanılmak İstenen Kitle: Aleviler, bazı sol kitleler…

5. Videoda ele alının konuları aşağıdaki başlıklar altında özetleyebiliriz:[47]

1. Sedat Peker operasyonu ve Mehmet Ağar

2. Peker’in Beykoz Konakları İçin Savcılara Çağrısı

3. Peker’in İddiası: “Mehmet Ağar Rus Nadir Salifov için emniyeti aradı mı?” (!)

4. Peker’in İddiası: “Mehmet Ağar, Mübariz Mansimov ve Fethullah Gülen İlişkisi Nedir?”(!)

5. Peker’in İddiası: Kolombiya’da yakalanan 4 ton 900 kilo kokainin alıcısı İzmir’deki şirketle ilgili çalışma yapıldı mı, gözaltı var mı? (!)

6. Peker’in İddiası: Mübariz Mansimov’a ait olan 1 milyar dolar değerindeki yat limanı, 29 milyon dolara satılmış-Mehmet Ağar İlişkisi (!)

7. Peker’in İddiası: Kolombiya’da yakalanan 4 ton 900 kilo kokainin alıcısı İzmir’deki şirketle ilgili çalışma yapıldı mı, gözaltı var mı? (!) “İzmir’e gelecek olan 400 ton kokain Olayı”(!), “Ataşehir’de öldürülen uyuşturucu satıcısı” (!)

8. Peker’in İddiası: “Tolga Ağar ve Yeldana (Kharman) Meselesi”(!)

9. Peker’in İddiası: ‘Ağar, Altınbaşlar’a tuzak kurarak, mallarına çökmeye çalıştı’ (!)

10. Peker’in iddiası: ‘Suriye’de büyük sorun var, hepsini konuşacağız, para alanlar var’ (!)

11. Peker’in İddiası: “Devlet adamları gibi koruma polisleri yurtdışına da benle geliyordu”

5. Videoda ağırlıklı olarak merkezde İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Mehmet Ağar vardır. 4. Videodan sonra ana hedef Soylu ve Ağar’dır. Fakat dikkat çekici olan çerçevenin dolaylı ve çok ince bir şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a doğru kademeli bir şekilde genişletilmiş olmasıdır: “Peker: …Savcıdan kurtulamıyorsun, külliyeye ulaşacaksın, başka şansın yok. Ben ulaşamadım, mektup yazdım gitmedi, böyle anlatayım dedim derdimi. Yav kahrediyorlar insanları.”(5. Video)[48]

Ayrıca bir şuur altı oluşturma bağlamında önceki videolarda ele alınan konulara kısaca değinilmektedir. Bu videoda Peker’in savcılara çağrıda bulunması dikkat çekicidir. Bu videoda genelde soru sorarak farklı konulara insanların dikkatini çekmek istemekte ve savcıları göreve çağırmaktadır.

6.Video:

İsim: ‘Zaferin Büyüklüğü Mücadelenin Zorluğuyla Ölçülür’

Tarih: 20 Mayıs 2021 Perşembe

Kitap: Yılmaz Özdil’in Son Cüret

Rozet-Kolye: Teşkilat-ı Mahsusa’nın amblemi, mumluk üzerine asılı ‘Zülfikâr Kılıcı’ taşıyan bir kolye, tespih, Hz. Ali’nin görseli, 6 adet zarf

Tasfiye Edilmek İstenenler ve İsmi geçenler: Mehmet Ağar, Süleyman Soylu, Tolga Ağar,

Verilen Mesaj: “Teşkilat-ı Mahsusa’nın Sembolü Yere Düşmez!” diyerek bir istihbarat birimine verilen özel mesaj

Kazanılmak İstenen Kitle: 40 yaşından küçük olanlar, Aleviler

6. Videoda ele alının konuları, aşağıdaki başlıklar altında özetleyebiliriz:[49]

1. Peker’in İddiası: “Kendisiyle ilgili yaşanan çatışmanın, kırılmanın iki kırılma noktası var”; “Erdoğan sonrası düzenleme”(!), “Peker’in Elazığ mitinginin Ağar tarafından iptal ettirilmesi” (!)

