Geçen yazıda, “1128 akademisyenin” yayınladıkları bildirinin
muhtevası analiz edilmiştir. Burada, bildirinin amacındaki iki boyut ele alınıp
incelenecektir.
Akademisyenler Bildirisinde Uluslararası Koalisyon
Akademisyenler Bildirisinin bir boyutu, bildirinin muhtevası
iken diğer boyutu da, bildiriyi imzalayan 1128 akademisyenin üniversite ve
akademisyen kimliği dağılımıdır.
Türkiye’de 89 üniversiteden 155 profesör, yurt dışından ise
17 ülkeden 120 üniversiteye dağılmış 20 profesör bildiriye imza atmışlardır
(1,2). Geri kalanları doçent, yardımcı doçent, araştırma görevlisi, okutman,
öğretim görevlisi, doktora öğrencisidir. Türkiye’den bildiriye imza atan
yardımcı doçent, araştırma görevlisi, okutman ve öğretim görevlilerinin hepsi,
2547 sayılı yüksek öğretim yasasına göre sözleşmeli personeldir.
Bildiriye imza koyan akademisyenlerin üniversiteleri,
aşağıda verilmektedir:
Türkiye Devlet Üniversiteleri: Boğaziçi (87 kişi), Ankara
(80), İstanbul (73), ODTÜ (59), Mimar Sinan Güzel Sanatlar (52), Marmara (35),
Dicle (24), Hacettepe (22), Mersin (20), Kocaeli (20), İTÜ (18),
Mardin Artuklu (18), Yıldız Teknik (17), Anadolu (16), Dokuz Eylül (12), Ege
(11), Cumhuriyet, On Dokuz Mayıs, Sakarya, Batman, Abant İzzet Baysal, Gazı,
Trakya, Akdeniz, Abdullah Gül, Eskişehir Osmangazi, Giresun, Anadolu, Bingöl,
Muğla, Çukurova, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Kırıkkale, Gaziantep,
Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü, Yalova, Bartın, Düzce, Yakın Doğu,
Pamukkale, Selçuk, Iğdır, Adnan Menderes, Çanakkale On Sekiz Mart, Uludağ, Van
Yüzüncü Yıl, Hakkari, Doğu Akdeniz.
Türkiye Özel Üniversiteler: İstanbul Bilgi (70), Galatasaray
(29), Kadir Has (15), Sabancı (15), Koç (11), Özyeğin (10), İstanbul
Arel (6), Tunceli (2), İstanbul Şehir, Muğla Sıtkı Koçman, Yaşar, İstanbul
Kültür, FMV Işık, Doğuş, İstanbul 29 Mayıs, Toros, Grenoble Yüksek Mimarlık
Okulu, İstanbul Kemerburgaz, Türk- Alman, Haliç, Süleyman Şah,
Fatih, Nişantaşı, İstanbul Aydın, Çankaya, Maltepe, Yüzüncü Yıl, Bahçeşehir,
İzmir Ekonomi, İstanbul Ticaret, Ufuk, Atılım, Yeni Yüzyıl, İzmir, MEF, Okan,
Ataşehir Meslek Yüksek Okulu, Yeditepe, İstanbul Bilim, Ağa Han, Bilkent.
Yabancı Üniversiteler: Londra (13 Kişi),
Ecoledeshautesetudes en Sociale Sciences (8), Fitchburg Eyalet, Georgetown,
Luiss, Masaryk, Harward, Oregon, New York, Brandeis; Politecnico Di
Milano, Arizona, Georgia Gwinnett College, Northwestern, Colleg of William and
Mary, Paris I Sorbonne, Amsterdam, Viyana, New York Pratt İnstitüte, Cambridge,
Coventry, California, Cornelle, Trent, California San Diego,
Appalachian, Toronto, Hamburg, Basel, ETH Zurih, Ontario, Victoria, Open,
Edinburgh, Cuny Graduate Center, Freie Universitate Berlin; Strazburg, San
Fransisco State, Bınghamton, Ohio State, Washington, Carleton, Londra Queen
Mary, Munih, European University İnstitute, New Jersey State, Johannes
Gutenberg, Die Carl Von Ossistzky, Syracuse, Dickinson College, Brock,
Villanova, Bamberg, Louvain Katolik Üniversitesi, Ottawa, Alice Salomon, Landon
School of Economics, Rennes I, İllinois, Bordeaux, Humboldt, Essex, Siena,
Binghamton, Aberdeen, Michigan, Midllesex, Hertford shire, Friedrich,
Alexander, New York City, Columbia, Penn State, Osnabruck, Leicester, McGill,
Northwestern, Duisburg-Essen, Boston, Graz, Brooklyn College, Köln, Bonn, Paris
Est, Frankfurt Gothe, Seton Hall, Zürih, Ryerson, Yale, Telecom Ecole de
Management, Wisconsin Madison, Roger Williams, California College of The Arts,
Paris-8, Bremen, Princeton, Westminster, Edge Hill, British Colombia,
Portsmouth, Margburg, Centreal European, Washington and Lee, Leiden,
Strasbourg, Waterloo, Massachusetts Amherst, Ryerson, The American College of
Thessaloniki, Johns Hopkins, Montreal, Minessota, Göttingen, Helsinki, Mainz,
Keele, Wisconsin, Stokholm, Pennslyvania, Lyon I, Ludwig Maxsimilian, Denver,
Luxsemburg.