2. Peker’in İddiası: “Hürriyet Gazetesini Ben Bastırttım”

3. Peker’in İddiası: “Bir gün Tayyip abi görecek uluslararası ölçekte suç örgütleri var ahtapot gibi Türkiye’yi çevre ülkeleri sarmışlar.” (!)

4. Peker’in İddiası: “Devlet Aklı ve devlet namusunu zedeleniyor” (!)

5. Peker’in İddiası: “Bana FETÖ’cü diye dava açmayın”

6. Peker’in İddiası: Zorlu binası var ya, senin(Soylu) kardeşin telefon dinleme tapeleri geliyor, orada milleti parçalıyorlar” (!)

7. Peker’in İddiası: “FETÖ Borsası var”, “insanların FETÖ davalarına olan inancını yok ettiniz.”(!)

8. Peker’in İddiası: “Sabıkası olan Erdal Aras’ı MKYK’ya sen üye yapmadın mı?”(!)

9. Peker’in İddiası: “Süleyman Soylu’nun oğlu, uyuşturucu operasyonundan önce Nevzat Kaya’ya “5 milyon dolar verirsen seni dosyadan çıkartırız” dedi”(!)

10. Peker’in İddiası: Soylu, İbrahim Kalın’ı ve Özel kalem müdürü Hasan Beyi takip ettiriyor” (!)

7. Video

İsim: ‘Hayata Korkusuzca Bakanlar Ölümden Korkmazlar’

Tarih: 23 Mayıs 2021 Pazar

Kitap: Oral Çalışlar’ın İslâm’ın Doğuşu ve İlk Ayrılıklar, Dostoyevski’nin Ezilmiş ve Aşağılanmışlar, Mümin Sekman’ın Her Şey Seninle Başlar-Kişisel Kurtuluş Savaşınızı Başlatın

Rozet-Kolye: Yazı tahtadaki şema-’ İran-Mersin-Sabiha Gökçen- S.D’ şeması: “Bu güzergâh yeni rota: “Uyuşturucu / Petrol / Silah / Karapara”.

Bir Yere Mesaj: Soru işareti de kendini garantiye almak için bir yere mesaj”

Saat 8: 50’ye Ayarlanmış

Tasfiye Edilmek İstenenler ve İsmi Geçenler: Süleyman Soylu, Binali Yıldırım’ın Oğlu Erkan Yıldırım, Mehmet Ağar, Sadık Soylu, Erdal Kayapınar, Halil Falyalı, Kutlu Adalı, Korkut Eken, Atilla Peker, Behçet Cantürk, Hüseyin Baybaşin, Savaş Buldan, Uğur Mumcu, Murat Kurum

Kazanılacak Hedef Kitle: 40 yaş altı nesil,

7. Videoda ele alının konuları, aşağıdaki başlıklar altında özetleyebiliriz[50]:

1. Peker’in İddiası: “Ben desem bile sokağa çıkmayın kardeşlerim.”

2. Peker’in İddiası: “Evimdeki aramaya kadın polisler sonradan geldi”(!)

3. Peker’in İddiası:” Bakana Soylu ile ilgili soru soran AA muhabirini suçlama ve görevden alma” (!)

4. Peker’in İddiası: “Yeni uyuşturucu rotası nedir? Size delilleriyle ispatlarıyla anlatacağım”, “Uyuşturucu hattını Venezuela’ya kaydırmak için Venezuela’ya kim gitti?” “Uyuşturucu - Mehmet Ağar Bu Organizasyonun Tam Ortasında”, “5 Ton Kokain... Karakas Limanı’nda özel bölüm kiralandı mı?” (!)

5. Peker’in İddiası: “Köfteci Yusuf Olayı” (!)

6. Peker’in İddiası: “Çevre Bakanlığı’nı kim yönetiyor, Murat Kurum mu, Sadık Soylu mu?” (!)

7. Peker’in İddiası: “Kara para trafiği nasıl oluyor? “(!)

8. Peker’in İddiası: “İki büyük sorun var: Kürt meselesi, Alevi meselesi.”(!)

9. Peker’in İddiası: “Kutlu Adalı’yı Korkut Eken öldürttü”; “Ağar kendi geçmişini temizlemek için öldürttü bu isimleri...” (!)

10. Peker’in İddiası: “Ben inanıyorum, Tayyip Abi bunları görecek...” (!)

8. Video

İsim: ‘Fırtınalarla Büyüyen Fidanlar Rüzgârda Yıkılmaz’

Tarih: 30 Mayıs 2021

Kitap: Mario Puzo, Aile

Rozet-Kolye: Üzerinde tespih olan dünya küresi, pusula

Saat 8: 50’ye ayarlanmış

Tasfiye edilmek İstenenler ve İsmi geçenler: Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, Berat Albayrak, Halil Falyalı, SADAT, Pelikancılar, Abdülkadir Selvi, Veyis Ateş, Çakma Solcular

Kazanılacak Kitle: 40 yaş altı nesil, Kürt halkı

Bu videonun en önemli özelliği Sedat Peker’in ilk defa Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef tahtasına koyacağına ilişkin açıklama yaparak tehdit etmiş olmasıdır. Daha önceki videolarda bahsedilen, dile getirilen bazı konular, bu videoda farklı isim ve olay üzerinden daha da genişletilerek yeniden değerlendirilmektedir.

8. Videoda ele alının konuları, aşağıdaki başlıklar altında özetleyebiliriz:[51]

1. Peker’in İddiası: Video doldurmalar için “Vallahi ilk sinirle yaptım, özür bekledim” devlet zarar görmesin” (!)

2. Peker’in İddiası: “40 yaş altı kardeşlerim sokağa çıkmayın- tahriklere kapılmayın”(!)

3. Peker’in İddiası: “Tayyip Abi, nedense bana değil onlara inanmayı tercih etti. Daha doğrusu bana da değil doğrulara” (!); “Bir dahaki videoda konuşacağız Tayyip Abi, baş başa”(!)

4. Peker’in İddiası: “Bu kadar zulüm olmaz. Herkese zulüm. Onu korkut, onu korkut, bir dur arkadaş. Bir rahat yaşayalım. Bir tane kral yok ki, 20 tane padişah geziyor ülkenin içinde” (!)

5. Peker’in İddiası: “Niye 5-10 aile alıyor bu ülkedeki tüm parayı? Halk niye fakir?”(!)

6. Peker’in İddiası: “Siz(halk) Tayyip Abi’nin de patronusunuz, onun maaşını siz veriyorsunuz”(!)

7. Peker’in İddiası: “Libya- Mavi Vatan- İhaleler-Cumhurbaşkanı” (!)

8. Peker’in İddiası: “Soylu’nun şirketleri” (!)

9. Peker’in İddiası: “Abdullah Öcalan ve Diyarbakır Cezaevinde yapılanlar” (!)

10. Peker’in İddiası: “Suriye’ye gönderilen silahlar, “SADAT, benim üzerimden el Nusra’ya silah ve araç yolladı”, “Sedat Peker yardım konvoyu” (!)

11. Peker’in İddiası: “İsrail’e giden malları taşıyan gemiler kimin?”(!)

12. Peker’in İddiası: “Kriminal bir yapı var. Bir ucu Venezuela’da bir ucu Kıbrıs’ta bir ucu da 25 sene evveline.” (!)

13. Peker’in İddiası: “Biz herkesi gidip alırız!”, “Halil Falyalı’yı neden almıyorsunuz?” “Herkesin kaseti var”(!)

14. Peker’in İddiası: “Kutlu Adalı cinayeti”(!)

15. Peker’in İddiası: Erhan Tuncel-Nurettin-DHKPC-FETÖ (!)

16. Peker’in İddiası: “Peker’in araba plakası FG 02” (!)

17. Peker’in İddiası: “Ben vatan haini olarak anılmak istemem”, “Ben vatan haini değilim.”(!)

9. Video

İsim: “Yaşadıkça ve Yaşlandıkça Değil, Direndikçe Büyürüz”