Bildiri, Türkiye’deki 89 üniversitedeki akademisyenlerden ve
medyada yer aldığı kadarı ile ABD Kanada ve Avrupa ülkelerindeki 200 üniversite
ve bunlara ilaveten 355 yabancı aydın ve akademisyenden destek alınmıştır
(1,2). Bu durum, özel bir çalışma olup uluslararası bağlantıları çok güçlü
olan, çok özel bir organizasyon tarafından yapıldığını ortaya koymaktadır.
Akademisyen Dağılımında İç Boyut
İmzacı Akademisyenlerin dağılımında, bir iç diğeri dış olmak
üzere iki boyut söz konusudur.
İç boyuttaki amaç, Türkiye’de gerilimi artırmak,
Güneydoğudaki hadiseleri sürekli gündemde tutarak ve Türkiye’yi uluslararası
kuruluşlara şikâyet ederek Türkiye’ye baskı uygulanması ile ilgili olabilir.
Bununla birlikte daha başka amaçlar söz konusudur.
Sol yapının bugüne kadarki yapılanması,
Marksist-Leninist-Maocu 68 kuşağı önderliğinde gerçekleşmekteydi. Bu kuşak, bir
nostalji kuşağı haline gelmiş olduğundan dolayı önderliğinde yapılan işlerde
gerekli etkiyi meydana getirememiştir. Akademisyenler bildirisi ile birlikte
solun yeni örgütlenmesinde önderlik, Kürt Kavmiyetçilerine geçmiştir. Bundan
sonra üniversitelerde, Kürtçü-Marksist-Leninist-Maoist bir ittifakın varlığı
etkisini hissettirecektir. Üniversitelerde eylemci ve örgütçü eski
Marksist-Leninist-Maoist kesimin etkisi gittikçe zayıfladığından farklı
görüşteki akademisyenler arasındaki gerilim ve çatışma gittikçe zayıflamakta,
farklı görüşteki akademisyenler arası dayanışma gittikçe artmaktaydı. Bu
bildiri ile sağlanan yüksek gerilim, sol kesime bir taraftan örgütlenme imkânı
verirken; diğer taraftan da akademisyenler camiasında var olan ve enerjisi
boşalan fay hattının tekrar derinleşmesine ve yüksek enerji ile yeniden
dolmasına sebebiyet vermiştir.
Nitekim bildiride imzası bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi
Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzge Günal, “akademisyenlerin kendi
içlerinde bölündüklerini ancak birlikte hareket etmeleri gerektiğini” derken;
Üniversite Konseyleri Derneği Başkanı Yrd. Doç. Dr. Ebru Aylar, “Üzerimize
gelen şey ortak… “Üniversitelerde planlanan dönüşüme karşı bir örgütlenme
yaratarak atlatmak gerekiyor. Bu örgütlülük zeminini geliştirmek gerekiyor” (3)
demekle yeni bir örgütlenme dönemine girdiklerini belirtmişlerdir.
İç boyutla ilgili bir başka amaç, bildiriye imza koymuş
olanlarla, özellikle, sözleşmeli akademik kadro ile ilgili yasal işlemlerin
başlatılması ile birlikte hem karşı yasal süreci başlatmak hem de farklı
üniversitelerde var olan bu insanlarla ilgili eylemler ortaya koyarak sürekli
gündemde kalmaktır. Bu şekilde Türkiye hem iç kamuoyunun hem de dış kamuoyunun
sürekli gündeminde tutulmaya çalışılacaktır. Nitekim Üniversite Konseyleri
Derneği, Hukukta Sol Tavır Derneği ile birlikte hemen faaliyete geçmiş
bulunmaktadır (3).
Akademisyen Dağılımında Dış Boyut
Dünyanın değişik ülkelerinden çok sayıda akademisyen,
bildiriyi imzalamış, bir kısmı da desteklediğini açıklamıştır. Aralarında Noam
Chomsky, Michael Löwy, Tarık Ali, Bertell Ollman, Michael Lebowitz, Vijay
Prashad, Neil Faulkner, Robert Brenner, Nancy Holmstrom, Joan Cocks, Suzi
Weissmann ve Fred Moseley, Etienne Balibar, Gayatri Chakravorty Spivak,
İmmanuel Wallerstein, Habermas, Judith Butler, Samir Amin, Slavoj Zizek, David
Harvey gibi meşhurların bulunduğu bu insanların bildiriye destek vermiş olması,
Türkiye’nin akademisyenler bildirisi üzerinden daha büyük bir tuzakla karşı
karşıya kaldığının/kalacağının bir göstergesidir.
Akademisyenler bildirisinden sonra Türkiye’de
akademisyenlerle ilgili yapılan konuşmalar ve başlatılan yasal süreç, Batı
Tarafından çok yoğun bir eleştiriye tabı tutulmuş, “Model ortak”, “stratejik
ortak” olan “dostlarımızdan” (!) ve uluslararası kuruluşlardan çok yoğun
eleştiri gelmiş ve Türkiye’ye baskı uygulanmıştır:
ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass: “Söz konusu
akademisyenler tarafından dile getirilen görüşlere katılmamamız durumunda bile,
bu baskının, süregelen şiddetin sebepleri ve çözüm yollarıyla ilgili Türk
toplumu içindeki meşru siyasi tartışmalar üzerinde dondurucu bir etkisi
olmasından endişe ediyoruz. Şiddetle ilgili endişelerin ifade edilmesi, teröre
destek vermek ile eşdeğer değildir. Hükümet eleştirisi ihanet ile eşdeğer
değildir. Demokratik toplumlarda vatandaşların, görüşlerini, hatta ihtilaflı
veya rağbet görmeyen görüşlerini bile, ifade edebilme fırsatına sahip olmaları
bir zorunluluktur…” (4,5)
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby: “Türkiye’nin
akademisyenleri gözaltına alması rahatsız edici bir eğilimin parçası. Yargı ve
güvenlik güçleri meşru siyasi söylemlere karşı caydırıcı bir güç olarak
kullanılıyor. Şiddetle ilgili kaygı belirtmek terörizmi desteklemekle eş
değildir. “Hükümetin eleştirilmesi de vatan hainliği anlamına
gelmez… “Türk yetkilileri uluslararası demokrasi değerlerine uygun
davranmaya çağırıyoruz.” (4,5)
(Cumhurbaşkanının Türkiye’ye Davet ettiği)
Chomsky: “Türkiye, bir yandan Erdoğan’ın birçok yoldan yardım ettiği
IŞİD’i suçlarken, diğer yandan da IŞİD’den farkı olmayan El Nusra’yı
destekliyor. Erdoğan, Irak ve Suriye’de IŞİD’e karşı savaşan ana güç olan Kürtlere
karşı işlediği suçları lanetleyenleri suçluyor. Başka bir yoruma ihtiyaç var
mı?” (6).
Birleşik Krallık Ankara Büyükelçisi Richard Moore:
“Güneydoğu’daki çatışmalar hakkında görüşlerini ifade ettikleri için görevden
uzaklaştırılan ve soruşturmaya uğrayan akademisyenlere ilişkin haberlerden,
diğerleri gibi ben de büyük endişe duymaktayım. İfade özgürlüğü,
demokratik bir toplumda ve özellikle de eğitim alanında hayati öneme sahiptir.
Bu, hatalı ya da tek taraflı olduğunu düşündüğümüz görüşleri ifade etme hakkını
da kapsar.” (7)
Avrupa Birliği Tarafından Yapılan Yazılı Açıklama:
“Türkiye’nin Güneydoğusundaki olaylara ilişkin bir bildiriye imza atan Türk
akademisyenlere yönelik atılan adımlardan son derece endişeliyiz. Artık
gözaltında olmasalar da, onlara yönelik işlemler sürüyor… Rüzgâr ters yönden
esiyor olsa da, ifade özgürlüğü Kopenhag siyasi kriterleriyle uyumlu bir
şekilde korunmalıdır.
Avrupa Birliği, çok fazla cana mâl olan çatışmanın
sonlandırılması için barış sürecine dönülmesinin yegâne yol olduğuna inanmakta
ve bu yönde atılacak tüm adımları desteklemeyi taahhüt etmektedir.” (7)
Sonuç: Akademisyenler Bildirisi, Suriye Görüşmelerinin
Yapılacağı Cenevre Görüşmeleri ile Alakalıdır
Bu bildirinin diğer bir dış boyutu, Cenevre görüşmeleri ile
ilgili olarak Türkiye’ye gelen Joe Biden’in ziyareti ile ilgilidir.
Kaynaklar
1-Kazdağlı, C., Haber10 18.01.2016; http://www.haber10.com/yazar/celal_kazdagli/akademisyenler_bildirisi_ne_bir_de_bu_acidan_bakin-612153
2- Alnıaçık, Ş., Ajan Okulları! , Ortadoğu, 16.01.2016.
3- Akademisyenlerden Rennan Pekünlü Hatırlatması: Birlik Olmak Gerekiyor , Sputnik Türkiye 15.01.2016 http://tr.sputniknews.com/turkiye/20160115/1020228497/baris-icin-akademisyenler-rennan-pekunlu-akp-ukd.html#ixzz3xQEjihr9
4- Amerikanın Sesi, 15.01.2016; http://www.amerikaninsesi.com/content/abd-buyukelcisinden-akademisyenlere-destek/3147489.html
5- Al jazeera 15.01.2016, http://www.aljazeera.com.tr/haber/buyukelciden-sonra-bakanliktan-da-akademisyenlere-destek
6-http://tr.sputniknews.com/abd/20160115/1020218022/chomsky-erdogan-turkiye-baris-bildiri.html#ixzz3xQHIaKY3.
7- AB: Son derece endişeliyiz, Al jazeera 16.01.2016; http://www.aljazeera.com.tr/haber/ab-son-derece-endiseliyiz.