Tarih: 6 Haziran 2021 Pazar

Kitap: Münih’e Kadar 6 Mezar

Rozet-Kolye: Üzerinde tespih olan dünya küresi, pusula

Saat 8.50’ye ayarlanmış

Tasfiye Edilmek İstenenler ve İsmi Geçenler: Sezgin Baran Korkmaz, Erdoğan Demirören, Aydın Doğan, Esat Toplu, Muğla Emniyet Müdürü, Mübariz. Recep Tayyip Erdoğan, Süleyman Soylu, Mehmet Ağar, SADAT, Erdal Baba, Murat Alan, Şevki Hoca, Doğu Perinçek, Veyis Ateş,

Kazanılacak Kitle: 40 yaş altı nesil, Kürt halkı

Bu videoda ağırlık, yolsuzluk olaylarına verilmiştir. Ajan olmadığına vurgu yaparak belgeleri olanların belgelerini açıklamasını istemiştir. 9. Videoda ele alının konuları, aşağıdaki başlıklar altında özetleyebiliriz:[52]

1. Peker’in İddiası: “Korku iklimi var ya, kırıldı. O korku iklimini aşmaları için gazetecilere cesaret vermeniz ama namuslu olanlara.” (!)

2. Peker’in İddiası: “40 yaş altı kardeşlerim, kimseye gerek yok, biz bunları beraberce deli edeceğiz.”(!)

3. Peker’in İddiası: “Belediyelerde rüşvet, derneğe hayır adı altında veriliyor” (!), “Parayı yatırınca, belediye başkanı 100 bin liralık iş için 1 milyon lira fatura kesiyor”, “1 milyar dolara ihaleyi alıyor, doğrudan alt taşerona 400 milyon dolara veriyor, hiçbir iş yapmadan 600 milyon doları kılçıksız bu tarafta”, “Alt taşeronun da alt taşeronu var”, (!)

4. Peker’in İddiası: “(Soylu’ya): Beni Satmasaydın Cumhurbaşkanı Olurdun” (!), “Engin Sigorta”.

5. Peker’in İddiası: “Ben ajan değilim”(!), “Elinizde bir tane kayıt var mı benim ajanlık yaptığıma dair.”(!)

6. Peker’in İddiası: “(Binali Yıldırım) Çocuğun geri zekâlı mı bırak o konuşsun!”

7. Peker’in İddiası: “Parayla adam öldüren kiralık gruplar var uluslararası onlarla görüşüyorlar.”(!)

8. Peker’in İddiası: “Benim her ay 10 bin dolar yolladığım bir milletvekili yok ama daha çok yolladıklarım var.” “Seçim zamanı arabasına para bırakırdım” (!)

9. Peker’in İddiası: “Metin abi beni telefondan aradı, Biden beni Erdoğan’a karşı…”(!)

10. Peker’in İddiası: “AK Parti’nin seçim zamanı dağıttığı kahveler benim”(!)

11. Peker’in İddiası: “Pamukören ( Demirören) Ziraat’tan kredi aldı, ödemedi” (!)

12. Peker’in İddiası: “Bodrum’da Paramount Otel var”, “Sezgin Baran Korkmaz’ın otelinde kimler var?”; “Sezgin Baran Korkmaz İçişleri Bakanlığı’na gitti”(!); “İş nasıl bozuluyor?” Oteli de istiyorlar ya Sezgin Baran bakıyor her şey elimizden gidecek bunlar 45’le başladı şimdi otel” (!)

13. Peker’in İddiası: “Emniyet Müdürünün İş Bankası’nda ne işi olur?” (!)

Bu 9 Videodaki ve daha sonra attığı tweetlerdeki iddialar ve bu iddialara muhatapların verdikleri cevaplar, gelecek sayıda değerlendirilecektir.

Sonuç

“Mafyadır”, “ajandır” deyip mesele kapatılırsa, iddialar araştırılmazsa Türkiye’nin ödeyeceği bedel çok ağır olacaktır. Peker’in 9 videosundaki iddialarla kademeli bir şekilde inşa edilen bir gerilim ortamı söz konusudur. Peker’in “40 yaş altı kardeşlerim, kimseye gerek yok, biz bunları beraberce deli edeceğiz” ifadesinin özel bir amacı ve hedefi vardır. Bu amacı/hedefi, kadife darbe teorisyeni Sharp, aşağıdaki şekilde ifade etmektedir:[53] “Diktatörün kredisi azaldıkça ona itaatsizlik edecek olan bürokratların ve güvenlik güçlerinin sayısı da artar. Bu kitle kritik bir seviyeye ulaştığında ise diktatör iktidarı kaybeder. Muhalif güçler, işte bu anlayışa uygun nitelikte bir program uygulamalıdırlar.”

9. Videodaki iddialar çok ciddi ve ağırdır. Bu nokta yargı üzerine düşen sorumluluğun gereğini yapmalıdır. Sedat Peker videoları üzerinden çok ciddi bir gayrimemnun kitle oluşmuştur. Kadife darbeciler için Peker’in bizzat ekipten olup olmaması önemli değildir. Kadife Darbeciler gayrimemnun oluşturmada doyuma ulaşıldığı kanaatine sahip oldukları andan itibaren Peker dosyasını geri plana itip çok farklı yön ve alanlarda yeni bir alan açmak isteyeceklerdir.

Kadife darbelerde en önemli unsurlardan biri, (sürecin ister mahiyetini bilsin isterse bilmesin fark etmez) gayrimemnun kitlelerin ittifakının sağlanmasıdır. Kadife darbeci beyin takımı, bir taraftan var olan gayrimemnunlarla dolaylı bir şekilde, kendileri arka planda kalarak, çatı örgüt aracılığıyla ittifak kurmaya çalışırken; diğer tarafta yeni fay hatları oluşturup gayrimemnun sayısını artırmaya çalışmaktadır. Bu açıdan meseleyi ele aldığımızda, kadife darbeciler, devlet mekanizmasının kılcal damarlarına, medyaya/sosyal medyaya, iş dünyasına yerleşmiş, gizli, uyuyan kadroları/hücreleri aracılığıyla pek çok provakatif eylem icra etmek isteyeceklerdir.

Tüm bunların gerçekleşip gerçekleşmemesi, öncelikle siyasi iktidarın takınacağı tavra, ortaya koyacağı yol haritasına bağlı olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemiyle istediği tüm yetkilerin fazlasını almış bir siyasi iktidarın, başkalarını suçlamak, hakaret etmek üzerine kurulu bir politikayı devam ettirmeye çalışması çok kötü sonuçlara sebebiyet verebilir. Sosyal patlamaların bedeli bu ülkeye çok pahalıya mal olabilir.

Mesele çözüme kavuşturulmak istenirken diktatörlük imajı, kanaati oluşturabilecek her türlü tutum, tavır, davranış, dil ve söylemden uzak durulmalıdır. Videolardaki konuları dile getirenlerin, seslendirenlerin amacı ne olursa olsun ‘hain’, ‘ajan’, ‘mafya ağzı’ gibi ifadeler kullanılarak suçlanmamalı ve hakarete tabi tutulmamalıdır. Özellikle muhalefet parti mensuplarının sorduğu sorulara, yaptıkları açıklamalara bu açıdan yaklaşılmalı, “en güzel tarzda mücadele ilkesi”ne uygun davranılmalıdır.

Gerilim derinleştikçe bürokraside çok ciddi çözülmenin olabileceği asla unutulmamalıdır. 40 yaş altı neslin yukarıda belirttiğimiz özellikleri asla unutulmamalıdır! Peker’in bu nesle yaptığı çağrılar göz ardı edilmemelidir. Başta siyaset olmak üzere tüm gönüllü kuruluşlar hata yapmamaya çalışırlar, birbirini anlar, sırât-ı müstakim üzere olurlarsa kurulan tüm tuzaklar paramparça edilir, yaşanabilir yeni bir Türkiye/İslâm dünyası/dünya inşa edilebilir. Bunun için gerek şart adil olmaktır, adaleti hâkim kılmaktır:

“Ey iman edenler, adil şahitler olarak Allah için, hakkı ayakta tutun. Bir topluluğa olan kininiz, sizi adaletten alıkoymasın. Adalet yapın. O, takvaya daha yakındır. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır.” (5 Mâide 8). “Hiç şüphe yok Allah, size emanetleri ehline teslim etmenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Bununla Allah, size ne güzel öğüt veriyor!” (4 Nisâ 58)

[1] Can, B., “Boğaziçi Kadife Darbe Süreci-1: Birinci Aşama Boğaziçi Üniversitesi Provokasyonu”, Umran 2021.

[2] Sharp G., Diktatörlükten Demokrasiye Kurtuluş İçin Teorik Bir Çerçeve, ABD, Albert Einstein Enstitüsü, Dördüncü Baskı, Mayıs 2010, s. 10-36; 77-85.

[3] https://odatv2.com/sedat-pekerin-hedefinde-mehmet-agar-var-02052124.html

[4] https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-peker-operasyonun-ardindan-ilk-kez-konustu-1832802

https://t24.com.tr/video/sedat-peker-den-ucuncu-video-derin-devletciler-pelikancilar-bir-tripoda-bir-kameraya-yenileceksiniz,38696

https://www.karar.com/guncel-haberler/sedat-pekerden-ucuncu-video-milletvekilinin-kemiklerini-kirdirdim-1615804

https://www.gercekgundem.com/guncel/273250/sedat-pekerden-3-video-jandarma-genel-mudurlugune-cevap-verdi-carpici-iddialarina-devam-etti

https://www.gazeteduvar.com.tr/sedat-pekerden-7-video-sizin-yeni-uyusturucu-rotanizi-anlatacagim-haber-1523070

[5] Peker’in videolarındaki iddialar ve bunlara ilgililerin verdiği cevaplar gelecek yazıda ayrıntılı bir şekilde tartışılacaktır. Bu yazıda böyle bir değerlendirme yapılmayacaktır. Olayın kadife darbe boyutuna dikkat çekilmek istenmektedir.

[6] https://tele1.com.tr/sedat-peker-dizisinde-8-bolum-yayinlandi-402536/

https://www.birgun.net/haber/sedat-peker-den-8-video-sadat-el-nusra-ya-benim-uzerimden-silah-yolladi-346487

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-peker-8-videosunu-yayimladi-iddialarini-surdurdu-1840354

[7] https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-peker-operasyonun-ardindan-ilk-kez-konustu-1832802

https://odatv2.com/sedat-pekerin-hedefinde-mehmet-agar-var-02052124.html

https://t24.com.tr/video/sedat-peker-den-ikinci-video-mehmet-agar-in-oglunu-tecavuzden-sikayet-eden-kadin-ertesi-gun-olu-bulundu,38617

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-peker-mehmet-agari-neden-hedef-aldi-1833062

[8] https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-peker-operasyonun-ardindan-ilk-kez-konustu-1832802

https://odatv2.com/sedat-pekerin-hedefinde-mehmet-agar-var-02052124.html

https://t24.com.tr/video/sedat-peker-den-ikinci-video-mehmet-agar-in-oglunu-tecavuzden-sikayet-eden-kadin-ertesi-gun-olu-bulundu,38617

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-peker-mehmet-agari-neden-hedef-aldi-1833062

[9] https://t24.com.tr/video/sedat-peker-den-ucuncu-video-derin-devletciler-pelikancilar-bir-tripoda-bir-kameraya-yenileceksiniz,38696

[10] https://t24.com.tr/video/sedat-peker-den-ucuncu-video-derin-devletciler-pelikancilar-bir-tripoda-bir-kameraya-yenileceksiniz,38696

https://www.arti49.com/sedat-pekerden-ucuncu-video-2353064h.htm

[11] https://t24.com.tr/video/sedat-peker-6-videosunu-paylasti-yasanan-catismanin-kirilma-noktalarini-anlatti-tayyip-erdogan-sonrasina-kimin-planlari-varsa-bizi-mahvedecekler-dedim,38983

[12] https://t24.com.tr/video/sedat-peker-den-dorduncu-video-koruma-polisimi-sen-vermedin-mi-suleyman-soylu-temiz-suleyman-in-istifa-olayi-var-ya-bir-gun-once-robot-hesaplardan-tweetler-hazirlandi,38805

[13] Sharp G., age., 10-36.

[14] https://www.aei.org/publication/the-next-phase-in-turkeys-political-violence/

Şıvan Okçuoğlu, Odatv.com

https://odatv4.com/yeni-darbe-geliyor-erdogan-hayatiyla-odeyecek-1210161200.html

[15] https://odatv4.com/cia-ile-gorusmemi-aciklayacagim-1410161200.html

[16] https://odatv4.com/cia-ile-gorusmemi-aciklayacagim-1410161200.html

[17] https://www.mepanews.com/abd-baskan-adayi-biden-erdogana-karsi-muhalifleri-desteklemeliyiz-38788h.htm ; https://tr.euronews.com/2020/08/15/joe-biden-n-erdogan-darbe-ile-degil-secimle-degismeli-ac-klamalar-na-bestepe-den-sert-tepk ; https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-53794105 ;; http://www.diken.com.tr/muhalif-liderleri-desteklemeliyiz-diyen-bidena-muhalefet-ve-iktidardan-tepki/ ;; https://www.amerikaninsesi.com/a/erdogan-dan-biden-a-diyalog-ab-ye-yaptirimlar-bizi-irgalamaz-mesaji/5692840.html

[18] https://tele1.com.tr/sedat-peker-dizisinde-9-bolum-iste-pekerin-son-videosundaki-iddialar-407737/

https://odatv4.com/sedat-pekerden-yeni-iddialar-06062137.html

https://abcgazetesi.com/sedat-pekerden-flas-aciklama-tum-dunyanin-gozu-onunde-kafama-sikacagim-391977

[19] https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-pekerden-akpye-destek-mitingi-aciklamasi-1843122

https://www.birgun.net/haber/organize-suc-orgutu-344290

https://www.birgun.net/haber/organize-dus-orgutu-344537

https://odatv2.com/begenmediginizeski-turkiyeden-beter-durumdasiniz-14052142.html

https://yetkinreport.com/2021/05/14/yil-2021-mafyatik-sahis-ile-icisleri-bakani-duelloda/

[20] https://www.yenicaggazetesi.com.tr/sedat-peker-altinci-videoyu-yayinladi-fitili-o-atesledi-452721h.htm

[21] https://tele1.com.tr/sedat-peker-dizisinde-9-bolum-iste-pekerin-son-videosundaki-iddialar-407737/

https://odatv4.com/sedat-pekerden-yeni-iddialar-06062137.html

[22] Çiçek, N., PKK’nın Yeni Stratejisi: 'Şehir Gerillacılığı', Timetürk, 08.09.2015.Önenli Güven, M., PKK: 31.07-10.08.2015 Dönemi Eylem Analizi, 21.YY. Enstitüsü 12.08.2015.

[23] https://tele1.com.tr/sedat-peker-dizisinde-8-bolum-yayinlandi-402536/

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-peker-8-videosunu-yayimladi-iddialarini-surdurdu-1840354

[24] Sharp G., age., s. 10-36.

[25] Sharp G., age., s. 10-36.

[26] https://tele1.com.tr/sedat-peker-dizisinde-9-bolum-iste-pekerin-son-videosundaki-iddialar-407737/

https://odatv4.com/sedat-pekerden-yeni-iddialar-06062137.html

[27] Karl Popper, ‘Açık Toplum ve Düşmanları’

[28] Sharp G., age., s. 10-36; Kırgızistan Kadife Devrim Dosyası, Araştırma Kültür Vakfı Arşivi, 2005.

[29] https://tele1.com.tr/sedat-peker-dizisinde-8-bolum-yayinlandi-402536/

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/sedat-peker-8-videosunu-yayimladi-iddialarini-surdurdu-1840354

[30] https://tele1.com.tr/sedat-peker-dizisinde-8-bolum-yayinlandi-402536/

[31] https://www.gazeteduvar.com.tr/sedat-pekerden-7-video-sizin-yeni-uyusturucu-rotanizi-anlatacagim-haber-1523070; https://www.gazeteduvar.com.tr/pekerin-7-videosundaki-resat-baba-ayrintisi-yegenleriyle-soylunun-fotograflari-cikmisti-haber-1523078 https://www.gazeteduvar.com.tr/sedat-pekerin-sifreli-mesajlari-kitaplar-sema-850ye-ayarli-saat-haber-1523103